CHP'deki kriz gerçekten büyük ama Özgür Özel siyasetteki en parlak günlerini yaşıyor.
Onu genel başkanlık koltuğuna (vekil güç, Proxy olarak) oturtan Ekrem İmamoğlu çoktan siyasi bir heyulaya dönüşmüş durumda. Ayakaltından "yerin yedi kat üstüne" (!) çekilerek sahneyi Özel'e bıraktı. Daha düne kadar Özgür Özel'e "eş başkan" deniyor, "patron kim" sorunsalı tartışılıp duruyordu oysa.
İmamoğlu yolsuzluktan hapiste. CHP'li itirafçıların, tanıkların, mağdurların verdiği ifadeler belgeler bilgiler öyle arttı ki beşinci dalgaya ulaşıldı. İddiaların tamamı yüz kızartıcı. Cumhuriyet tarihinin en büyük örgütlü yolsuzluk suçu deniyor. Durum vahim yani.
ÖZGÜR ÖZEL NEYİN HESABINI YAPIYOR?
Ama Özgür Özel krizi fırsata çevirmiş durumda.
Yakıtı İmamoğlu olan "erke dönergeci" ile CHP tabanını hallaç pamuğu gibi atıyor Özel. Tozu dumana katmış gidiyor, göz gözü görmüyor. Söylediklerinin doğru olup olmadığına bakmadan, "iddialarım yalanlanırsa utanırım" kaygısı gütmeden ağız dolusu konuşuyor.
Özel'in tüm stratejisi İmamoğlu'nun yolsuzluklarını konuşturmamak üzerine kurulu.
Çıkardığı gürültü, giriştiği algı operasyonları, gençleri sokağa sürmesi, marjinallerin kucağına itmesi hatta suça bulaştırması, Türkiye'yi sürekli Batıya şikayet etmesi, majestelerinden ilgi alaka dilenmesi, zıplayarak ve bağırarak mitingler yapması ve daha pek çok şey... Muhalif tabanı sersemletmek için. İstiyor ki düşünmesin CHP tabanı. Eko-sistemde olup bitenler anlaşılmasın.
Buna Kılıçdaroğlu'nun bertaraf edildiği 38. Kurultay üzerine düşen şaibeyi, şüpheleri de ekleyin.
İÇ DENETİM NEDEN İŞLEMEMİŞ?
CHP her yerden fire veriyor aslında. Dosya bir değil iki değil. Çorap inanılmaz bir hızla sökülüyor.
Meğer CHP'nin yönettiği belediyelerde göreve getirip makamın yetkisini ve kamu malını teslim ettiği kişiler vatandaşa hizmet yerine şahsi kasalarını doldurmuşlar ve CHP kendi iç denetimini hiç yapmamış. Belediye başkanlarını, meclis üyelerini takip etmemiş.
Savcıya gidilmeden, CİMER'e yazılmadan önce parti yönetimine iletilen şikayetler, duyumlar dikkate alınmamış. Onlar da kendilerine göre bir eko-sistem kurup vurmuşlar voleyi.
Şu an olan da bu. Yine bir siyasi yolsuzluk yaşanıyor.
Bunca pislik olurken olayları ört bas eden CHP yönetimi yine aynısını yapıyor; ortaya saçılan pisliği inkar ediyor, ört bası seçiyor, gerekçeler üretiyor.
Partinin kurumsal varlığını korumak ve soğukkanlı bir savunma yaparak kamuoyunu ikna etmek yerine bütün varlığıyla "yolsuzlara hırsızlara" kefil oluyor.
Ama davalar görülmeye başlandığında, tanıklar, mağdurlar, itirafçılar mahkeme heyeti karşısında her şeyi çatır çatır anlattığında, para trafikleri, uzman raporları, MASAK raporları, HTS kayıtları, el değiştiren tapu kayıtları ortaya saçıldığında temiz CHP'lilere nasıl anlatılacak eko-sistemin masumiyeti?
Ya da Özgür Özel ve değişimcilerin tüm bu kirli para sayesinde siyasi kariyer edinmediğine kim inanacak?
KRİZİ ŞAHSİ FIRSATA ÇEVİRDİ
Özgür Özel savunma hattını rasyonel, hukuki bir zemine kurmak yerine ayakları yere basmayan, ajitatif, manipülatif bir söylem üzerine kurmuş durumda.
Kendisi açısından akıllıca bir iş yapıyor. Alelacele Cumhurbaşkanı adayı ilan ettikleri hatta geleceğin cumhurbaşkanı (!) diye lanse ettikleri, dolayısıyla muhalif tabanın umudunu bina ettikleri İmamoğlu hırsızlıktan tutuklu. Haksız yolsuz şekilde elde ettiği için üniversite diploması da iptal. Rakip olamaz artık Özgür Özel'e.
Özgür Özel de gerçeği manipüle ederek ve CHP tabanının tepkisini sürekli kırbaçlayarak bir ivme köpürttü bir şekilde. Bunun üstünde sörf yapıyor aylardır.
Nitekim ilk günlerde CHP medyasında kendisine kibrit kutusu kadar yer verilmeyen Özel artık manşetlerden inmiyor.
Velhasıl İmamoğlu unutulur. Mansur Yavaş istediği kadar sosyalist enternasyonelde boy göstersin. CHP tabanında kabul görmüyor. Kılıçdaroğlu zaten geçmişte kalmış. Gidişat her hal u kârda Özgür Özel'i gösteriyor.