26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Altından süzülen zarafet 'Tombak'

Yapı Kredi Müzesi, kendi koleksiyonundaki tombakların yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Harbiye Askeri Müze ortaklığında açtığı “Tombak: Altından Süzülen Zarafet” sergisiyle, Osmanlıların unutulmuş bir sanat dalını ve gizli kalmış bir hazineyi tarih ve sanat meraklılarıyla buluşturuyor. 

ALİ DEMİRTAŞ1 Aralık 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Altından süzülen zarafet 'Tombak'

Türkiye’nin önemli müze ve koleksiyonlarından ödünç alınan 138 adet Osmanlı tombağı ilk kez bir arada sergileniyor. 21 Kasım 2018 - 28 Nisan 2019 tarihleri arasında gezilebilecek sergi, Osmanlı Dönemi’nde eşyalara altın görünümü vermek için altınla kaplanan ve tombak olarak adlandırılan yemek kapları, fincan zarfları, leğen-ibrikler, buhurdanlar, gülabdanlar ve şamdanlar ile ziyaretçilere Osmanlı saray hayatının zarafetini sunarken; Osmanlı ordusu için üretilen; tombak miğfer, kalkan, at alınlığı ve koşum takımları ile askeri törenlerin ihtişamını gözler önüne seriyor. Osmanlı’ya özgü bu altın kaplama sanatının en nadide örneklerinin yer aldığı sergi, estetik ve kalite açısından Osmanlı zanaatkârlarının eriştiği seviyeyi de görmeye imkân tanıyor. 

YEMEK SUNUMUNDAN GİYİME: ALTIN KAPLAMA

 

Osmanlı İmparatorluğu’nda, 16. yüzyılda altın çağına ulaşmış ancak günümüzde artık icra edilmeyen Tombak sanatının müzeler ve özel koleksiyonlardan seçilen en nadide örneklerin yer aldığı sergi; “Sofra ve Yemek Sunumu”, “Su, Temizlik ve Güzel Koku”, “Giyim Kuşamda Tombak”, “Osmanlı’nın Altın Ordusu” ve “Işığın Kaynağı” başlıkları altında toplamda beş bölümden oluşuyor ve tombakları kullanım alanlarına göre sanatseverlere tanıtmayı amaçlıyor. Serginin küratörlüğünü Nihat Tekdemir, danışmanlığını Prof. Dr. Sümer Atasoy ve Güner Liman, tasarımını ise Yeşim Demir yaptı. Sergiyi, danışmanlarından Güner Liman ve küratörü Nihat Tekdemir’e sorduk. 

GÜNER LİMAN

TOMBAKLAMA GÜNÜMÜZE KADAR YAŞATILAMAMIŞTIR 

Osmanlı Devleti kuşkusuz görsel düzenine çok önem verirdi ve tombakların altın hissi yansıtmaları nedeniyle bu düzende ayrı ve çok önemli bir yeri vardı. Tombaklama yöntemi eşyalara altın görünümü vermek ve kullanıldıkları ortamı görsel olarak zenginleştirmek, ihtişamını arttırmak amacı ile uygulanan bir teknik. Bu eserler aracılığı ile sahiplerinin de varlıkları bir anlamda yüceltilir ve misafir edilen insanlara verilen önem yansıtılırdı. Her ne kadar geçmişteki tombak formları günümüzde yaşatılıyor olsa da bugün imal edilen bakırdan ve bakır alaşımlarından mamul ürünler ister kullanım amaçlı olsun ister turistik amaçlı olsun modern kimyasal yöntemlerle altınla kaplanmaktave bu eserler tombak olarak adlandırılmaktadır. Bu doğru değildir. Tombaklama yöntemiyle altın kaplama işlemi Cumhuriyet döneminden sonra yaşatılamamıştır. Bu nedenle bundan sonra hangi yöntemle olursa olsun altınla kaplanan bakır ve bakır alaşımı ürünlere tombak denemez. Bu ürünler ancak gerçek taklit olarak adlandırılabilirler. Geçmişte kullanılan tombak ve  taklid damgası ise’ altın taklidi’ anlamını içermesi yanında, o dönem Osmanlı zanaatkarlarının  imal ettikleri  tombak çeşidinden eşyanın, yabancı diyarlardan gelenlerle İstanbul’da yapılanların  birbirlerinden ayrılabilmesi, alıcıların aldanmaması, İstanbul işi olduğunun onaylanması ve bilinmesi  için  kullanılmıştır. Tombak kitabında yayınlamış olduğumuz III. Selim fermanı bunun kanıtıdır. 

NİHAT TEKDEMİR 

TOMBAKLARIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİ OSMANLI’DA 

Küratörlük süreci bir altın kaplama çeşidi olan tombağın kullanım alanlarının belirlenmesiyle başladı. Osmanlı’nın 16. yüzyılından itibaren yoğun biçimde üretilen ve hayatın her kademesinde kullanılan tombak eşyaların en yoğun kullanıldığı bölümler belirlendi ve tematik bir sergi konsepti oluşturuldu. Sivil ve Askeri olmak üze iki ana bölümden oluşan sergide tombaklar her bir bölüm için farklı tipolojide seçildi ve kronolojik olarak yerleştirildi. Tombağın göz alıcı ve zarif altın dokusunu ön plana çıkarmak amacıyla eserler yalın bir ortamda, her objeye özgü tasarlanan kaideler üzerinde özel aydınlatma metoduyla ziyaretçiye sunuldu. Tombaklama yöntemiyle kaplanan eşyaların en güzel ve nadide örnekleri Osmanlı İmparatorlugu’nda özellikle 16. ve 19. yüzyılları arasında üretilmiş tombaklardır. Bu sihirli kimyayı tombak adıyla Türk maden sanatına kazandıran Osmanlı zanaatkârları, bakır ile altının mükemmel uyumunu fark ederek, hem korozyon sorununu ortadan kaldırmış hem de sivil ve askeri alanlarda kullanılabilen göz kamaştırıcı parlaklıkta zarif eşyalar üretmişlerdir. Tombak eşyaları değerli kılan sadece rengi ve parlaklığı değil, cıvanın sağlığı bozan etkilerini göze alarak bakırı altına dönüştüren ustaların fedakârlığı olmuştur. Göz alıcı güzellikteki bu kıymetli tombaklardan her biri, üzerinde ustasının hatırasını taşımaktadır. Tombak: Altından Süzülen Zarafet sergisi, tombak ustalarının maharetli elleriyle asırlar önce yaktıkları ateşe atılan ve bu hatıraları canlandıran bir çıradır.