14 sene önce, 3 Eylül 2006’da, bir Pazar sabahında, camide  dua ederken bıçaklanarak şehid edildi Bayram Ali Öztürk hocamız. Tıpkı, 17  Mayıs 1998 senesinde şehid edilen Hızır Ali Muratoğlu hocamız gibi.
İki şehidimiz de İsmailağa Camii içerisinde suikasta  uğramışlardı.
Dava dosyaları da aynı akıbete uğradı. Hızır hocanın  dosyası, suikast bir deliye yıkılarak kapatıldı. Bayram hocanın dosyası ise,  tetikçi suikast sonrası cami içerisinde öldürülüp kapatıldı; medya yoluyla  yapılan yönlendirmeli haberlerle kamuoyunun, tetikçinin öldürülmesi cami  cemaatinden birinin üzerine yıkılarak Bayram hocaya yapılan suikast değil de  tetikçinin öldürülmesini konuşması sağlandı. 
Tetikçinin kimliği, bağlantıları araştırılmadı. Telefon  kayıtları bile kayıp. Daha vahimi, dosyanın en mühim iki klasörü (1 ve 6 no’lu  klasörler) ortada yok.
Fethullahçı Terör Örgütü mensubu polis-yargı unsurlarının  elinde dosya bir silah olarak kullanıldı; kendilerine karşı olan yapıları,  Bayram hoca suikastını üzerlerine yıkmakla tehdit ettiler.
Bayram hoca vaazlarında sürekli FETÖ ve benzeri yapılar  hususunda ikâzlarda bulunurdu. FETÖ’nün irtibat kuramadığı ender hocalardan  biridir Bayram hoca. Davası yolunda bir mecnun olan Bayram hocayı parayla,  makamla, şöhretle kimse satın alamazdı, nitekim alamadılar. Bayram hocayı  dünyevi meta ile satın alamayanlar onun canını aldılar. Bayram hocanın en çok  arzuladığı şey şehadetti, o da nasib oldu!
“Aşk, pazarlık kabul etmez! Aşk, şirk kabul etmez! Aşk,  mazeret kabul etmez! Seviyorsak, sevdiğimiz uğruna bedel vermeye, ödemeye  mecburuz, mecburuz, mecburuz!” diyen Bayram hocamız bedelini 3 Eylül 2006  yılında, çok sevdiği İsmailağa Camii’nde, Şeyhi Mahmud Ustaosmanoğlu  Hazretleri’nin yerine mûtad olarak verdiği vaazlardan birinin ardından ödedi!
1990’lardaki Türkiye’deki İrancılık fitnesine karşı da  kürsülerden Bayram hoca halkı ikâz etti, FETÖ tehlikesine karşı da…
Bir İran ajanı haline gelen Türk İrancılar Bayram hocayı  ölümle tehdit ettiler ama o kürsülerde doğruyu anlattı.
FETÖ, İsmailağa içerisinde çeşitli yollarla etkilediği  hocalar üzerinden Bayram hocaya susması yönünde mesajlar gönderdiler ama o  susmadı, hakikati anlattı.
Bayram hocanın yıllar evvel söylediği şu sözlerden FETÖ  rahatsız olmasın da kim rahatsız olsun: «Diyalog  süreci diyorlar... Diyalogun başını çekenler, "Bizimle sizin aranızdaki  ortak noktaya gelin" âyeti kerîmesini öne sürüyorlar. Tamam da, niçin bu  adamlar bu âyeti kerîme-i duydukları zaman, tâ 100 yıl evvel, biz bu âyetlere  çağırdığımız zaman yanaşmadılar da şimdi siyasî ve ekonomik bakımdan çok güçlü  oldukları şu zaman diyalog sürecini başlattılar. Bunlar çok mu düşkün imana ve  İslâm'a ki bizimle diyaloga girmek istiyorlar. İhtiyacı da yok. Silah onda,  teknoloji onda... Derdi ne? Şunu unutma: Batı tarihin hesabını görmek istiyor!  Ne gerekiyorsa yapacak. Hocaları kullanacak, onu kullanacak, bunu kullanacak...  Ne taktikler, ne taktikler!...”
“Fetullah  Hoca'nın ilmi tam değildir. Çok sakatları var! Hocanın yaptıklarından hesaba  çekilmeyeceği kanaati o cemaati bitirmiştir. Buradan bu cemaat gidecek,  kesinlikle... Hitabetiyle herkesi büyülemiştir. Siyasî ve ekonomik lobileri  güçlü. O gücünü bu sefer davada da haklıyız anlamına çekiyorlar... Aynı  Hıristiyanlar gibi...”
Şehidimiz yıllar önce FETÖ’nün ne olduğunu ve akıbetini anlatmış  ama duyması gereken kulaklar FETÖ’nün yağlı sofralarında ‘kardeşlik’  masallarını dinliyorlardı!..