Katıldığım her programda, yazdığım her yazıda ülkede bir hain takımının sokakları karıştırmak, yaşananları fırsata çevirmek için pusuda beklediğini söyler dururum.
Bu söylemim, bu tespitim bir masal, bir fantezi değil.
Bu tespitim bir saha gerçeği ve biz bu gerçeği şu günlerde oldukça sık yaşıyoruz.
Böylesi bir ortamda sizlere "bu hain kadro Narin cinayetini fırsata çevirmeye çalışacak, bu iğrenç olayı kirli emelleri için kullanacaklar" desem eminim tamamınız "ya hocam bu kadar alçalmazlar, böylesi bir şerefsizliği yapmazlar." derdiniz.
Hemen söyleyeyim, böyle düşünenler yanıldı.
Zira bu omurgasız takım alçaldıkça alçaldı ve bu olayı bile fırsata çevirmeye çalıştılar.
Tepki Bildik Yerden
Alçaklığı yapanlara ilk cevap, muhatabına ilk dayak her daim olduğu gibi yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi.
Şöyle haykırıyordu kürsüden arsız takımına Erdoğan;
"Kimileri sekiz yaşında hayattan koparılmış bir çocuğun cenazesi üzerinden siyaset yapacak kadar insanlıktan çıkabiliyor.
Bu vahşet öne sürülerek aile müessesi, dini kurumlar, hatta Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor"
Oysa ortada vahşi bir cinayet var. Ortada masum bir sabinin öldürülmesi var. Ortada, kalp taşıyan herkesin içine kor gibi düşen bir ateş var
Kırk yılda yüzlerce çocuğun kanını akıtan, yüzlerce Narin'i bizden alan, polis, asker, sivil, kadın, yaşlı, bebek demeden binlere vatandaşımızı acımasızca öldüren bölücü terör örgütünün uzantıları aynaya bakmadan millete vicdan dersi, insanlık dersi verme cüretinde bulunuyor.
Hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği bu vahşet öne sürülerek aile müessesesi hedef alınıyor" dini kurumlar hedef alınıyor, hatta ve hatta Diyarbakır halkı ve Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor.
Açık söylüyorum bu vicdansızlıktır, fırsatçılıktır, ikiyüzlülüktür.
Bu milleti provoke etmek, toplumun sinir uçlarıyla oynamak demektir.
Bu ciğerparelerini şehit vermiş ailelere, çocukları zorla dağa kaçırılmış Diyarbakır annelerine yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
Burada şunu çok net ifade etmek isterim, masum bir yavruyu alçakça katledenlerden bunun hesabını yargı önünde sorması döktükleri her damla kanın burunlarından fitil fitil getirilmesi için gereken her türlü adımı hukuk çerçevesinde atacağız.
Bu rezil olay üzerinden aile kurumunun hedef alınmasına müsaade etmeyeceğiz.
Neden Bu Öfke...
Erdoğan'ın tepkisinden de anlaşılacağı gibi insanlıktan nasibini almamış insan görünümlü bu mahlukatlar her daim yaptıkları gibi Narin Güran cinayetini kamplaşma, kutuplaştırma aracına dönüştürmek için sokaklara döküldüler.
Sarıldıkları yalanlar komik bir o kadarda iğrençti.
Neydi sergilenen tiyatro.
Narin konusunda hassasız, katil ya da katilleri kınıyoruz, protesto etmek için de insanları sokaklara davet ediyoruz.
İşte şeytan da tam burada saklanmıştı.
Amaç çatışma ortamının kıvılcımını ateşleyebilmek için insanları bir bahaneyle sokaklara dökmekti.
Hikâye tamamen bunun üzerine kuruluydu.
Aşağılıksınız...
Alçaksınız...
Hainsiniz.
Bre soysuzlar, madem bu kadar insanlık düşkünüsünüz, madem bu kadar sevgi yüküsünüz, neden binbir yalanla kandırıp götürdünüz onca küçük yavruyu Kandil'e, terör örgütü PKK'ya.
Neden teslim ettiniz o körpe beyinleri, o küçücük bedenleri bu soysuz canilerin eline.
Diyarbakır'ın göbeğinde, kurduğun tuzakla dağa kaldırdığın çocukların aileleri, anneleri, babaları var.
Hiç uğradın mı Diyarbakır anneleri denilen bu mağdurların yanlarına?
Uğramadın...
Hiç andın mı adlarını bugüne kadar?
Anmadın...
Hiç gittin mi PKK'nın katlettiği insanlarımızın ailelerine?
Gitmedin.
Neden?
Çünkü sizler ülke, millet, devlet düşmanısınız da ondan.
Çünkü sizler ikiyüzlü aşağılık mahlukatlarsınız da ondan.
Sözde Narin sevgisi, sözde insan sevgisi haaaa.
Yürüyün gidin soytarılar sizi....