2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

Erdem Kurtuldu: Mo Yan çevirmek Çin işkencesi gibi!

Mo Yan Çin Edebiyatı’nın en büyük isimlerinden biri. Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandığı 2012’den bu yana romanları bir Batı dilinden değil, direkt Çince aslından Türkçe’ye kazandırılıyor. Bu önemli işte imzası olan Erdem Kurtuldu ile çevirilerini konuştuk.

Mehmet Hakan Kekeç22 Mayıs 2015 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Erdem Kurtuldu: Mo Yan çevirmek Çin işkencesi gibi!

Çinli yazar Mo Yan’dan ve kitaplarından haberiniz vardır: 2012’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü de kazanmış bu büyük edebiyatçının şimdiye kadar üç romanı (Kızıl Darı Tarlaları, İri Memeler ve Geniş Kalçalar, Yaşam ve Ölüm Yorgunu) Can Yayınları etiketiyle Türkçe’ye kazandırıldı. En son, Mart ayı içersinde Yaşam ve Ölüm Yorgunu yayımlandı.

Türkçe’ye kazandırılmış olan bu her biri 1000 sayfalık dev eserlerin ardında ‘görünmez’ bir kahraman var: Çevirmen Erdem Kurtuldu. ‘Görünmez’ diyorum çünkü bizde çevirinin önemi çoğunlukla yadsınır. Okuduğumuz telif eserin çevirmenin ismini -o da zahmet edip baktıysak- aklımızda dahi tutamayız.

Erdem Kurtuldu çok önemli bir iş yapıyor ve Mo Yan’ın nitelikli dev eserlerini, Türkçe’ye, direkt Çince’den kazandırıyor. Piyasadaki ikinci - üçüncü dilden yapılmış; suyunun suyu kötü çevirilerin bolluğunu düşündüğümüzde Kurtuldu’nun ‘görünmez kahramanlığını’ rahatlıkla idrak edebiliriz. Üstelik çevirmen bu işe atılmayı kendi istemiş. Kurtuldu ile zorlu olduğunu tahmin ettiğimiz çeviri süreci ve Mo Yan romanları hakkında söyleştik.

-Bir yandan size saygı duyuyor, bir yandan da ‘yerinde olmak istemezdim’ diyorum:

Teşekkürler. Ben de yerimde olmak istemezdim. Deyimler, atasözleri, kelime oyunları ve kitapların hacmi beni çok zorladı.  

Mo Yan komik adam

-1000 sayfalık Mo Yan romanlarını Çince aslından çevirmek... Pes ettiğiniz anlar vardır?

Evet, olmadı değil. Kitapların hacmi yüzünden arada Çin işkencesi böyle bir şey olsa gerek diye düşündüm. Neyse ki Mo Yan komik bir adam. Çeviri yaparken sık sık yüksek sesle kahkaha attığım bile oluyordu. Kitapları okumadan çevirmemin de etkisi var pes etmememde, bir sonraki sayfada ne olacak merakı beni canlı tuttu. Çince çok konsantre bir dil, içine Türkçe’nin suyu katılınca kitabın hacmi de genişliyor. Mesela İri Memeler ve Geniş Kalçalar’ın Çincesi 654 sayfa, Türkçe’de 1038’e çıktı.

-Mo Yan romanlarında ilk katmanda güçlü bir mizah var.

Kesinlikle öyle. Mo Yan kara mizahı ve ironiyi çok iyi kullanıyor. Komünist bir yazarken komünist rejimdeki insanların aptallıklarını ve yaptıkları yolsuzlukları bazen alttan işleyen bir hicivle bazen de insanın gözüne sokarak ama çok eğlenceli bir dille anlatıyor.

Kahkaha garantisi veriyorum

-Nobel almış yazardan, sıkıcıdır deyip korkarız. Mo Yan bu ezberi yıkabilecek bir isim?

Mo Yan’den korkmasınlar! İri Memeler ve Geniş Kalçalar’la Yaşam ve Ölüm Yorgunu katıla katıla gülebileceğiniz anlarla dolu. En azından on kahkaha garantisi veriyorum. Kızıl Darı Tarlaları’nda başkasından duyduklarını anlatan anlatıcının Türkçede zorunlu kıldığı “miş’li geçmiş zaman” sorunu aşıldığında akıcı bir okuma serüveni bekliyor okuyucuyu.

-Mo Yan ile tanışma şansınız oldu mu peki?

Henüz olmadı ne yazık ki. Mo Yan’in İstanbul’a gelişini bile sosyal medyadan öğrendim ve o sırada işim dolayısıyla Çin’deydim.

-Çin edebiyatından başka çalışmalarınız olacak mı?

Bir süre Mo Yan’e devam.

Kafka Kitap için Zen Ustaları diye bir kitap çevirdim arada. Şubatta basıldı. Wumen Huikai ve Kuo’an Shiyuan adlarında iki önemli Çinli Zen ustasının metinlerini içeriyor. Mo Yan’in Çin’in son 20 yıl içinde yaşadığı değişimi kendi deneyimleri üzerinden anlattığı novellası Değişim’i geçen sene teslim etmiştim yayınevine. Şimdi de öykülerini çeviriyorum Mo Yan’in. Ve evet, Mo Yan’ın Yan’ı yan değil, yen diye okunur.

Çevirinin çevirisi zarar verebilirdi

ERDEM KURTULDU: mo yan ingilizce veya Fransızca ikinci bir dilden çevirilseydi kitaplar özellik olarakçok şey kaybederdi. Benim çevirilerimle İngilizce çevirileri karşılaştırırsanız aralarında sayfalarca fark olduğunu göreceksiniz. Mo Yan’in bir yazar olarak asıl gücü, yazarın romanlarına sonradan eklediği, hikâyenin akışına doğrudan hizmet etmeyen ama hikâyeyi daha da derinleştiren, “Bay Konuşma!”nın çenesinin iyice düştüğü, çevrilmezse olmaz bölümlerde yatıyor. Mo Yan’i Mo Yan yapan çevirmen olarak ünlenen Howard Goldblatt’ın bir şekilde çevirmediği, atladığı, sansürlediği bölümler... Mo Yan bu bölümlerde Çinli olmayan okurun bilgi eksikliğinden ötürü anlayamadığı ama ufak bir dipnotla hemen anlaşılabilecek hale gelen tarihi kişiliklerden, romanlardan ve roman kahramanlarından, şairlerden ve şiirlerinden bahsediyor. 

Çevirmenin dil bilmesi yetmez

E.K: Çeviri yaparken sadece dil bilmek yetmez. O dili üreten kültüre ve tarihe hakim olmak gerekir.  Sinoloji mezunu olmayıp üzerine bir de Çin’de bir yıl kalmasaydım “Çince aslından çeviren Erdem Kurtuldu” diye bir ibare olmayacaktı galiba. Türkçe’de Çin tarihi ve kültürü üzerine pek kaynak da yok. Bu açığı Çince ve İngilizce kaynakları okuyarak kapatmaya çalışıyorum.