10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

Ağaç diken kitap yapmışlar

Bir çocuk kitabı düşünün; hem meyveleri sevdirsin hem zamane çocuklarını memnun edecek dijital uygulamaları olsun bir de üstüne satılan kitapların geliri ile Tanzanya’da muz ağacı dikilsin... İşte böyle bir kitabı Sevde Sevan Usak projelendirdi, Bilgenur Çorlu yazdı. Türkçe ve Svahilice basılan Sevdiğin Muz, Türk ve Tanzanyalı çocuk okurlarla buluşmaya hazır!  

GÜLCAN TEZCAN11 Mayıs 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Ağaç diken kitap yapmışlar

Tanzanya’da bireysel çabalarıyla su kuyuları açtıran, tarım faaliyetleri yürüten 1 Milyon Meyve Fidanı projesi başlatan yayıncı Sevde Sevan Usak tüm bu çabalarının parçası olarak şimdi de çocuk kitabı serisini okurla buluşturuyor. İlk kitap Sevdiğin Muz raflardaki yerini aldı bile. Papaya, Ananas, Kiraz ve Erik kitapları da yolda. Çok amaçlı bir kitap Sevdiğin Muz ve pek çok ilki gerçekleştiriyor. Sadece çocuklara eğlenceli vakit geçirtmek üzere tasarlanmamış. Eğitici, öğretici, bir ağaçla, bir meyveyle tanışıklık kurup onunla ilgili sorumluluk almaya yönlendiren de bir çalışma aynı zamanda. İlkleri dijital özelliklere sahip olmasından. Zamane çocuklarının ilgisi ve kullanım alanları dikkate alınarak interaktif uygulamalar konulmuş kitaba. İçeriğe eklenen karekodlar sayesinde de kitapta anlatılan pek çok bilgiyi videolar aracılığıyla pekiştirmek de mümkün. Telefona indirilecek uygulamalarla Sevdiğin Muz adıyla oyunlara ulaşılabiliyor. Ama bütün bunları yapabilmesi için okurun kitabı edinmesi gerekiyor. 

Çocukları doğaya yaklaştıracak

Projeyi hayata geçiren Kağıt Gemi’nin sahibi Sevde Sevan Usak’a kitap fikri nasıl ortaya çıktığını soruyorum. Her şey okullara fidan dikmeleri ile başlamış: “Tanzanya’da iki yıl önce martta bahçemize deneme amaçlı olarak ağaç fideleri diktik. Sayısı iki bine yaklaştı. Onlar tutunca okullara da ekmeye başlayalım dedik. Bölgede en çok yetişen, sevilen ve karın doyurucu olan muz olduğundan ağırlıklı olarak da muz ekiyoruz. Onun dışında papaya dikiyoruz. Bir yılda çiçekleniyor, bir buçuk yaşında meyve vermeye başlıyor. Kendi diktiğimiz fidanlar dışında bir de bağış olarak dikilenler var. 1 milyon fidan hedefledik. Sonra dedik ki kitap yaparsak kitabın gelirinden bir kısmıyla da Tanzanya’da ağaç dikmiş oluruz. Ayrıca dikim yaptığımız okullarda o fidanlara çocukların bakması gerekiyor. Orada yarım saat, bir saat anlatıyoruz ama altı ay sonra n’apması gerektiğini gösteren bir malzeme yok. Buradan hareketle muz fidanıyla ilgili kitap yapalım dedim. Svahilice’sine de çevirip çocuklara fidan bağışı yaparken bir kitap hediye edelim. Kitapta muz ile ilgili ihtiyaç duyabilecekleri tüm bilgiler var. Özellikleri nedir, nasıl yetişir, türleri neler, nasıl ekilir, dikilir, dikildikten sonra nasıl gübrelenir. Nasıl bakılır, hasadı nasıl olur? Arkasına da çocukların ilgisini çekebilecek iki tane muz yemeği tarifi ile çocuklara muz jimnastiği dedik. Muzun gövdesiyle yaprağıyla ilişkilendirerek bir kaç jimnastik hareketi ekledik. Sadece Tanzanya’dakiler değil Türkiye’deki çocuklar da ne, nasıl yetişir bilmiyorlar.” 

Amaç farkındalık kazandırmak

Çocukları doğaya yaklaştıracak projeler çalışmak istediğini söyleyen Usak, bu kitapların gelirinin de Tanzanya’ya fidan olarak döneceğini hatırlatıyor. 

Meyve ile ilgili ilk beş kitabın ardından tohum, ağaç, toprak ve su ile ilgili çalışmaların geleceğini anlatan Sevde Sevan Usak, “Yayınevi olarak çocuklara uzak kaldıkları hayatı tanıtmak, sahip oldukları şeylerin farkına varmalarını sağlamak istiyoruz.” diyor. 

Geri dönüşüm ve sıfır atık gibi konularda da çalışmalar yaptıklarından söz eden Usak, önümüzdeki dönemde çocuklara hem Türkiye’deki hem dünyadaki kültürel zenginliği anlatacak kitaplar hazırlayacaklarını anlatıyor.  “Çocuk Tanzanya’da bir akranının nasıl yaşadığını bilsin. O çocuğun sahip olduğu güzellikleri öğrensin. Kendi sahip olamadığı, kaçırdığı güzellikleri, o kültürün özel yanlarını fark etsin. Bir noktaya takılıp kalmasın çocuklar. İnsanların esnek olabilmeleri, karşılarındakileri anlayabilmeleri farklı kültürlere saygı gösterebilmeleri vizyonlarının geniş olması çocukluktan başlayan bir şey. Kendiyle de dünyayla da barışık bireyler yetişmesini sağlamak da çocuğun kendi kültüründe neler olduğunu bilmesiyle hem de dünyada neler olduğunu anlamasıyla mümkün. O yüzden kültürlerle ilgili çalışmalar yapmak istiyorum.” şeklinde konuşuyor.