26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

"Tek bir Afrika pazarı küresel sermayeyi dizayn edebilecek güce sahip"

"Tek bir Afrika pazarı küresel sermayeyi dizayn edebilecek güce sahip" - Çad Ekonomi ve Kalkınma Planlaması Bakanı Doubragne: - "Anlaşma (Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması) kıtanın ortak çıkarlarını daha iyi savunabilmek için ortak ve serbest bir şekilde ticaret yapabilme hakkını hedefliyor" - AFAM Başkan Yardımcısı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Tandoğan: - "Tek bir Afrika pazarı oluşturmak sadece Afrika iç piyasalarını değil küresel sermayeyi de dizayn edebilecek güce sahip" - "Bu kararların alınmasının altında Batı neo-emperyalizmine karşı bir meydan okuma yatmaktadır" - "Afrika ülkeleri de artık küresel rekabette 'ben de artık bir birlik (Afrika Birliği) olarak oyun kurucu pozisyonunda yer alacağım' mesajı vermektedir" ANKARA (AA) - MEHMET KARA/MOUHAMED GUEYE - Afrika Birliği'ne üye 44 devletin imzaladığı Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA) anlaşmasını değerlendiren politikacı ve uzmanlar anlaşmayı Afrika'nın küresel ticari sisteme başkaldırısı olarak değerlendiriyor.

28.03.2018 - 12:43

Anlaşmaya taraf devletler, oluşturulması planlanan serbest ticaret bölgesinde malların ve hizmetlerin dolaşımını ortak bir mekanizma ile kontrol edecek. Ortak pazar ve ortak para biriminin de hedeflendiği anlaşma ile üye devletler Afrika'nın ithalat ve ihracat kalemlerini kıtanın lehine olacak şekilde yeniden şekillendirecek.

Afrika'nın en büyük ekonomilerinden Nijerya başta olmak üzere Eritre, Burundi, Namibya ve Sierra Leone gibi ülkeler ise anlaşmanın ekonomileri için riskler barındırdığını belirterek imza atmaktan kaçınıyor.

Çad Ekonomi ve Kalkınma Planlaması Bakanı Issa Doubragne, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anlaşmanın risklerinden çok sunacağı fırsatlara odaklanılması gerektiğine işaret ederek, Afrika'nın 1,2 milyarlık nüfusu ve 2,5 trilyon dolara yakın toplam ekonomik hacmiyle büyük bir güç olabileceğini, anlaşmanın bunun önünü açtığını belirtti.

Afrika'nın birçok ülkesinde ihraç kaleminde madencilik, petrol, tarım ve hayvancılığın büyük öneme sahip olduğunu belirten Boubragne, bu ürünleri ithal eden büyük güçlerin ticareti kendi çıkarlarına göre yönettiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

"Afrika Birliği'nin son istatistiklerine göre, Afrika'daki ticaretin yalnızca yüzde 16'sı kıta ülkeleri arasında yapılıyor. AfCFTA ile Afrika ülkelerine yatırım ve ticari iş birliklerinde öncelik tanıyoruz. Bu bölge Afrika kıtasına dünyanın geri kalanı ile olan ticari ilişkilerinde güç dengesi sağlayacak."

Doubragne, bazı Afrika ülkelerinin anlaşmanın ülke sınırları ile ilgili problemler yaratabileceği endişesine ilişkin, " AfCFTA üye devletlerin sınırlarının değiştirilmesi anlamına gelmiyor. Gümrüklerin kademeli bir şekilde ortadan kaldırılması Afrika ülkelerinin kendi arasındaki ticarette 2022'ye kadar yüzde 60'lık artış sağlayacak." ifadelerini kullandı.

Öte yandan, serbest ticaret bölgesinin ülkeler arasında dengeyi koruyacak bir hukuki altyapıyla kurulması gerektiğinin de altını çizen Doubragne, "Serbest ticaret bölgesinin amacı ticari faaliyetlerde Afrikalı devletlere ayrıcalık tanıyarak kıtanın ortak çıkarları korumaktır. Fakat bu hedefler anlaşmanın imza atan devletler arasında dengeli bir şekilde uygulanması ile mümkün olacaktır." diye konuştu.

- "Bu kararların altında Batı neo-emperyalizmine karşı bir meydan okuma yatmaktadır"

Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM) Başkan Yardımcısı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Muhammed Tandoğan ise anlaşmaya öncülük eden devletlerin sembolik önemine vurgu yaparak, "Bilhassa tarihi olarak nitelendirilen serbest ticaret anlaşmasına imza atıp başı çeken ülkelerin Nijer, Çad, Kongo ve Sudan gibi tarihlerinde sömürgeciliğin kanlı izlerini taşıması ise çok dikkat çekici. Esasında bu kararların alınmasının altında Batı neo-emperyalizmine karşı bir meydan okuma yatmaktadır." yorumunu yaptı.

