6 Mayıs 2024 Pazartesi / 28 Sevval 1445

ABD'nin Türkiye'ye S-400 yaptırımına Rusya'dan açıklama

Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD'nin Türkiye'ye S-400 yaptırım kararına ilişkin, ABD'nin dürüst rekabet becerisinden yoksunluğunun göstergesi olduğu belirtildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, 'Bu, oyunu kurallarına göre oynayarak rekabet edemediklerinin bir başka göstergesi. Bu nedenledir ki kendilerine rekabet üstünlüğü sağlamak adına birtakım adımlar atıyorlar.' dedi.

16 Aralık 2020 Çarşamba 18:36 - Güncelleme:
ABD'nin Türkiye'ye S-400 yaptırımına Rusya'dan açıklama

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, S-400 savunma sistemi satın alması yüzünden Türkiye'ye yaptırım uygulamasının, ABD'nin dürüst rekabet becerisinden yoksunluğunun göstergesi olduğu belirtti. 

Sputnik'in haberine göre, Zaharova, "Bu, oyunu kurallarına göre oynayarak rekabet edemediklerinin bir başka göstergesi. Bu nedenledir ki kendilerine rekabet üstünlüğü sağlamak adına birtakım adımlar atıyorlar ve bu adımların yasadışı olmasını da önemsemiyorlar. Sözünü ettiğim yasadışı adımlardan biri de askeri-teknik alanda uygulama kararı aldıkları tek taraflı yaptırımlardır" ifadelerini kullandı.

"ABD'NİN SİLAH İHRACATINI SİYASİ BASKI ARACI OLARAK GÖRÜYOR"

ABD'nin Türkiye'ye yaptırımlarını Rus isimlere yorumlatan Kommersant gazetesi, ABD öncülüğündeki Batı dünyasının Türkiye'nin kendilerine sırt çevirmesi için her yola başvurduğunu söyledi. Türkiye'yi Batı ile ittifak yapmaya zorlandığını öne süren Rus uzmanlar, ABD'nin silah ihracatını siyasi baskı aracı olarak gördüğünü ve Türkiye'ye uygulanan yaptırımların da bu minvalde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Moskova Ekonomi Yüksekokulu Öğretim Üyesi Vasiliy Kaşin, yaptırımların Türkiye'nin Amerikan teknolojileri ve ekipmanlarıyla savunma araçları üretme kapasitesini etkilemek ve Türk ordusundaki Amerikan askeri araçlarının bakımını zorlaştırmak olmak üzere iki amaca hizmet ettiğini belirtti. "Uzun vadede bu kopuş kaçınılmazdı. ABD, silah ihracatını siyasi baskı aracı olarak görüyor. Ancak karmaşık Amerikan silah sistemleri ihracatı, bağımsız dış politikayla kıyaslanamaz" diyen Kaşin, Erdoğan'ın çok vektörlü dış politikaya geçmesinin ardından Türkiye'nin Çin, Rusya, Güney Kore, İsrail ve çeşitli ülkelerle askeri-teknik bağlarını güçlendirdiğini ve dolayısıyla ABD'yle cepheleşmenin kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.