29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

THY büyük düşündü devler ligine girdi

Türk Hava Yolları’nın 11 yıl Basın Müşaviriliğini yapan Ali Genç, THY’nin başarı öyküsünü ‘Yüksek İrtifa’ adlı kitabında kaleme aldı. Genç, “THY’nin değişimi ve başarısı 2003 yılında AK Parti hükümetinin gelmesiyle oldu” dedi.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 7 Ocak 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
THY büyük düşündü devler ligine girdi

Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı Türk Hava Yollarının hikayesini usta gazeteci ve yıllardır bu firmaya hizmet veren Ali Genç kaleme aldı. Havacılık konusunda pek kitap olmayan günümüzde hem içeriği hem dili hem de ilk ağızdan dinlediğimiz doğrularla ‘Yüksek İrtifa’ yakından takip edilmesi gereken bir kitap. Dünyadaki ilk 4 büyük havayolu şirketi arasında yer alan Türk Hava Yolları ile ilgili birçok konuyu 11 yıl boyunca Basın Müşavirliği görevini üstlenen Ali Geç’ten dinliyoruz.

‘Yüksek İrtifa’yı yazmaya nasıl karar verdiniz?

Benim diğer kitaplarım üniversitede verdiğim derslerle ilgili bir tanesi de doktora tezimin kitap haline getirilmişdi. Bu Türkiye’nin en önemli uluslararası markasının öyküsü. Ben 11 yıl boyunca sektörde çok önce başlamış özellikle ABD’deki havayolu şirketleri ile ilgili birçok yayın görüyordum. Böyle önemli bir markanın başka ülkede olsa üzerine birçok kitap yazılırdı. Ben THY’den ayrıldıktan sonra bu başarıların kalıcı hale getirilmesi gerektiğini düşündüm. Ve bu kitabı yazmaya karar verdim.

Kitapta bu dev firmanın kaç yılını ele aldınız?

2003-2015 yılına kadar ele aldım. 2003 yılı değişim başladığı bir yıl. AK Parti hükümetinin gelmesi ile birlikte büyük bir kadro değişimi oluyor. Macera orada başlıyor.

Bu başarının arkasında ne var?

THY’nin ulaştığı nokta kolektif bir başarının öyküsü. Bunda kabin memurundan yer hizmetlerine çalışan personeline, tepe yönetimine kadar Türkiye’nin konjonktürel şartlarından siyasi iradenin verdiği desteğe kadar bu başarının inşasında birçok etken var. Bu başarının hangi zorluklarla, hangi sıkıntılarla birlikte inşa edildiği, onlara rağmen bu başarının sağlanmasının daha önemli olduğunu düşündüm. Bu başarı Türkiye’nin geldiği noktayı da anlatıyor. THY’nin üç saatte tek gövdeli uçaklarla ulaşabildiği 55 ülke var. Bu rakiplere göre büyük bir avantaj. Siyasi iktidarın da ciddi anlamda desteği oldu. Çalışanlar da gecelerini gündüzlerine katarak çalıştılar. 2006 yılının mayıs ayına kadar bir kamu şirketi şeklinde yönetilen THY, mayıs ayında yüzde 51’i özel hissedarlara geçerek özel şirket statüsüne kavuştu. Özelleştirme olmasaydı bugünkü noktaya gelemezdi.

Barcelona, Manchester United gibi spor kulüpleriyle sponsorluk anlaşmaları nasıl gerçekleşti?

THY hep büyük düşündü. Hiç kimsenin aklına gelmeyeceği dönemlerde Barcelona, Manchester United ile sponsorluk anlaşmaları yaptı. Tabii bu anlaşmalar yurt dışındaki tercih edilme ve güven konusunda büyük katkılar sağladı. Tabii bunlar kadar önemli olan THY’nin Star Alliance ittifakına girmesi oldu.

Peki sizin 11 yıl sonra THY’den ayrılmanızın özel bir sebebi var mı?

Özel bir nedeni yok. 11 yılın birikime, yüklediği sorumluğa artık başka bir katkı edeceğinizi de gördüğünüz anda teşekkür etmeyi bilmek gerekiyordu. Ben de o zamanın geldiğiniz düşündüm ve dostça yolları ayırdık.

BÖYLE BİR DÖNEMDE İZİNE ÇIKAMAM

En uzun yönetimde kalan Temel Kotil neden zorunlu izine ayrıldı?

                Zaman zaman Türk Hava Yolları’nın daha iyi yerlere gelmesi için yapılan fikir tartışmaları vardı. Bunların sonucunda da kimi zaman dozajının arttığı, çizginin biraz daha aşıldığı dönemler oldu. Genel müdürün toplantı için Londra’da bulunduğu bir dönem tüm yöneticilere bir mesajla Kotil’in bir ay izine çıktığı belirtilmişti. Tabii böyle bir dönemde olması ve sürenin bu kadar uzun olması da çok şaşırtıcıydı. Kısa bir süre sonra genel müdürden de bir mesaj geldi “Hayır arkadaşlar, böyle bir dönemde izine çıkamam. Yarın sabahtan itibaren çalışmaya devam edeceğiz” diye..

APRONDA DEVE OLDUĞUNA İNANMADIM

Apronda kesilen deve krizi vardı. Nedir bu olayın gerçek yüzü?

Bir gazeteci arkadaşımızdan telefon geldi “Apronda deve kesilmiş” diye. Çok garip karşıladım. Deve kurban edilebilir evet, ama apronda bir devenin olabileceğine inanamadım. Sonra teknik arkadaşları aradım ve konuyu öğrendik. “Bunu kesen arkadaşa söyleyin kimseyle konuşmasın” dedim. Ben bunu dememişim gibi gazeteci arkadaşlarla görüşüp, görselleri paylaşmış. İşin kötü tarafı da o hafta THY’nin Star Alliance için imza atacağı bir hafta. İnsanlar bu anlaşmayı konuşacağına deve olayını konuşuyordu.