5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Neden karbonhidrat krizi yaşarız?

Beslenme ve Diyet Uzmanı Esra Rahşan Çalışkan, tatlı krizi ve nedenleri hakkında bilgi vererek, Star Gazetesi okurlarına çözüm önerilerini sundu.

27 Ekim 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Neden karbonhidrat krizi yaşarız?

Değerli okurlarım, diyetisyenliğe başladığım ilk günden bugüne kadar çoğu danışanım, ya “Tatlı sevmem” der, ama pilav-makarna-ekmeğe “Hayır” diyemez ya da benim gibi tatlı aşığı olup, her gün mutlaka bir öğünde tatlı tüketmek ister. Peki, bunu sebebi ne olabilir? 

- Pankreastan salgılanan insülin hormonunun dengesinin bozulması,

- D vitamin eksikliği,

- Beslenme alışkanlıklarında temel besininin tatlı olması,

- Uykusuzluk sonucu tatlı ihtiyacının artması,

- Regli öncesi şeker düşmesi ve tatlı isteği,

- Stresle baş etme yöntemi olarak tatlı tüketimini arttırma,

- Psikolojik olarak mutlu ettiği düşüncesi ile tatlı yeme isteği.

SIKINTI NE OLURSA OLSUN, MUTLAKA BİR ÇÖZÜMÜ VAR! 

Eğer karın çevrenizde yağlanma “Türk kası” denilecek boyutta ve biraz da kilonuz varsa,  öncelikle bir Endokrin Uzmanı ile görüşmeniz gerekir. Buna bir de yaşamınızın olmazsa olmazı ‘tatlı’ eklenmişse ve eksikliğinde sinirlilik, yemek öncesinde aşırı acıkma, el- ayakta güçsüzlük, dikkat dağınıklığı varsa, lütfen Endokrin Uzmanı ile görüşmeyi ertelemeyin.  Kanda;  açlık insülin, açlık glikoz ve D vitamininize mutlaka baktırın. Çünkü bu değerlerin, kandaki seviyesi iştahınızı etkiliyor.

Glikoz  (Şeker) nedir? 

Yemek ile almış olduğumuz karbonhidratları, sindirim sistemi en küçük parçalar olan glikoza çevirir.

Glikoz, hücrelerin en önemli enerji kaynağıdır. Sindirilerek kana karışan glikoz tarafından uyarılan pankreas, glikozun hücre içine girmesini sağlayan insülini üretmeye başlar. 

İnsülin nedir?  

İnsülin, pankreasta üretilen ve kan şekerini düşürmeye, yağ yakmaya veya yağ depolamaya yarayan bir hormondur. 

Hücre çeperinde bulunan insülin,  glikozun hücre içine girmesini sağlayarak şekerin enerji kaynağı olarak kullanılmasını sağlar.

Hücre içine glikozu sokamadığı durumda giremediği durumda ise kanda yükselmesi, karıda yağlanma ve kan şekerinde yükselme olur

D vitamini nedir? 

D vitamini, yağda eriyen bir vitamin olmakla birlikte, fosforla kalsiyumun emiliminde ve kemiklerde depolanmasında görev alır. 

Aşırı kilolu kişiler, D vitamini eksikliği açısından risk altında sayılıyor.

Obezlerde vücut yeterli güneş ışığı alsa bile, ciltte D vitamini üretimi azalabiliyor ve oluşan D vitamini de genişlemiş yağ hücrelerinde uzun süre hapsedilerek etkisiz hale gelebiliyor.

ÇÖZÜMÜ NE OLMALI? 

- Öncelikle Endokrin Uzmanı ile mutlaka görüşün.

- Karın çevresi yağlanmasını azaltmak için beslenmenizi düzene sokun ve mümkünse bahaneleri hayatınızdan çıkararak aktivitenizi arttırın. Spor yapın.

- Beslenmenizde, yumurta, yoğurt, süt, ayran, peynir, yeşillik olmazsa olmazınız olsun.

- Bir öğün et ve et ürünleri, kurubaklagil, diğer öğünde sebze ağrılıklı beslenmeye özen gösterin

- Ekmeği hayatınızdan çıkarmak yerine günde 4 ile 8 dilim arasında (miktarlar cinsiyet, yaşa göre değişir)  önemli tam tahıllı, çavdarlı ekmekleri tüketin.

- Ağzınıza aldığınızda şekeri yoğun hissettiğiniz her besinin yanına, onu dengeleyecek olan süt, ayran, yoğurt gibi protein ekleyin.

- Tabağınızın yarısını yeşillik ile doldurun.

- Akşam 21.00-22.00’den sonra bir şey yememeye özen gösterin.

- Basit şeker içeren gıdalardan ve işlenmiş gıdalardan uzak durun.

- Günde 2-3 litre su içmeye özen gösterin.