28 Mart 2024 Perşembe / 19 Ramazan 1445

"Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi"

"Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi" - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya: - "Kuşaklar arası dayanışma konusunda yürütülen araştırma geliştirme projelerine önem veriyoruz.

17.01.2017 - 15:15
Genel olarak yaşlılarla ilgili verilerin, bölgesel farklılıklar gözetilerek ele alınması tespitler açısından son derece önemlidir. Yaşlıların, yetişkin çocukların yaşam memnuniyeti, yaşam kalitesinin ölçülmesi bizler için önemli bir yol haritası olacaktır" - "Aile yanında destek politikaları kapsamında evde bakım desteği ve Yaşlı Yaşam Evleri ile iki önemli programı uygulamaya başladık. Bugün 482 bin engelli ve yaşlı vatandaşımız evde bakım desteğinden yararlanmaktadır" - "Aile yanında bakım sadece yaşlılar için değil aynı zamanda çocuklar için de birinci önceliğimiz. 2005'ten bu yana sosyoekonomik destek vererek ailesinin yanına döndürülen çocuk sayısı 11 bin 227'e ulaştı"

ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, kuşaklar arası dayanışma konusunda yürütülen araştırma geliştirme projelerine önem verdiklerini belirterek, "Genel olarak yaşlılarla ilgili verilerin bölgesel farklılıklar gözetilerek ele alınması tespitler açısından son derece önemlidir. Yaşlıların, yetişkin çocukların yaşam memnuniyeti, yaşam kalitesinin ölçülmesi bizler için önemli bir yol haritası olacaktır" dedi.

Bakan Kaya, Ankara Üniversitesi Yaşlılık Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin TÜBİTAK iş birliği ile bir otelde gerçekleştirdiği "Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi Sonuç Toplantısı"ndaki konuşmasında, son yüzyılda hızlı bir şekilde yaşanan sosyal, kültürel ve ekonomik değişimin, aile birliğini, dolaylı olarak da kuşaklar arası ilişkileri etkilediğini söyledi.

Kaya, sanayileşme ve kentleşme sürecinin yaşlıların yaşam koşullarını doğrudan etkilediğini, küçülen aile yapıları içerisinde ekonomik zorluklar nedeniyle yaşlı bakımının zorlaştığını, bireyselleşme kültürünün, Türk toplumunu da etkilemeye başladığını ifade etti.

Geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına geçişin, kuşaklar arasındaki bağları zayıflattığını dile getiren Kaya, kuşaklar arası çatışmaya alternatif olarak, bugün üç neslin bir arada yaşadığı aile modelinin önemli bir değer olarak geçmişten günümüze taşındığını aktardı.

Tıp alanında elde edilen gelişmeler ile yaşam koşullarının iyileştirilmesinin yaşam süresini de uzattığını hatırlatan Kaya, bu sürecin, yaşlılık sorunlarını daha görünür bir biçimde tartışmaya açtığını bildirdi.

- "Aile yanında destek hizmetlerini yaygınlaştırıyoruz"

Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oranının yüzde 8,2 olduğunu aktaran Kaya, bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2, 2050 yılında ise yüzde 20,8'e yükseleceğini öngördüklerini dile getirdi.

Kaya, yaşlı nüfusa yönelik sosyal politika uygulamalarını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan bilimsel çalışmalar ışığında hayata geçirdiklerini, yaşlıları sosyal çevrelerinden koparmadan, ihtiyaç analizi yaparak aile yanında destek hizmetlerini yaygınlaştırdıklarını kaydetti.

Kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek için yaşlıların aile içindeki fonksiyonlarının desteklenmesi gerektiği üzerinde duran Kaya, "Çünkü onlar dil, tarih, coğrafya ve medeniyet tasavvurumuzda geçmişle gelecek arasında kurduğumuz en muhkem köprülerdir. Bu engin tecrübe, bilgi ve birikimleriyle çocuk ve gençlerimiz için en yakın rol modeldirler. O nedenle kültürümüzde yaşlılarımız 'bilge' kişiler olarak tanımlanmıştır." diye konuştu.

- "482 bin engelli ve yaşlı, evde bakım desteğinden yararlanıyor"

Bu amaçla, "Türkiye'de Yaşlıların Durumu ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı"nı hazırlayarak aile odaklı hizmet modellerini yaygınlaştırdıklarını anlatan Kaya, birinci önceliklerinin kişiyi bulunduğu yer ve ortamda desteklemek olduğunu söyledi.

Aile yanında destek politikaları kapsamında evde bakım desteği ve Yaşlı Yaşam Evleri ile iki önemli programı hayata geçirdikleri bilgisini veren Bakan Kaya, şöyle dedi:

"Bugün 482 bin engelli ve yaşlı vatandaşımız evde bakım desteğinden yararlanmakta. Bir diğer önemli uygulama ise Yaşlı Yaşam Evleri projesidir. Huzurevlerimize bağlı olarak açtığımız evlerde 3-6 kişilik kapasite ile ev ortamında yaşlılarımıza hizmet vermekteyiz. Bugün 41 Yaşlı Yaşam Evinde 154 yaşlı sakinimize ev sıcaklığında hizmet sunmaktayız. Yaşlı Yaşam Evlerini desteklemek, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek amacıyla geçen yıl Yaşlı Destek Programını (YADES) hayata geçirdik. Böylece yaşlılarımızı toplum ve aile hayatından koparmadan yaşamlarını idame ettirmelerini sağlıyoruz. Toplum genelinde uyguladığımız aile yanında destek politikalarıyla, yaşlıların toplumla iç içe aile yanında ya da aile ortamında yaşam sürmelerini teşvik ediyoruz. Kuşaklar arası bilgi ve tecrübe paylaşımını yaygınlaştırıyoruz."

