Son bir hafta boyunca, 30 yıldır Londra’da yaşamakta olan Yüksel dostumla, çocukluk-ilk gençlik yıllarımın geçtiği Samsun yöresindeydim.
İstanbul-Samsun arası otobüsle 12-13 saati buluyor. Uçakla ise, 1,5 saat.. THY’nin bilet fiyatlarını sâbit tutması, ayrı bir olumlu durum..
***
Akşam karanlığı basarken, şehir merkezinden 30 km. kadar doğudaki Samsun- Çarşamba Havaalanı’ndaydık. Dostlar bizi aldıkları gibi, Cevdet Efendi’nin Çivril köyü civarında bulunan bir bağ evine götürdüler. Orada, bazı öğretim üyeleri ve de doktor, avukat, yargıçlardan oluşan bir arkadaş grubuyla gece yarılarına kadar, dünyadaki olup bitenlerin bir ümmet şuûru ve sorumluluğuyla değerlendirildiği sohbet.. Elbette, Cevdet Efendi’nin közde kızarttığı ‘sütlek mısır’larıyla birlikte..
***
Ertesi gün, Samsun- Ankara yolunda 45. km.deki Kavak ilçesine gidiş.. Ortaokulu, bu ilçede okumuştum. Av. Mustafa Bayram kardeşimizin arabasıyla önce onun köyü Tepecik’e, sonra da 30-35 hanelik Muradbeyli’ye geçtik. Ben bu köyün çocuğuyum.
Bu köye 1980’den bu yana hiç gidememiştim. Niceleri dünya değiştirmiş, yenileri gelmişti. Niceleri gıyaben tanıdıkları bir köylüleriyle karşılıyorlardı. Ama, zaman tünelinde, âşina yüzlere de rastladım. Hele, rahmetli anamın dayıkızı olan 85’ini aşmış Melek Hala ile buluşmayı anlatamam..
***
Akşam, Kavak’ta Necîb Bey’in evinde, dostların da katılımıyla gece yarılarına kadar, yine, Müslümanların genel meseleleri etrafında saatlerce sohbet..
Ertesi günü, Samsun’da İ. Tanrıverdi Sosyal Bilimler Lisesi‘nde, Müdür Hamza Bey’in daveti üzerine öğrencilerle, milletimizin ilk kez sergilediği şanlı bir direnişle yenilgiye uğrattığı ‘15 Temmuz Darbe Hıyaneti’ etrafında, tarihten örnekler de verilerek, 1,5 saati bulan bir konferans..
***
Sonra, 19 Mayıs Üni. (OMÜ) Rektörü Prof. Said Bilgiç ve Rektör Yard. Prof. Vedat Ceyhan’la; ve yeni kurulmakta olan Samsun Üni. Rektörü Prof. Mahmûd Aydın ve Gen. Sekreter Salih Bey’le de aynı minval üzere; değerli bir ‘ehl-i kalem’ olan Şerif Mırık ve İlahiyatçı Prof. İbrahim Hakkı İnal’la birlikte, ve daha sonra, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Dekan Prof. Metin Eker ve yetkin ve emekli olmasına rağmen, çok ilginç bir icâdın son kertesine geldiği söylenen denemelerini sürdüren Prof. Memduh Erkin’le sosyo-kültürel mihverli uzuun ve zevkli bir sohbet..
OMÜ, denize nâzır ve etrafı ormanlarla çevrili geniş-rahat yerleşkeleriyle çok güzel..
***
Bu arada, Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Prof. Bozkurt Koç ve diğer arkadaşlarla, Samsun BŞ. Beld. Başkanı Zihnî Şahin beyi ziyarette de, şehrin genel meseleleri üzerinde duruldu..
Akşamları, Saathane Meydanı’nda Abdulkadir Yeşil’in işyerinde, çoğu öğretmen ve yörenin kanaat önderleriyle de saatlerce sohbetler.. Samsun, tefekkür gücü bakımından güçlü bir potansiyele sahip ise de, yeni nesillerle irtibat kurmakta biraz sıkıntı var gibi.. Bu konuda belediyelere büyük iş düşüyor. Halbuki, biri hariç, bütün belediyeler iktidar partisinde.. Ama, halk kitleleri arasında ekonomiden kaynaklanan yaygın bir genel rahatsızlık hissetmedim.
***
Ve bir akşam da 200 bine yaklaşan nüfuslu Çarşamba’da, 3 dönemdir Bel. Başkanlığı’nı yapmakta olan genç başkan Hüseyin Dündar’la Yeşilırmak kıyısında yapılmış olan Belediye sosyal tesislerinde, çorba, pide ve çay ikramıyla, üç saate yakın bir sohbet..
Ve son günün akşamı, yine Üni. bünyesinde, ‘Arapça Dil Merkezi’ni ziyaret.. Öğretim üyelerinin hemen tamamı Suriye, Mısır ve diğer arap beldelerinden gelen öğretmenlerden oluşan ve derslerine, çeşitli meslek gruplarından avukat, öğretmen, doktor ve ev hanımı onlarca kişinin katıldığı bu kurum, müdürlüğünü üstlenen Prof. Metin Yılmaz’ın işine heyecanla bağlı olmasıyla daha bir güçleniyor denilse yeri...
Ve, İstanbul’a dönüş..