

Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
eyesilada@yeditepe.edu.trZeytin meyvesi özütü damar sertliğine bire bir
19 Kasım 2017 Pazar
Günümüzde yürütülen epidemiyolojik saha çalışmaları ve bilimsel araştırmaların sonuçları “Sağlıklı Yaşam” kavramı çerçevesinde “Akdeniz Diyeti”nin önemini ortaya koyuyor. Akdeniz beslenme şekli içerisinde en karakteristik eleman şüphesiz zeytin ve ürünleri. Tanrının Akdeniz ülkelerine bir hediyesi olan zeytin, meyvesi, yağı ya da yaprağı her kısmının sağlığımız için önemi yeni yeni yayımlanan bilimsel araştırma sonuçları ile de ortaya konuluyor. Yeşil zeytin ve zeytin yaprakları içerisinde acı renkli oleuropein (seko-iridoid) siyah zeytine dönüştürülürken değişime uğrayarak polifenolik tipi bileşik olan hidroksitirozole (fenil etanoit) dönüşüyor. Her ikisi de kuvvetli antioksidan etkiye sahip. Oleuropein son yıllarda popüler olan Argan yağı içerisinde de temel bileşenlerden biri.
Zeytinin kalp ve damar sağlığını destekleyici özelliklerini ortaya koyan epidemiyolojik bulguları destekleyen deneysel çalışmaların klinik araştırmalar ile de doğrulanması önemli. Bu bakımdan ne kadar çok sayıda klinik çalışma ile bu sonuçlar doğrulanırsa, bilgilerin güvenilirliği o kadar artmaktadır.
İspanyol araştırıcılar tarafından yeni yayımlanan bir klinik çalışma 10 gün gibi kısa süreli uygulandığında bile “damar sertliği” (ateroskleroz)sorununun azaltılmasında katkı sağlamasını göstermesi bakımından önemli.
Bilimsel kriterlere uygun olarak tasarlanan klinik çalışma damar sertliği riski bulunan 36 kişi üzerinde yürütülüyor. Bu kişiler üç gruba ayrılıp 11 gün süreyle, bir gruba boş ilaç (plasebo), bir gruba 250 miligram ve diğer gruba 500 miligram zeytin meyvesi özütü içeren standart kapsül (yüzde 20 hidroksitrozol taşıyor) günde iki defa veriliyor. Başlangıçta beş ve 10 günlerde gönüllülerde damar sertliğinde değişim bir klinik biyomarker olan CAVI (Cardio-Ankle Vascular Index) yöntemi ile izleniyor. Ayrıca kişilerin kendi değerlendirmeleri (halsizlik gibi şikâyetlerde farklılaşma) ve kan tahlili (iltihap belirteci CRP ve lipitler) inceleniyor. Sonuç olarak özellikle yüksek miktarda (500 miligram) zeytin özütü verilen grupta CAVI skorunda dikkat çekici değişimin yanı sıra halsizlik gibi şikâyetlerde yüzde 12’lik bir azalma bildiriliyor. Ayrıca trigliserit seviyesinde yüzde 22 kadar belirgin bir azalma sağlanmış. Hiç şüphesiz, 10 gün gibi çok kısa sürede bile elde edilen bu sonuçların, çalışmanın daha fazla gönüllü (120-150 kadar) üzerinde yürütülmesi ile çok daha belirgin olabileceği göz önüne alınarak zeytin, sızma zeytinyağı ya da zeytin yaprağına günlük hayatımıza daha fazla yer vermeliyiz.


Fiyatı altını geçti! Yok denecek kadar az

Denemek için yaptılar, şimdi kilosunu 45 bin TL'den satıyorlar

Günün en çok paylaşılan fotoğrafları
Yazarın Diğer Yazıları
-
12Kasım2017Meyan kökü akciğeri temizler mi
-
5Kasım2017Tiroit bezi sorunlarında ‘çörekotu’nun faydası
-
22Ekim2017Soya tüketmek meme kanseri riskini artırır mı?
-
15Ekim2017Gençliği koruyan meyve; şizandra’yı tanıyor musunuz?
-
8Ekim2017Her türlü zeytin ürününü sofranızdan eksik etmeyin
-
1Ekim2017Hangi tarçın güvenli?
-
24Eylül2017‘Glutensiz beslenme’ kurtarıcı mı, risk mi?
-
17Eylül2017Yüksek tansiyonun yakın dostu; roka
-
10Eylül2017Antibiyotikler bağışıklık sistemini zayıflatır