Hem bölgenin hem de dünyanın yeni şekline hitap eden Türkiye, insanoğlunun ihtiyaç duyduğu adaleti yerine teslim edecek tek ülkedir. Türkiye-İran ilişkileri, Türkiye-Rusya ilişkileri, Türkiye-Amerika ilişkileri, Türkiye-İngiltere ilişkileri, Türkiye-İslam âlemi ilişkileri, Türkiye-Almanya ve Fransa ilişkileri ve Türkiye ile gelişmekte olan ülkelerin arasında ilişkileri ayrı ayrı okuduğumuzda muazzam bir başarı hikâyesini görmekteyiz. Bunu küresel aktörler de görmekte. Sürekli devletler hukukunu benimseyenler ile devletler hukukunu çiğneyenler arasındaki savaşa odaklanarak olayları okumamız lazım tespitimizin altında neden budur. Çünkü karşınızdaki kim olursa olsun, devletler hukukunu benimseyerek hareket ediyor ise onunla size düşman olsa bile masaya oturup anlaşabilmeniz mümkündür. Yakın siyasi tarihin şekline baktığımızda bunu görebiliyoruz.
Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Cihan Devleti ile yarım kalan hesabı bağladık zannedenlerin karşısına çıkan Yeni Türkiye, hesap kitabın yeniden şekillenmesine mecbur kalacaklarını idrak etmekteler. Tabii ki burada İsrail’in genişleme planını sakın göz ardı edemeyiz.
Bakın Türkiye ne yaptı? Suriye özelinde taşları yerine oturtma çabasını gerçekleştirirken ısrarla Kürtlerle Türklerin arasını açan hamlelerin içini de çürütmeyi başardı. Suriye’deki Kürt aşiretlerinin PYD-YPG’ye tepkileri ve Fırat’ın doğusuna olası operasyona destek vermeleri, Türkiye ile PYD terör örgütü üzerinden Kürtleri çatıştırmayı murat edinenlere, ters köşe ders vermiş oldu. Şimdi Trump karar veriyor. Ne zaman bu karar uygulanır bilmem! Ve bu karar gerçekleşir mi, o da meçhul. Lakin kesin olan bir durum var, Türkiye bu coğrafyada her taşa her dağa dağın başındaki her çobana ulaşacak kadar coğrafyanın gerçeğidir. Ve bu gerçek sadece coğrafyanın değil dünyanın da şeklini dizayn edebilecek aklın göstergesidir. Tabii ki bu arada sahadaki ordumuzun varlığı ve böyle bir zihniyete sahip ordu ve istihbarat güçlerine sahip olmakta ayrıca başarının içeriğini oluşturmakta. Avrupa’nın kendisini yeniden şekillendirmeye yeni söz söylemeye ihtiyacı vardır. ABD her şeyi sadece para üzerinden okumadan vazgeçmezse küresel felakete kapıyı açmakta. ABD, İran’a yönelik hamlesinden vazgeçmedi. Rusya ile Ukrayna arasında krizi daha da derine indireceği aşikârdır. İpek Yolu ticaret hattı karıştırılmadan, ABD “kendisi için çıkarlarını koruyamamış olur” tespitine inanmakta.
Lakin dünyanın ve özellikle şekillendirilmek istenen Orta Doğu’nun gerçeği başkadır. Sadece son 100 yılda ilk defa coğrafya, Türkiye sayesinde dayatmaya karşı güçlü durdu. “PYD’yi ortada bırakır mı” sorusunu herkes vermekte bu aralar! Devletlerin hep huyu bu! Örgütleri kullanır ama sonunda devletlerle anlaşır. Önemli olan olaya devletler hukuku parametresinden bakılıp bakılmaması meselesidir. Türkiye kendisine yönelik, her taraftan açık aşikâr yönlendirilen hamleleri bertaraf edebiliyor. Burada, içeride ve dışarıdaki tüm olaylara dikkatlice bakmamız lazım. Tarihin seyri değişiyor ve büyük oyun şimdi başlıyor. Kozlar şimdi şimdi ortaya çıkarılacak. Terör örgütleri üzerinden vekâlet savaşlarının dönemi bitince, meydana gerçek sahipler çıkacaktır. Kimin ne istediğini dolaylı değil direk kendinden duyacağız. Kıran kırana savaşın ortasındayız. Ya küresel sistemin içinde yön verici oluruz, ya da başkalarının yönüne yoldaş. Türkiye yön vericilik hususunda, yerini pekiştirmek zorundadır. Dünyada eksik kalan, yok edilen adaleti tesis etmek için başarması şarttır, hayatidir. Çünkü bu felsefe ile dünyaya bir şey söyleyecek, yeni bir şeyler sunabilecek içeriğe sahiptir. Bu durum Türkiye’nin, hem kendisinin hem de ona güvenenlerin bin yıllık kaderini belirleyecektir.