29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

AB'nin geleceğini seçimler belirleyecek

Avrupa'da Hollanda genel seçimleriyle başlayacak seçim maratonu, Fransa ve Almanya ile devam edecek. Aşırı sağın yükselişte olduğu Avrupa'da sandıklardan çıkacak sonuç, son zamanlarda tartışma konusu olan Avrupa Birliği'nin geleceğini de doğrudan etkileyecek.

M.Emin Üçer / Star22 Şubat 2017 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
AB'nin geleceğini seçimler belirleyecek

Son dönemlerde siyasette güçlenen aşırı sağ akımlar, Trump'ın başkan seçilmesi sonrası Avrupalı demokrat ve liberal kesimlerce ciddi bir tehdit olarak algılanmaya başlandı.

Öyle ki durumun "vehametine" dikkat çeken Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van Der Bellen, Avrupalı siyasetçilere aşırı sağa karşı mücadele çağrısı yapmış ve "Aşırı sağı ve oluşturduğu popülist baskıları yenmek mümkün" ifadelerini kullanmıştı.

Trump'ın "beklenmeyen zaferinin" domino etkisi oluşturmasından çekinen Avrupa Birliği savunucusu politikacılar, aşırı sağcı akımların güçlendiği Avrupa'nın bir çok ülkesinde yapılacak seçimlerden çıkacak sonuçları endişeyle bekliyor. 

AVRUPA BİRLİĞİ VE NATO'NUN GELECEĞİ TEHLİKEDE

"Avrupa'nın değerlerini" sahiplenmeyen sağcı liderler, Avrupa Birliği'ni başarısız bir oluşum olarak görürken, sıkça Avrupa Birliği ve NATO'dan çıkacakları yönünde mesajlar veriyorlar.

 

 

İngiltere'nin halk oylaması sonucu ayrılma kararı almasıyla halihazırda varlığı ve konumu tartışma konusu olan AB, bir çok analiste göre dağılma sürecine girdi bile. AB karşıtı Avrupalı liderlerin ülkelerinde seçimleri kazanması, AB'yi bitirebilir.

Aynı şekilde Rusya ile diyalog kurma yanlısı da olan aşırı sağcı liderler, NATO'nun politikalarına zıt düşünüyor ve zaman zaman NATO karşıtı açıklamalarda da bulunuyorlar.  

SEÇİM MARATONU MART'TA HOLLANDA İLE BAŞLIYOR

Hollanda'da parlamentonun 150 üyesini ve başbakanı belirlemek için yapılacak seçimlerde 31 parti birbiriyle mücadele edecek.

 

 

İslam düşmanlığıyla bilinen ve kendi deyimiyle "sokakları Faslı pisliklerden temizlemeyi" vaat eden aşırı sağcı Geert Wilders'ın önderliğindeki aşırı sağcı "Özgürlükler Partisi" son anketlere göre yüzde 20 oyla lider durumda. Başbakan Mark Rutte liderliğindeki Liberal Parti'nin de seçimi az farkla ikinci sırada tamamlaması bekleniyor.

 

 

Fakat diğer tüm partiler ırkçı olarak tanımladıkları Wilders ile koalisyon kurmayacaklarını şimdiden açıkladılar bile.

AVRUPA BİRLİĞİNİN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK SEÇİM

Fransa'da ilk turu Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri Avrupa'nın ve dolayısıyla dünyanın geleceğini yakından ilgilendiriyor.  

 

 

Beş adayın cumhurbaşkanlığı için yarışacağı Fransa'da iki aday ikinci tura kalacak ve burada cumhurbaşkanı seçilecek.

Fransa'nın Trump'ı olarak adlandırılan aşırı sağcı Marine Le Pen, merkez sağın adayı Francois Fillon, sosyalist aday Benoit Hamon, sol hareket lideri Melenchon ve bağımsız aday Emmanuel Macron seçime girecek isimler.

Seçim kampanyası süresince sıkça müslüman karşıtı söylemlere yer veren, Avrupa Birliği ve NATO'dan ayrılmayı vaat eden aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen'in cumhurbaşkanlığı ihtimali, Rusya'ya karşı da ılımlı tutumuyla Avrupa Birliği savunucularının önünde bir kâbus olarak duruyor.

 

 

İkinci tura kalmasına kesin gözüyle bakılan Le Pen'in yarışacağı ismin ise "Yürüyüş Hareketi" lideri, bağımsız aday Macron olması bekleniyor.

 

 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız olarak giren Emmanuel Macron, şuan ekonomi bakanlığı görevini yürütüyor. "Biz Avrupa'ya ve Avrupa projesine inanıyoruz" diyen Macron, aşırı sağın aksine daha özgürlükçü bir değişimin gerçekleşmesi gerektiğine inanıyor ve "geleneksel siyasi yapılar ile sınıfsal farkları kaldırmayı" vaat ediyor.

Yaptığı açıklamalarla bir çok kez sağcı rakiplerinin hedefi haline gelen Macron, NATO ve BM yanlısı poltikaları da destekliyor ve küreselleşmeyi savunuyor.

 

 

7 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur seçimlerinde Macron'un yeni cumhurbaşkanı olarak seçileceği tahmin ediliyor. Fakat Le Pen'in şansının da hiç de az olmadığı yine analizciler tarafından ifade ediliyor. 

MERKEL GÜÇ KAYBETTİ

Avrupa Birliği'nin en önemli parçalarından Almanya'da Eylül ayında federal parlamento ve başbakan seçilecek. 4.kez aday olan Angela Merkel'in seçimlerde işinin kolay olmayacağı belirtiliyor.

Anketler, çok sayıda göçmeni ülkeye kabul ederek tepki çeken Merkel'e desteğin azaldığını gösteriyor.