27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Zayıf karneyi fırsata çevirmenin yolları

Öğrenciler, öğretmenler ve veliler için yaz tatili zili çaldı. Kimi güle oynaya, kimi buruk bir biçimde okula veda etti. Zayıf karne alan çocuklar ve aileler başınızı kaldırın. Uzmanlar yaz tatilinin verimli geçmesinden çocuk psikolojisine ve yeni eğitim yılı stratejisine kadar pek çok konuda tavsiyelerde bulundu.

10 Haziran 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Zayıf karneyi fırsata çevirmenin yolları

Bir eğitim yılı daha geride kaldı. Milyonlarca öğrenci yaz tatiline girerken, bazı öğrenciler ve veliler zayıf karnenin burukluğunu yaşıyor. Uzmanlara göre karne notu sadece öğrencinin başırısının göstergesi değil. Notlar aynı zamanda öğretmen, okul yönetimi ve velinin de başarısını belgeliyor. Genel not ortalaması öğretmenin anlatımı, öğrencinin gelişimine katkısı, okul yönetiminin gayreti ve velinin çocuğuyla ilgisi hakkında ipucu veriyor. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Başak Ayık, zayıf notlarla dolu bir karneye ebeveynlerin ani ve aşırı olumsuz tepkiler vermemesi gerektiği konusunda aileleri uyarıyor. Yrd. Doç.Dr. Ayık, “Kötü karne ne koşulda gelirse gelsin ebeveynler bu sonucun altında yatan faktörleri araştırıp, sorunu ortadan kaldırmak için kendi üzerlerine düşen görevleri yapmalılar. Yani aslında bunu olumsuz sorunları olumlu sonuçlara çevirmek için bir fırsat olarak değerlendirebilirler” dedi.

DÜŞÜK NOTLAR DA TAKDİRİ HAK EDER

Çocuk ve gençlerin gerek davranışları gerekse akademik başarılarında ailelerin rolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Ayık, ailenin çocuğun çabasını mutlaka takdir etmesi gerektiğini ifade etti. Yrd.Doç.Dr. Ayık “Her bireyin ilk eğitim aldığı yer aile ortamıdır. Kişi gerek ailesinden aldığı genetik özellikler, öğrenme becerisi, kişilik özellikleri, gerek mizacı, gerekse aile içindeki davranış ve tutumlara göre kendi hayatında davranışlar sergiler. Bazı anne babalar kendi akademik hayatlarını hesaba katmayarak çocuklarından yapabileceklerinden çok daha fazlası için beklenti içine giriyor. Her çocuğun başarısı kendi kapasitesine ve verdiği çabaya göre değerlendirilmelidir. Hiç çaba sarfetmeden elde edilen bir başarı anlam taşımamalı, bunun tam tersi olarak elinden gelen tüm çabayı göstermesine rağmen düşük notlar alan bir çocuğun ise çabası her zaman takdir edilmeli” diyor. 

BAŞARI TERAPİYLE GELİR

Zayıf karnenin altında yatan sebeplerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç.Dr. Başak Ayık,  “Akademik başarısızlığın sebebi olarak en sık gördüğümüz durum dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu. İkinci en sık görülen durum özgül öğrenme güçlüğü. Bunun içinde disleksi (Okuma bozukluğu), disgrafi (Yazı yazma bozukluğu ) ve discalculi (Matematik öğrenme bozukluğu) yer alır. Fark edildiğinde uygun terapiler ile çocuğun akademik hayatı desteklenebilir. Bunun dışında depresyon, kaygı bozuklukları ve bazı diğer psikolojik sorunlarda da akademik hayatta problemler görülebiliyor” bilgisini verdi. 

TAKDİRNAMENİN MADDİ ÖDÜLÜ OLMAZ 

Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık “Ödüller davranış psikolojisinde ve çocuk gelişiminde önemli yer tutar. Karne hediyesi genellikle dönem başından itibaren evlerde dillendirilmeye başlar. ‘Hepsi 5 gelsin, sana o oyuncağı alacağım’ gibi maddi içerikli söylemler sorumluluk duygusunun gelişimini olumsuz yönde etkiler. Öğrencilik döneminde bir çocuğun yapması gereken standart davranışlar tanımlanmalı. Çocuk görevlerini kazanç elde etmek için değil yapması gereken bir sorumluluk olduğu için yapmalı. Son yıllarda çocuklara sunulan ödüller genellikle maddi oluyor. Bu da çocukların duygusal dünyalarının fakirleşmesine, materyalist ve memnuniyetsiz insanlar olmasına yol açabiliyor. Danışanlarıma her zaman söylediğim gibi maddi ödüller yerine duygusal ödüller tercih edilmeli” diye konuştu. 

YAZ TATİLİ NASIL PLANLANMALI

Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, uzun yaz tatilinin değerlendirilmesi konusunda da şunları tavsiye etti: Tatil dinlenmek ve yenilenmek için bir fırsattır. Eğitim yılının yorgunluğunu atmak için sevdikleri etkinliklere vakit ayırmalı, sosyal etkinliklere katılmalılar. Kitap okumalarını, bunu sevdikleri bir alışkanlık haline getirmelerini öneririm. Hem kelime dağarcıklarını hem zihinsel kapasiteleri hem kendilerini ifade etme becerilerini arttırmak suretiyle özgüven duygularını olumlu etkileyecek bir aktivitedir. Eğer kötü bir eğitim dönemi geçirmişler ise eksik oldukları konuların telafisini bir şekilde tatil içine yaymalarını, böylece önümüzdeki eğitim yılını daha rahat geçirebilmelerini dilerim.