29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

At binenin kılıç kuşananın

Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Etnospor Kültür Festivali büyüyerek devam ediyor. Toplam 13 dalda geleneksel sporlara gönül vermiş 883 sporcunun katıldığı müsabakalara, Türk kültüründen lezzetlere, sanat eserlerine ve pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan festival artık uluslararası. ‘At Binenin Kılıç Kuşananın’ diyerek kültürlerini dünyaya tanıtan sporcuları yakın takibe aldık…

BÜŞRA UĞRAŞ12 Mayıs 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
At binenin kılıç kuşananın

Türkiye’de geleneksel oyunların kitleselleşmesine büyük katkıda bulunan Etnospor Kültür Festivali’nin üçüncüsü, Yenikapı Meydanı’nda yapılıyor. 2018 için belirlediği ‘At Binenin Kılıç Kuşananın’ sloganı ile izlediği bu yolda tecrübe ve işin ehli olmayı öne çıkaran festivalin en büyük sürprizlerinden biri ise Japon atlı okçuları “Yabusame” oldu. Dünyanın hayranlıkla takip ettiği Japon atlı okçuları, en güzel gösterilerini festival ziyaretçilerine sunuyor. Festival yarın son bulacak. Hala festival alanını ziyaret etmeyen varsa elini çabuk tutmasını öneririz. Ancak önce Geleneksel Spor Dalları Federasyon Başkanı ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Vekili Hakan Kazancı ile yaptığımız röportaja buyurun. 

Etnospor’da bu yıl neler oluyor? Öncekilerden farkı nedir?

Geçen yıl 11 spor dalında müsabaka sergilenirken bu yıl sayı 13’e yükseldi. İki ülkeden iki farklı müsabaka eklendi. Birincisi Katar’a ait olan şahin avcılığı, diğeri de Japon at ve okçuluk gösterisi olan Yabusame oldu. Bunun yanında yurdumuzun yedi bölgesinden toplam 14 belediyenin yer aldığı çadırlarımız var. Ayrıca Katar çadırı, Kazakistan Ak Ev çadırı da bu yıl obalarımız arasında. Toplamda 43 han çadırımız var. Bunun yanında Diriliş Ertuğrul çadırı, çocuklara daimi olarak ücretsiz dondurma dağıtan çadır ve derviş çadırı olmak üzere ayrıca üç çadırımız bulunuyor. Alan içerisinde TRT’nin çocuklar tarafından çok sevilerek takip edilen Rafadan Tayfa ve Maysa ve Bulut ekibinin yer aldığı bir alanımız var. Alanda, toplamda 159 tane at var. Bunların 28’i midilli. Midillileri çocuklar için getirdik. TİKA, 170 tane ülkeden 30’a yakın milletin mutfağının yer verildiği ‘Lezzet Mutfağı’ diye adlandırdığımız bir yiyecek bölümü hazırladı. Yıl boyunca okullarda mangala turnuvaları düzenledik. Engelli öğrenciler için de ayrıca bir turnuva düzenlendi. Bu turnuvalarda ilk ikiye giren sporcularımızı festivale davet ettik. Final burada olacak. Ayrıca Fetih yağlı güreşlerin ikincisi gerçekleştirildi. Altın kemerin sahibi olan Abdullah Güngör birinci oldu. 

Yurtdışından katılım nasıl?

Bu yıl Katar ve Japonya’yı dahil ettik ama diğer ülkeler de yoğun talep gösterdi Etnospor’a. Önümüzdeki yıllarda bu katılımlar artarak devam edecek. Yalnızca sportif faaliyetler değil her medeniyetin kültürü, el sanatları ile yemek kültürü bu festivale dahil olacak. Bize göre hiçbir kültürün diğerine karşı üstünlüğü yok. Ancak başvuruların hepsini kabul etmemiz mümkün değil. Başvuruları yıllara böleceğiz. Önümüzdeki yıllarda başka devletin kültürü ile de tanışacağız. Talep çok. İki ay önce Antalya’da yaptığımız forumda 4 ülkeden 200’den fazla temsilci katıldı. Her birinin talebi bu  festivallerde yer almaktı. Biz yaptığımız işle her milletin kendine ait olan değerlerini, kültürlerini, sporlarını gün yüzüne çıkartmak için uğraşıyoruz.  Seçici davranıyoruz. Festivale davet edeceğimiz ülkenin kültürel geçmişinin uzun yıllara dayanması ve kültürümüze yakınlığını önemsiyoruz. Japonların Yabusame diye adlandırdıkları sporun bizim atlı okçuluktan pek bir farkı olmadığını görüyoruz. Yalnızca kılık kıyafette, yay boyutunda ve hedefte farklılıklar görülüyor. Diğer tarafta Katarlıların şahin avcılığının da ülkemizde yapıldığını görüyoruz. Hatta çadırlarımızdan biri doğan avcılığına özel. 

