Hafta içi çok farklı gönlümü ağartan bir tecrübe yaşadım...
Aktepe Şehit Köksal Kaşaltı Anadolu Lisesi'nin bir kulüp faaliyetine davetliydim. Lise çatısı altındaki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübü, Değerler Kulübü ve Çocuk Esirgeme Kulüplerinin birlikte hazırladığı bir buluşmaydı bu... '1 Oyuncak, 1001 Mutluluk'tu adı.
Yeşilöz, Solfasol, Karakum ve Baraj mahallerinden oyun alanına gelmiş 5-10 yaş arasındaki çocuklarla buluşan Anadolu liseliler, küçüklere oyuncaklar dağıttılar, müzik, eğlenceli deneyler, palyaço, şarkılar eşliğinde tam bir şenlik havası estirdiler.
Ankaralılar bilir, bu saydığım mahalleler gelir seviyesi genelde yüksek olmayan ve çoğunda muhacirlerin meskun olduğu muhitlerdir. Bunu indirgeme niyetiyle söylemiyorum aksine Ankara'nın en yeşil ve en havadar muhitlerindendir buralar, fırsat buldukça nefes almaya çıktığım yerler. Buraları sevmemdeki asli sebeplerin başında da dostlar gelir tabii ki. Ayaklı bir hayır kurumu gibi yaşayan sevgili arkadaşımız Nezahat Albay başta olmak üzere onun güzel ve idealist çevresi, çoğu kez terkedilmiş bu yerlerde cennetler kuruyorlar...
Sağ olsun bu etkinliği de kendisinden haber alınca dayanamayıp koşa koşa vardık öğrenci-mahalleli çocuklar buluşmasına...
Aktepe Şehit Köksal Kaşaltı Anadolu Lisesi bir proje okuluymuş. Sınavla seçilen 495 öğrencisi ve 36 öğretmeni ile Ankara'mızın değerli okullarından... Anadolu Lisemizin müdürüyle de tanıştım. Adil Arslan beyfendi deneyimli, bizim kuşaktan, gençliğin ve çağın ruhunu yakınen bilen bir kişi... Yazılarımı takip edenler, son zamanlarda liselilerin yaşadığı akran zorbalığı gibi konular özelinde, gençliğin şiddete eğilimi konularını çok önemsediğimi bilirler. Müdür beyin öncülüğündeki bu kulüp faaliyeti bu bağlamda bana bir soluk borusu gibi geldi doğrusu...
Liselerimizin şiddetle ve çeteleşmelerle değil, toplumsal projelerle de gündem yapabilmesi gerekiyor.
Çünkü gençleri hedefsiz, ufuksuz bırakmaya hiç birimizin hakkı yok. Ama onlar başta kontrolsüz sosyal medya olmak üzere, pek çok ayartıcının elinde ve ne yazık ki sorumsuz, bilinçsiz, ilgisiz ailelerin de eşliğinde, har vurulup harman savruluyorlar. Şiddet, bağımlılık yapan madde kullanımı, sosyal medya, çeteleşme, ırkçılık gibi envai çeşit zorlu çemberlerle çevrili gençlerimiz. Bu yüzden bir Anadolu lisesini, çoğu yoksul hatta bazıları da göçmen olan küçük çocuklarla buluşturmak, yakınlaştırmak, belki bir saç okşamayla, belki bir tokalaşmayla da olsa birbirine yaklaştırmak, dezavantajlı kesimlerle dayanışmak, aynı oyun halkasında neşelendirmek, ikram etmek, hediye vermek konusunda başı çekmek evet belki hiç de kolay değildi. Ama Müdür Bey öncülüğünde adeta toplumsal barış ve yakınlaşmanın küçük bir örneği tecrübe edildi...
Müdür bey 40 liselinin görev alacağı bu kulüp faaliyetinin bir ilk olmadığını, gençlerin, yardımlaşmayı, okul çevresindeki mahallelerden başlayarak yakın ölçekte zaten sürdürdüklerini söyledi. Daha önce gıda dağıtımı yapmışlar, bir önceki yıl yakacak desteğinde bulunmuşlar. Öğretmenler, veliler de katılıyormuş liselilerin destek programına...
Ne güzel ve ne sessiz bir nehir bu dedim içimden onları dinlerken... İyilik sessizdir zaten, gürültülü tantanalı olansa, kötülüktür...
Birkaç zamandır, liselerde çeteleşmiş grupların kavgaları ve en son bir kız öğrencinin birkaç kız tarafından öldüresiye dövüldüğü haberleri bizleri tutsak almıştı. Hatta ben de isyan edenler arasındaydım. 16 yaşında ve arkadaşını döve döve komalık etmiş birisi, 18 yaş altı olduğu için çocuk sayılabilir mi, serbest dolaşabilir mi? Komalık ettiği arkadaşı da oysa 16 yaşında ama kimse onun yaşını sormuyor bile... Neyse... Bu konuya ciddi anlamda caydırıcı etkenlerle yaklaşmamız gerekiyor derken...
Aktepe Şehit Koksal Kaşaltı Anadolu Lisesinin Müdürleri Adil Arslan ile başlattıkları iyilik ve dostluk buluşmaları bana tertemiz bir soluk aldırdı, güzel bir cevap verdi... Yeniden teşekkür ediyorum...
Not: Liselilerin gelmesini beklerken, onları merakla bekleyen muhacir çocukların anneleri mantı yapmışlar, pilav pişirmişler sağ olsunlar, arkadaşım Nezahat'ın bahçesinde keyifle yedik, çay içtik. Kaç kişiyle sarıldım, kaç kadınla kucaklaştım, hasılı iyileştim de geldim. Ellerine sağlık dostlarımızın...