Yeni dünya sistemi devrede! Bölgemizde, İsrail’e yeni genişletilmiş işgal edilmiş topraklar üzerine ikinci devleti kurulmakta. Akdeniz, Karadeniz, Pasifik istikametinde olup bitenlere bakıldığında, Türkiye’nin durumu ve konumunun ne anlama geldiğini görme şartımız var.
PKK’yı son 30 yılda görülmemiş bir derinlikte temizleyen Türk istihbarat örgütü ve silahlı kuvvetleri, yeni Türkiye’nin derin geçmişe dayanan kodlarını dirilten mefkûreyle hedef belirleyen zekâsı ve cesareti meydanda.
Karşımızda, Türkiye Devleti’ni ve çıkarlarını ortadan kaldırmaya gayret eden ve pusuda sinsice bekleyen uluslararası ağın olduğu aşikâr. İçeride birbirimize efor harcadığımızı gören bir gözün de üzerimizde olduğu, istihbarat örgütlerinin hendeklerde beklediğini, küçücük açık verirsek içerideki elemanlarıyla saldıracakları anı gözetledikleri apaçık!
İslam mefkûresi, İslam dünyası ve ona bayraktarlık eden Türkiye’nin ne anlama geldiğini, bu gerçekler üzerinden okumamamızın hayati konu olduğunu unutmadan şunları da ekleyeyim.
Bu seçimlere, sıradan seçimler olarak bakarsak sonucuna katlanmayı da göz önünde bulundurmamız şarttır. Bu secim önemlidir, hem de çok önemlidir. Yerel gözüken, hakikatte de yerel olan bu seçimlerin sonuçlarını, “içimizdeki darılmalar veya küsmeler” ile yorumlarsak, tarihin en büyük şansını yani büyük devlet ve güç olma şansını, altın tepside karşımızdaki küresel dağıtıcı güce teslim edeceğimizle, barışmamız mümkün mü?
Milletlerin kaderi, devletlerin kaderi, gittikleri yol ve tercihleri ile eş değerdir. Tarih, bize çok ibretlik olaylara açtığı sayfalar ile kanıtlar vermekte. Geldiğimiz şimdiki güçlü noktayı “kolay elde ettik” diye bakarsak, hatta geldiğimiz noktadan şımarıp gerçekleri ve çevremizdeki hakikatleri görmezden gelirsek, devlet olarak büyük kayıplara kapı açtığımızı unutmamamız şarttır. Önemli bir küresel kırılma noktasından geçmekteyiz. Çevrede ve dünyada her şey değişiyor. Bağıra bağıra, İsrail merkezli savaş sinyalleri devrede! Türkiye’nin ve Türk Milletinin tarihsel misyonu büyük ve gelecek odaklıdır. Bu misyonu görme ve ona göre yol belirleme şartımızın olduğunu da göz ardı edecek lüksümüz söz konusu değildir! Zira “Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanımasının” imza töreninde, Trump ve Netanyahu’nun beyaz gömlek ve kırmızı kravat takması, “Türkiye’ye karşı bir mesaj mı içeriyor, yoksa sadece tesadüf mü”, bu soruyu sormadan geçemiyorum!
Şimdi seçime bir gün kala şunları düşünmemiz lazım. Geçmişten gelen ve bize verilen misyonu değerli bulup da gereğini yapıp büyük güç olma yolunda yeni hamleyi aşma gayreti gösterirsek, bu gayretin sonu yeni ve kalıcı güçle taçlandırılmamızın kodu olacaktır. Topraklarımızın, Devletimizin, Milletimizin, İslam’a bayraktarlık mefkûremizin ve dünyaya yeni fikir üretme kabiliyetimizin de yeni güce kavuşacağı seçimine gittiğimizi ve en nihayetinde şer ile hayrın savaşının ortasında olduğumuzu UNUTMA! Unutma ki, tercihini küçük nefsani hesaplar üzerinden değil,ilahi kudretin bize lütfettiği derin misyonun mesajları üzerinden değerlendiresin.