Anlaşmanın bölgede yüzyıllar boyunca devam etmiş sömürü sistemine de bir başkaldırı olduğunu aktaran Tandoğan, "Afrika Birliği Olağanüstü Zirvesi'nde, dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesi (STB) olacak AfCFTA'nın kurulmasını öngören anlaşmanın hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu arada Ruanda'nın sömürge dili haritasının değişikliğe gidilmesinde ilk fitili ateşleyen ülkelerden biri olması ve söz konusu kararın alınması noktasında Ruanda'nın tercih edilmesi rastlantı olmasa gerektir. Unutulmamalıdır ki, mevcut resmi diller (lingua franca), siyasi ve ekonomik nedenlerden ötürü geri plana atılmaya başlanmıştır." şeklinde konuştu.

Tandoğan, Afrika'da oluşturulması planlanan pazarın önemine dikkat çekerek, "Tek bir Afrika pazarı oluşturmak sadece Afrika iç piyasalarını değil küresel sermayeyi de dizayn edebilecek güce sahip. Kastım şu, bu durum Afrika'da ülkeler bazında tekelleşen uluslararası şirketlerin gücünü kıracak ve adil bir paylaşım noktasında Afrika toplumlarının önünü açabilecek bir güce sahiptir. 1,2 milyar nüfusa ve 2,5 trilyon dolar gayri safi yurt içi hasılaya sahip olan birliğe üye ülkelerin anlaşmayı uygulamaya koyması halinde kıtada genç nüfustaki işsizliğin azalması ve iç ticaretin büyük oranda yükselişe geçmesi beklenmektedir." değerlendirmesini yaptı.

- "Dünya ticareti gelişmekte olan devletlerin rekabetine ve korumacı politikalara hapsolmuş"

Kamerunlu Ekonomist Bernard Maiboula da Afrika'nın küresel ekonomik güç dengesi içinde ortaklaşa hareket ederek ayakta kalabileceğine dikkat çekerek, "Afrika ülkeleri dünyanın diğer kalanı ile ticari faaliyetlerinde bağımsız hareket ederek kendilerini riske atmaması gerekiyor. Dünya ticareti yeni pazarlar arayışında olan büyük ve gelişmekte olan devletlerin rekabetine ve korumacı politikalara hapsolmuş durumda." ifadelerini kullandı.

Maiboula, serbest bölge projesi ile Afrika'daki devletlerin ticaretteki güç dengesini sağlayarak dünya pazarında yerini rahatlıkla alabileceğini umduğunu söyledi.

Afrika'daki 55 ülkenin bu proje sayesinde daha uyumlu bir dünya pazarı oluşturabileceğini dile getiren Maiboula, bu sayede kıtadaki doğal zenginlik ve yer altı kaynaklarından ortak bir şekilde yararlanılabileceğini dile getirdi.

- Serbest bölge anlaşması bazı ülkeler için riskli

Eski Doğu Afrika Topluluğu Genel Sekreteri Richard Sezibera da başta Nijerya olmak üzere Eritre, Burundi, Namibya ve Sierra Leone anlaşmaya imza atmamasını değerlendirdi.

Sezibera, bazı ülkelerin anlaşmanın birçok fırsat yaratacağını bilmesine rağmen tedirginlik yaşadıklarını söyledi.

Bu tedirginliklerin de haklı gerekçelere dayandığını belirterek "Üretim kapasitesi büyük olan devletler anlaşma ile üretim sektöründe ekonomik büyüme ve önemli kazançlar sağlayabilir fakat küçük ve daha az gelişmiş ekonomiye sahip ülkeler, önemli vergi kayıpları ve yerel endüstrilerin gerilemesi ile karşı karşıya kalabilir." yorumunu yaptı.

- AfCFTA'nın hedefleri

AfCFTA anlaşması çerçevesinde 2028'e kadar tüm Afrika'da ortak pazar kurulması ve ticaretin ortak para birimi üzerinden yürütülmesi hedefleniyor. AfCFTA anlaşması, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurulduğundan bu yana en fazla ülkenin katılım gösterdiği serbest ticaret bölgesi anlaşması olma özelliğine sahip.

Görüşmelerine ilk olarak 2015'te başlanan anlaşmanın yıl sonunda yatırım, rekabet ve fikri mülkiyet hakları gibi konuları tartışılmaya başlanacak. Afrika Birliği oluşturulması hedeflenen ortak pazar ile 2022'ye kadar kıta içindeki ticarette Afrikalı ülkelerin payının yüzde 16'dan yüzde 60'a yükseltilmesini amaçlıyor.

Anlaşmanın hedefleri arasında dikkat çekici bir unsur da ortak pazar ve para biriminin yanı sıra ticari faaliyetlerin bölgesel diller aracılığıyla yapılması hedefi yer alıyor. Kıtada hakim dillerden İngilizce ve Fransızcanın bu durumdan olumsuz etkilenmesi öngörülüyor.