Bölgedeki gelişmelerde devletin daha güçlü hale gelmesi için Başkan Erdoğan'ın iç cephenin takviyesi çağrısına ilk cevap hiç beklenmeyen bir yerden, sürpriz bir şekilde MHP Liderinden geldi!
Kapatılmasını istediği, vekillerine maaş verilmesine bile karşı çıktığı PKK'nın siyasi uzantısı olan DEM Parti'ye zeytin dalı uzattı.
Devlet beyin DEM Parti ile tokalaşması iç cephenin takviyesi istikametinde atılmış fevkalade önemli bir adım oldu. Başka bir siyasi lider bunu başaramazdı.
2013-2015 kardeşlik sürecine şiddetle karşı çıkan MHP'nin 10 sene sonra İmralı'yı göreve çağırarak PKK'nın feshi çağrısında bulunması sürecin olumlu neticelenmesinin en önemli ana faktörü olmuştur.
Devlet beyin attığı bu ilk adıma Başkan Erdoğan'ın da sahip çıkarak devlet politikasına dönüştürmesi; DEM Parti'nin sürece olumlu katkıda bulunması; Ankara'nın örgütün silah bırakma ve fesih sürecini üçüncü bir aracı ülkeye ihtiyaç duymadan yürütmesi; Ankara Bağdat ve Erbil arasındaki koordinasyon ve titizlikle kurulup icra edilen mekanizma, örgütün fesih kararını açıklamasıyla ve evvelki gün silah bırakma merasimiyle sonuçlanmıştır.
11 Temmuz, tarihe Terörsüz Türkiye hedefine bir adım daha yaklaşıldığının ve terörsüz bölge hedefine itina ile yüründüğünün işareti olmuştur.
Emperyalist batıya ihtiyaç duymadan yerli imkânlarla 41 yıllık terör örgütünün feshi ve silah bırakması Türkiye'nin başarısıdır.
Bu başarı Başkan Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli'nin yürüttüğü süreç, İmralı ve DEM'in olumlu katkılarıyla gerçekleşmiştir.
Başkan Erdoğan'ın dün Kızılcahamam'da söylediği gibi bu sonuç, bir müzakerenin pazarlığın ve al ver sürecinin neticesi değildir!
Burada şu tespiti mutlaka yapmamız gerekiyor.
Örgütün silah bırakma aşamasına gelmesi sadece güvenlik tedbirleriyle gerçekleşmiş değildir.
AK Parti hükümetleri boyunca yapılan sessiz devrimlerle örgütün hemen hemen tüm argümanları anlamsızlaşmıştır.
Bunu da İmralı 25 Şubat mesajında, '1990'larda reel sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır, dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.' ifadeleriyle itiraf etmiştir.
Yani gelinen sonuç sadece güvenlik politikalarıyla değil AK Parti hükümetlerinin sorunu büyük oranda çözmesinin katkısıyla PKK'yı anlamsızlaştırmıştır.
Nitekim dünkü konuşmasında Başkan Erdoğan, devletin yaptığı yanlışlara da temas ederek tamamını düzelten ve sessiz devrimlere imza atan bir yönetim sergilendiğine değinmiştir.
İmralı'nın, 'Ayrı ulus devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.' tespiti de örgütün hedefsiz kaldığının ayrı bir boyutuydu.
41 yıllık terör dönemi bitmiştir.
Bundan sonra süreci TBMM yürütecektir.
Önce oluşturulacak komisyon bir çalışma yapacak sonra komisyonun teklifleri istikametinde TBMM yasal düzenlemeler yapacaktır.
Bu bağlamda Başkan Erdoğan'ın, 'Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız." ifadesi DEM'in meşrulaştığının resmidir.
Yine Başkan Erdoğan'ın, "Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM, biz en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdik." ifadesi mecliste yapılacak düzenlemelerin önünde herhangi bir engel kalmadığının işaretidir.
Bu birliktelik mecliste 360 sınırını rahatça aşacağı için yeni anayasa dâhil tüm yasal düzenlemelerin önündeki engelin de kalktığının işaretidir.
İnşallah DEM Parti bu fırsatı zayi etmez!