Başkan değil kabadayı

Başkan Gökhan'ın önceden beri haddini aşan hakaretleri olduğuna dikkat çeken Ömercioğlu "Biz diktatör işlemine maruz kalıyoruz. Ancak bu kadar hakaret, tehdit ve psikolojik şiddeti de beklemiyorduk" diye konuştu.

Çanakkale Belediye Meclisi Ekim ayı toplantısında, CHP'li delegelerin seçim usulsüzlüklerini gündeme taşımak isteyen AK Partili Meclis üyesi Tülay Ömercioğlu, sandık görevlisinin 3 kez oy kullanması nedeniyle seçimin iptal edildiğini hatırlattı. Bu andan itibaren hem halkın oyuyla seçilmiş bir meclis üyesine hem de bir kadına belediye meclislerinde görülmemiş bir şiddet uygulayan CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Kendi işinize bakın. Size ne? Bakın iş başka yere gidecek. Size ne? Karışmayın. Bu nasıl belediye meclisi yahu. Kesin! Mikrofonu kapattırmayın bana! Kesin! Ahlaklı olun! Konuyu kapatın.. Arkadaşlar mikrofonu kapatın.. Otur yerine... Çıkarken bağırma!" diye bağırdı.

DİKTATÖR GİBİYDİ AMA BU ŞİDDETİ DE BEKLEMİYORDUK

Olayın ardından sosyal medyadan kendisine çığ gibi destek ve CHP'li Gökhan'an tepki yağdığına dikkat çeken AK Partili Ömercioğlu ise "Bu tür davranışın ne bir kadın veya erkeğe yapılmayacağı düşüncesindeyim. Bununla ilgili avukatımla hukuksal işlemi yapacağım ama asıl takdirini halkımız yapacak ve gerekli cevabı verecek. Sosyal medyada halkımızın nasıl yanıt verdiğini izlemekteyiz. Bundan öncede, bir çok haddini aşan hakareti mevcut oldu. Biz diktatör işlemine maruz kalıyoruz. Ancak bu kadar hakaret, tehdit ve psikolojik şiddeti de beklemiyorduk"

MECLİSTE ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ

Kadına yönelik şiddetin özellikle milletin seçtiği bir mecliste meydana geldiğine dikkat çeken KADEM Başkanı Sare Aydın ise şunları söyledi: "Görüntüleri izledim. Çok çirkin. Bu bir mecliste, devletin bir kurumunda milletin seçtiği bir mecliste meydana geliyor. Kadına şiddetle mücadele edelim derken bu tip olaylarla karşılaşmak bizde hayal kırıklığı yaratıyor. Nerede yaşıyoruz, bu davranışlar asla kabul edilemez. Şiddetin özellikle temsil makamında gerçekleşmesinden hicap duyuyorum. Anladığım kadarıyla belediye başkanının karşısındaki kişinin kadın veya erkek olmasının bir farkı yok, bir meclis de bir insana makamı ne olursa olsun bu şekilde davranılamayacağının bilinmesi gerekiyor. Biz KADEM olarak, yapılacak suç duyurusunda şiddet ve mobbinge dair yanlarında olacağız.  Şiddetin hiçbir yerde olmayacağı bir dünya yaratmamız lazım. Belediye başkanının, seçilmeden önce topluma karşı sorumluluğu olduğunu sadece hizmet değil toplumsal cinsiyet eşitliğine ve adalete göre hareket etmesi gerektiğini bilmesi gerekiyor. Ciddi bir tabloyla karşı karşıyayız.”

CHP FAŞİZMİNİN TİPİK BİR TEMSİLCİSİ

AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner ise "Tek parti döneminin CHP'sini hatırlatıyorum. Utanmadan bu ülkede diktatörlük, totoliter rejimden bahsediyorlar. Milletin oyuyla seçilmiş üyele 'Otur yerine, konuşma' diyor. Mikrofonu kes diyor. CHP'nin genleriyle, faşizmle ilgili bir durum bu. Bunu yapan CHP'lilerin bir de tek parti iktidarının neler yaptığını düşünün. Hani ifade özgürlüğü? Kılıçdaroğlu ve CHP, bu başkana haddini bildirmezse, aziz halkımız bildirmeyi bilir. Ayrıca Ayşe Arman ve Meltem Cumbul'a sesleniyorum. Bir kadını savunmanız için CHP'li mi olması gerekiyor. CHP faşizminin tipik bir temsilcisi" dedi.