Festivalin turizm açısından bir etkisi oldu mu?

Güzel geri dönüşler aldık ve dünya tarafından kabul gördük. Bugün burada üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz festival, beş yıl içinde turizm sektörü açısından da önemli rol oynayacak.

DEĞERLERİMİZİN KIYMETİNİ BİLEMEDİK

Bu festivalin manevi önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu yıl sloganımız ‘At binenin, kılıç kuşananın’ oldu. Hem sportif hem de kültürel tüm değerlerimize zamanında sahip çıkmadığımız için bazı noktalar geride kaldık. Üstüne başkaları bunları sahiplenip ön plana çıktı. En yakın örnek Yunanistan. Baklavadan başlayıp pek çok kültürel mirasımızı uluslararası platformda onlar sahiplendi. Ülkemizin tanıtım ve pazarlama kısmında sorunları var. Biz bu düşünceden yola çıktık, üç yılda büyük yol kat ettik ve daha da ileri gideceğiz.

TRT 1’deki Diriliş Ertuğrul dizisi ile başlayan bir furya var. Orada çocuklarımız at, ok, kılıç görüp seviyor. Bunlar bizim genetiğimizde olan şeyler. Sportif anlamda da olimpiyatlarda en başarılı olduğumuz branş güreş. Çünkü ata sporlarımızdan biri. Diğer ata sporlarımıza da el atıp geliştirirsek her alanda başarıyı elde edebiliriz. Bunun için çok büyük maliyetlere ihtiyaç yok. Festivali İstanbul’da yapıyoruz ama yıl içinde Geleneksel Spor Dalları Federasyonu ile birlikte Türkiye’nin her yerinde bu sporların müsabakalarını gerçekleştşrşyoruz. 

İKİNCİ DURAK ERZURUM

Etnospor Türk dünyasında nasıl karşılanıyor?

Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan’ın cumhurbaşkanlarının ortak kararı ile Dünya Göçebe Oyunları düzenlenmeye başlandı. İlki Kırgızistan’da yapılmıştı. İkincisi burada yapılacaktı ancak 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle hakkımızı Kırgızistan’a devrettik. Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak organizasyonu üstlendik ve etkinlik orada yapıldı. Diğer ülkelerde de sırasıyla yapılacaktı. Ama Kırgızistan etkinliği sahiplendi. Etnospor’a yakın denilebilecek bir organizasyon şu an orada yapılıyor. Biz de Ağustos’ta Erzurum’da  ‘Türk Oyunları’ adıyla bir festival gerçekleştireceğiz. 

TÜRK HALKININ MUTLULUĞU İÇİN OK ATTILAR

Toplam 13 dalda 883 sporcunun müsabakalara katıldığı festivalin bu yıl gözdelerinden biri Japon atlı okçu sporu Yabusame oldu. Önce, bu sporu tanımak isteyenler için kısa bir özet geçelim; Oyunda tahtadan oluşan 3 hedef var. Japon atlı okçuları, ucu ahşap topuz olan oklarla bu hedefleri vurup kırmaya çalışıyorlar. Ellerindeki büyük yayın adı ‘yumi’. Türkiye’deki atlı okçuluktan farklılıklar içeren bir spor. Ülkenin barışı ve halkın mutluluğu için “Tenchouchikyu” denilen özel bir yakarış ile başlayan Yabusame’de samuraylar, 3 hedefe atış yapıyorlar. Samuraylar, vurdukları hedeflerle kötülükleri yok edip huzuru sağladıklarına inanıyor. Geçmişi 12. yüzyıla kadar uzanan Yabusame, geleneksel Japon okçuluğunun atası olarak kabul ediliyor. Türkiye’ye gelen Yabusame ekibindeki samuraylardan Arimoto Daisuke, “Burada bulunmak bizim için çok değerli. Sanki Türk halkı ile yıllardır berabermişiz ve burada birlikte bir festival izliyormuşuz gibi bir hava var. Biz de onlarla beraber eğleniyoruz. Türkiye’de yapılan atlı okçuluk sporuyla Yabusame’nin farkı şu: Biz öncelikle bunu bir spor olarak yapmıyoruz. Yabusame köken olarak bir ibadet şekli. Bu ibadet de halkın mutluluğu için yapılıyordu. Biz de bugün buraya geldik ve Türk halkının mutluluğu için ok atıyoruz” diye konuşuyor.