- "11 bin 227 çocuk ailesine döndürüldü"

Aile yanında bakımı sadece yaşlılar için değil aynı zamanda çocuklar için de birinci öncelik olarak gördüklerini belirten Kaya, dün basında çıkan bazı haberlerde çocukların aile yanına döndürülmesinin yeni bir habermiş gibi verildiğini ancak 2005'ten bu yana sosyoekonomik destek vererek ailesinin yanına döndürülen çocuk sayısının 11 bin 227'e ulaştığını açıkladı.

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile "torununa bakan kişilere bakım desteği" uygulamasını, seçilen pilot illerde başlatacaklarını anımsatan Kaya, projeyle ilgili kurumsal altyapı çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugünkü güçlü Türkiye'yi, güçlü aile yapımızı büyüklerimize borçluyuz. Bizler 15 Temmuz'da, ak saçlı, aksakallı büyüklerimizin, dedelerimizin, ninelerimizin evlerinde nasıl dua ettiklerini ve sokaklara çıkıp tankların nasıl önünde durduklarını gördük. Ben hastane ziyaretlerimde, 72 yaşında bir gazimizi ziyaret ettiğimde gözlerim dolarak onun sokağa çıkışını dinlemiştim. Elinde Türk bayrağıyla Genelkurmay Başkanlığı'nın ikinci katına kadar çıkıyor. Genç, yaşlı demeden Türkiye 15 Temmuz'da bedenini tankların önüne atmıştır. Bazı yaşlılarımız da evlerinden hayır dualarıyla bizim bugünlere gelmemizi sağlamışlardır. Değerlerimizi yaşatan, bilgi ve tecrübesiyle bizlere yol gösteren yaşlılarımıza, kıymetli büyüklerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum."

- "Kuşaklar arası duygusal dayanışma en güçlü bağ"

Kuşaklar arası dayanışma konusunda yürütülen araştırma geliştirme projelerine önem verdiklerini ifade eden Kaya, yaşlıların, yetişkin çocukların yaşam memnuniyeti, yaşam kalitesinin ölçülmesinin önemli bir yol haritası olacağını kaydetti.

Bakan Kaya, kuşaklar arası duygusal dayanışmanın, yaşlıların çocuklarıyla kurduğu en güçlü bağ olduğunun altını çizerek, bu bağın sayesinde yaşlıların çocuklarından birçok hizmetlerinin görülmesini beklediğini belirtti.

Kaya, "Bu önemli hizmette hiçbir mesafe anne-babamıza, büyüklerimize hizmetten bizi alıkoymamalıdır. Mesafeleri yaklaştırdığını düşündüğümüz bilgisayar, internet gibi araçlar aynı ortamlarda bizleri birbirimizden uzaklaştırmasın." temennisinde bulundu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, projeye katkılarından dolayı Ankara Üniversitesine ve TÜBİTAK'a teşekkür etti.

- "Yaşlılık sınırı 75'e çıkarılsın"

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Dünya Sağlık Örgütü'nün 65 yaş ve üzerini "yaşlı" kabul ettiğini ancak bunu doğru bulmadığını belirterek, 65 yaş üzerinde çok dinamik ve üretken pek çok insanın varlığına işaret etti.

İbiş, bu sayının 75'e çıkarılmasını talep ederek, 0-35 yaş grubunun çocuk ve genç kabul edilmesini istedi. Her şeyden önce algının düzelmesi gerektiğini kaydeden İbiş, bunun yanında insanların sağlığına da dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Üç kuşağın bir arada bulunmasının önemine değinen İbiş, proje sonuçlarının da bunu çok net şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. İbiş, kuşaklar arası dayanışmayı hem insani hem vicdani hem de dini sorumluluk olarak değerlendirdi.

- Kuşaklar arası dayanışma 6 boyutta incelendi

Proje yürütücüsü Prof. Dr. Emine Özmete, kuşaklar arası dayanışmayı "yapısal, duygusal, normatif, uzlaşmaya dayalı, işlevsel ve ilişkisel" olmak üzere 6 boyutta incelediklerini bildirdi.

Sonuçlardan hareketle Özmete, yaşlılar için evde bakım merkezleri oluşturup, bir bakıcı havuzundan insanların daha güvenli bir şekilde faydalanmasını talep etti.

Özmete, 2050 yılında nüfus artışının durarak azalmaya geçeceğini belirterek, bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "3 çocuk" önerisinin bu durumu bozacak tek şey olduğunu söyledi.