Geçen hafta, 27-28 Ekim günleri bir panele katılmak için Van’da idim.
Uçağımız İstanbul’dan havalandıktan iki saat 15 dakika kadar sonra Van’a vardığımızda, birkaç gündür şiddetli yağış ve soğuk dalgasının ardından ılık ve güneşli bir havanın hâkim olduğu görülüyordu.. Van Gölü sütlimandı.. 4 bin metreyi aşan yüksekliğiyle Sübhan Dağı, mavi gölün öbür tarafında, bembeyaz bir buzdağı ya da bir transatlantik gibi duruyordu.
Onun da öbür tarafında Patnos, Malazgirt ve Bulanık ilçeleri üzerinden Muş’a kadar uzanan büyük ova ki, yarım asır önce iki yılımın geçtiği yerlerdi buralar.. İki bin yıllık bir geçmişe sahip olan Van da bildiğim bir şehir.. O zamanlar Van merkezinin nüfusu 30-40 bin civarındaydı. Şimdi ise şehir merkezinin nüfusunun yarım milyonu, il nüfusu ise bir milyonu aşmış gözüküyor.
***
Programımız öğleden sonra olduğu için, öğleden önce fazla vakit kaybetmeden şehri ve eskiden harâbe halindeki Van Kalesi’ni ve Husrev Paşa Camii ve onun yakınındaki bir diğer tarihî camii görmek istiyordum. O camiler ki, 40 sene öncelerde tam bir harabeye dönüşmüşken, şimdi 400 yıllık Husrev Paşa Camii restore edilip Müslümanların hizmetine sunulmuş.. Tertemiz ve insana huzur veren bir mâbed olmuş..
***
Van Büyükşehir Belediyesi ‘kayyûm’a devredildiğinden, şehir özellikle bu yönetim sırasında son derece gelişmiş ve düzenli bir görüntüye kavuşmuş.. Bir gönül adamı olarak bilinen Büyükşehir Genel Sekreteri Mustafa Yalçın Bey ve çalışma ekibinin hizmetlerinden genel bir memnuniyet hissediliyor. Bunu hele de Van Kalesi’nden şehre kuşbakışı bakınca görmek daha kolay... Ancak, bu memnuniyet, -ilginçtir- iktidar partisine değil, ‘Devlet’e yazılıyor. Nitekim, son seçimde de 8 milletvekilinden 5’ini HDP almış, AK Parti ise ancak 3’ünü.. İktidar partisinin önde gelenleri, bu olumsuz tepkiyi yine de dert edinmemişler, ‘İyilik yap denize at, balık bilmezse, Haalîq bilir’ şiarıyla hizmetlerine devam edeceklerini söylüyorlar.
Üzüntü verici bir durum da, su ve elektrik kullanımında yaygın bir kaçak durumunun önlenememesi.. Ancak Vaski Genel Md. Ali Tekataş Bey, su faturalarının ödenmesinde, yüzde 25-30’lardan yüzde 60’lara gelindiğini söylüyor.
Ancak, yeni nesillerin kazanılması açısından çok başarı elde edilemediği ve 30 yıl öncelere kadar İslamî yaklaşımlara oy verilen bütün Güneydoğu gibi, Van’da da maalesef, şimdi yeni nesillerin büyük çapta etnik kimlik siyasetine ve sekuler - materyalist bir hayat anlayışına teslim oldukları dile getiriliyor.
İran’lı onbinlerce turistin Van’a gelmesi şehre zenginlikten başka şeyler de getirmiş..
Ama İran’ın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı, bu turist akımını büyük çapta durdurmuş..
***
Panel, Van Ticaret Odası salonlarında yapılıyordu.. Dışarda hava çok güzel olduğu halde, salon tamamiyle doluydu. Prof. Şakir Gözütok’un yönettiği paneli özetlemeye bu sütun elvermez. O halde, işaret olunması gerekli diğer konulara geçelim.
Ancak eleştirilecek yerler de var tabiî.. Üç misafiri ağırlamak adına, 20’den fazla insanın ziyafet sofrasına oturmalarını rahatsız ediciydi benim için.. Ayrıca, lüks kutularda sunulan ve amma hiçbir işe yaramayacak olan ve bir takım pahalı teşekkür plaketleri verilmesi alışkanlığını burada da gördük.. Hattâ ilgili- ilgisiz birçoklarına verilen bu boş ve abes plaket verme âdetinden kaçınılmalıdır. Bunun yerine bir takım hat örneklerinden hatıra hediyeler verilse, en azından duvarları süsler..
***
28 Ekim Pazar sabahı, Belediye Sosyal Tesislerinde Vali Murad Zorluoğlu’nun verdiği sabah kahvaltısında Vali Bey’le iki sâde vatandaş olarak 1 saate yakın, Van’ın ve yörenin meselelerini konuşma imkânı bulduk. Vali bey bu arada, gölün ortasındaki Ahtamar adasındaki tarihî Ermeni Kilisesi’nin restorasyonundan söz etti. Ayrıca, Gevaş tarafında 4.5 milyon lira harcanarak bu adaya deniz altından içme suyu da ulaştırılmış.. Adanın ağaçlandırılması da planlanmış..
Van’ın etrafındaki dağ eteklerinin de bir yeşillik şeridi halinde ağaçlandırılmasının hayırlı bir teşebbüs olacağı üzerinde de duruyoruz, Vali Bey’le..
***
Urartu medeniyetinden bu yana iki bin yıllık bir geçmişi olan Van’dan, şimdilik bu kadar..