Bunu da gördük. CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi’nin  oluşturduğu muhalefet cephesinin derdi besbelli virüsle mücadele  değil.  Beklenen de oldu. Bu cepheye Davutoğlu’nun partisi de otomatikman  eklemlendi.
Alayı alenen, iktidar virüsle mücadelede başarısız olsun  gayretkeşliği içindeler.
Bütün dertleri, “Türkiye, iyi yönetilmiyor. Erdoğan,  Türkiye’yi yönetemiyor. Başkanlık sisteminin bir fiyasko olacağını en baştan  söylemiştik” algısını oluşturmak…
Bunun için Portakallı FOX TV, Yılmaz Özdil’li Sözcü ve sağ iktidarların yeminli düşmanı Cumhuriyet gazetesi devrede. Hepsinin  içinde kin, nefret ve rövanş hesabı var.
Öyle ki Fatih Portakal artık, belediye yerine “yerel  iktidarlar” deyiveriyor. Yardım kampanyası haberini verirken coşuyor, algı  operasyonuna malzeme veriyor:
"Kötü yönetim nasıl oluyormuş örneği burada. Kötü  yönetmek nasıl olurmuş örneği burada…”
Devletin milli dayanışma kampanyası başlatması bunları  çileden çıkardı. Malum koro bütün elemanları ile harekete geçti.
Gelecek  Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, cepheye yeni katılmasına rağmen gür bir  ses verdi:
“Koronavirüs  karşısında bütün devletler vatandaşlarına para aktarırken, bizde vatandaştan  para toplanıyor. Burada bir terslik yok mu?” dedi.
(Bunu  duyan herkes, “aynaya bakarsan tersliği görürsün” dedi.)
CHP’liler,  “İktidar vatandaşın cebine göz dikti…” diye ayağa kalktı.
İYİ  Parti, HDP, Saadet Partisi hemen bu koroya iştirak ettiler.
FETÖ’nün  CIA irtibatlı adamları sosyal medyayı salladılar. firarisi  Emre Uslu “Zırnık yok, saraydakiler  ağaç kökü yesin" dedi.
Almanya'ya  kaçan ajan Can Dündar, "Bütçe  niye tamtakır sanıyorsunuz. Zırnık yok" paylaşımında  bulundu.
CHP’den  fitne hamlesinin gelmesi gecikmedi. Yasayı çiğneyerek valiliklerden izin  almadan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri,  devlete  alternatif olmaya kalktılar. Ayrı baş çekmenin fırsatını yakaladıklarını  zannettiler.
Mansur  Yavaş’ın "6 milyon Tek Yürek", Ekrem İmamoğlu’nun da "Birlikte  Başaracağız" kampanyalarının öne çıkarılması için kimler hemen devreye  girdi?
Başta  Meral Akşener. Şöyle açıklama yaptı:
“Ben  de 3 emekli maaşımı Ankara'ya, 3 emekli maaşımı İstanbul'a bağışladım. Dekontu  elimde…”
Mansur  Yavaş’ın hemen teşekkür ettiği isimler kim?
Kemal  Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu…
Bu  isimler, hele hele başbakanlık yapmış Davutoğlu, belediye başkanlarının  valilikten izin almadan bağış kampanyası düzenleyemeyeceğini bilmez mi?
Buna  göz yumulursa PKK’lı belediyelerin topladıkları bağışları PKK’ya  göndereceklerine aklı ermez mi?
Kimler  nasıl savruldu böyle…
Aslında  “Erdoğansız Türkiye” isteyen, Cumhur İttifakının çözülmesini bekleyen muhalefet  cephesi, mezarlıktan geçerken şarkı söylüyor.
Kaostan,  virüsten bekledikleri iktidar hiç gelmeyecek.
Çünkü  çok güvendikleri Amerika’nın, İngiltere’nin Fransa’nın, Almanya’nın artık  onlara destek vermesi çok zor. Onlar kendi dertlerine düştüler.
FETÖ’nün  de, PKK’nın da işi zor.
Ey  “zırnık yok” diye cızırtı yapanlar, istemez. Sizden gelecek yardıma bu milletin  ihtiyacı yok.
                                                                                                  
Biz  bize yeteriz…