Rusya Federasyonu, Malezya uçağıyla ilgili BM Güvenlik Konseyine önerge verdi.

Bilindiği üzere 17 Temmuz’da meydana gelen facianın üzerinden 2 ay gibi bir süre geçmesine rağmen, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında somut bir sonuca ulaşılamadı.

Bu arada Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da söz konusu meseleye istinaden kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Ukrayna üzerinde seyir halindeyken düşürülen Malezya yolcu uçağına ilişkin yürütülmekte olan soruşturmanın yavaşlatılmasına ya da gündemden düşürülerek unutturulmasına müsade etmeyeceklerini kaydetti.

Facianın gerçekleştiği 17 Temmuz’dan bu yana tüm taraflara açık ve objektif bir uluslararası soruşturma yürütülmesi konusunda defalarca kez çağrı yapan Rusya’nın bu tavrı sadece felaketin gerçek sebebinin aydınlatılması adına değil, aynı zamanda küresel barışın korunması için de son derece önemli olmaktadır.

Kazaya ilişkin olarak yürütülen soruşturmada elde edilen bilgiler ışığında Hollanda tarafından 9 Eylül’de yayımlanan ön raporda uçağın dışarıdan müdahale sonucunda havada parçalanarak düştüğü ifade edilirken, söz konusu dışarıdan müdahalenin kim ya da kimler tarafından yapıldığı konusuna ise hiç değinilmedi.

Malezya yolcu uçağının Ukrayna Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan Buk tipi hava savunma sisteminden ya da Rusya Savunma Bakanlığı’nın uyduları tarafından Boeing’in hemen yakınında uçarken tespit edilen Ukrayna Hava Kuvvetleri’ne ait Su-25 tipi avcı uçağından fırlatılan bir roket ile vurulduğunu öngören iki ayrı senaryoya geçtiğimiz günlerde bir üçüncüsü daha eklendi.

Alman Federal Meclisi’nin internet sitesinde yayımlanan memorandumda MH17 sefer sayılı yolcu uçağının NATO sınıflandırmasına göre SA-3 olarak adlandırılan S-125 tipi hava savunma sisteminden fırlatılan bir füze ile vurulduğu ifade edildi.

Adı geçen söz konusu hava savunma sisteminin facianın meydana geldiği bölgedeki aktivitesi ise Polonya ve Romanya üzerinde keşif uçuşları yapan NATO uçakları tarafından tespit edildi.

Meseleye ilişkin olarak görüşlerine başvurduğumuz Stratejik Konjonktür Merkezi Başkanı İvan Konovalov, Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Markus Ederer’in imzasını taşıyan söz konusu belgede de ilgili füzenin kim tarafından ateşlendiği konusuna değinilmediğini söylüyor:

‘‘Hollandalılar tarafından hazırlanan rapor hiçbir yeni bilgi içermiyor. Boeing’in vurularak düştüğü zaten herkesin malumu… Burada asıl cevaplanması gereken soru, ‘‘Roket kime ait?’’ olmaktadır. Almanlar tarafından gündeme getirilen yeni senaryo ise uçağı vuran roketin Ukraynalılara ait olduğu savını daha da kuvvetlendirmektedir. Çünkü çok eski bir sistem olan S-125 çok uzun zamandan bu yana Rus Ordusu tarafından kullanılmamakta ve Donetsk bölgesinde silahlı mücadele veren milislerin de elinde bulunmamaktadır. Eğer bu senaryo doğru çıkarsa, o takdirde uçağın Ukrayna Ordusu tarafından vurulduğu kesinlik kazanacaktır’’.

Askeri bilimler uzmanı Emekli Albay Dr. Anatoliy Sokolov da Ukrayna Ordusu’na ait S-125’in yolcu uçağını vurmuş olabileceğinin ihtimaller dahilinde olduğunu, ancak yine de Malezya uçağının havadan-havaya bir roketle vurulmuş olduğunu düşündüğünü belirtiyor:

‘‘Bu vakada S-125 tipi hava savunma sisteminin kullanılmış olabileceği ihtimalini göz ardı etmiyorum. Çünkü söz konusu sistem benzer hedefler üzerinde mükemmel çalışmaktadır. Ama yine de Malezya yolcu uçağının bir savaş uçağı; mesela Su-25 tarafından düşürüldüğü ihtimali bana daha mantıklı geliyor. Çünkü karadan havaya fırlatılan füzelerin tamamı artlarında bir inversiyon izi bırakır. Fakat bu olayın gerçekleştiği esnada bölge civarında görev yapan istihbarat cihazlarının hiçbiri böyle bir ize rastlamamıştır ya da bu bilgi çok iyi bir şekilde kamuoyundan gizlenmektedir. Özellikle fırlatma esnasında iz bırakan bu roketlerden birinin kullanıldığı kesin olarak kanıtlanana kadar Malezya uçağının havadan-havaya bir roket ile düşürüldüğü tezini savunmaya devam edeceğim.’’