29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

150 yıllık kamançayla dünyaya Türk müziğini anlatıyor

Elinde 150 yıllık kamançası, Dağıstanlı bir sanatçı. Türk ezgilerini dünyaya tanıtıyor. Mark Eliyahu şimdi yeniden Türkiye’de. Konser öncesi star Cumartesi’ye müzik yolculuğunu anlattı.

Büşra UĞRAŞ15 Ekim 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
150 yıllık kamançayla dünyaya Türk müziğini anlatıyor

Müziğin içine doğdu, babası bestekar ve tar sanatçısı Piris Eliyahu... Eh durum böyle olunca Dağıstanlı kamança ustası Mark Eliyahu’nun bu kadar başarılı bir müzisyen olmasına pek de şaşırmıyoruz! Dört yaşında keman ile tanıştı, o gün bugündür de durmadan müzik yapıyor. Bir de seyahat ediyor tabii. Yunanistan’da Adalat Vazirov’un evinde sesini duyup aşık olduğu kamançası, Azerbeycan’da tanıştığı bağlama... Yollar ona farklı kültürler kattı ve o bunları harmanlayıp dinleyicilerine müzik şöleni sunmayı tercih etti... Siz de bu şölene katılmak isterseniz İstanbul, İzmir ve Ankara’da Eliyahu ile buluşabilirsiniz. Ama önce röportajımıza buyurun...

Türkiye müziğinizi çok seviyor, yeniden buraya geliyor olmanız dinleyiciyi çok sevindirdi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Türk halkının müziğimi hissetmesinden çok mutluyum. Aslına bakarsanız Türk müziği ve ruhu benim müziğim ve ruhumla çok uyumlu.

Neden Türkiye’yi seviyorsunuz?

Türkiye’de en sevdiğim şey insanlar. Sizin kocaman kalpleriniz var! Bir de inanılmaz güzel bir kültürünüz. Müzik için cennet gibi bir yer burası. Türkiye’ye geldiğimizde evimizde gibi hissediyoruz.

Terör olayları nedeniyle bir çok yabancı sanatçı programını iptal etti ama siz aksine yeniden gelmeyi tercih ettiniz.

Açıkçası benim bir televizyonum bile yok ve gazete de okumuyorum. Ayrıca kendimi her yerde güvende hissedebilirim. Bu konuda oldukça pozitif bir insanım.

Müzik yolculuğunuzdan bahseder misiniz?

İki ebeveynim de müzisyen. Babam Piris Eliyahu besteci ve tar çalıyor. Dolayısıyla ben müziğin içinde doğdum ve büyüdüm. Dört yaşındayken keman çalmaya başladım. Avrupa müziği eğitimi aldım. 13 yaşımdayken ilk kez bağlamanın sesini duyudum. Çok etkilendim ve böylece Türk müziğini öğrenmeye karar verdim. 16 yaşımdayken evimi ve okulumu terk ettim ve Yunanistan’a Ross Daly’den eğitim almak için gittim. Onun evinde bir sabah uyandığımda bir ses duydum. O sesi içimde hissettim ve şok oldum! Hemen ailemi aradım onlara kamança hakkında sorular sordum. 17 yaşımdayken Azerbeycan’a gittim. Orada Adalet Vazirov ile birlikte çalıştım ve onun evinde kaldım. Vazirov bana kamança çalmayı ve Azeri makamını öğretti. İki yıl sonra Taisir Elias ile Arap makamını ve Hosein Omumi ile Paris’te, İran müziğini çalışmaya başladım. Eve döndüğümde de babamla çalıştım. Bugüne kadar ondan çok şey öğrendim! 2000 yılında da kendi topluluğumu kurdum ve dünyayı dolaşmaya başladım.

Şu an kullandığınız kamançanın çok eski olduğunu duyduk. Hikayesi nedir, bir miras mı?

Evet miras ama aileden değil, Habil Aliyev’den. Babamın çok yakın arkadaşıydı. Bakü’de yaşadığım dönem Aliyev’in evine çok sık giderdim. Birgün bana bu kamançayı hediye etti.

Ross Dally ve Adalat Vazirov gibi usta isimlerin öğrencisi olmak nasıl bir duygu?

Bence Vazirov bir usta, öğretmen ve iyi bir arkadaş. Bana oğluymuşum gibi davranırdı, onu asla unutmayacağım, her zaman kalbimde olacak. Beni kamançayla tanıştırdığı için ona minnettarım. Dally’e gelince... 13 yaşımdayken onun evinde kalıyordum. Şimdi aşık olduğum Türk müziğini ve bağlamayı onun yanında tanıdım. Ona da nasıl teşekkür etsem az...

Mark Eliyahu’yu izlemek isteyenler bu tarihleri not edebilir:

-3 Kasım 2016 - Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, İzmir

- 4 Kasım 2016 - MEB Şura Salonu, Ankara

- Kasım 2016 - Zorlu PSM Ana Tiyatro, İstanbul

19. yüzyıldan itibaren kullanılan kamança Azerbaycan ve Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde çalınan enstrüman.

MODERN HAYATA HUZURLU MÜZİK

Ortadoğu müziği size ilham veriyor değil mi?

Evet.

Peki yeni albümünüzde de var mı bu esintiler... Bahsedebilir misiniz?

Bütün hayatım boyunca yollardaydım, insanlarla tanıştım, onlardan ayrılmak zorunda kaldım. Hayatta hep zor yolları seçtim, bu seçimler de şimdiki beni inşaa etti, kalbimde yer edindi. Albümün adı ‘Roads.’ Dijital ve aşırı hızlı hayatımızdaki basit özlemleri ve hisleri hatırlatmak amacıyla minimal, elektronik ve caz soundunda melodilerden oluşuyor. Deneyimsel pop ve farklı tarzda Asya müziği esintileri barındırıyor.