Sınır Tanımayan Gazeteciler: İsrail ordusu, görüntülerin yayılmasını engellemek için mümkün olan her şeyi yapıyor

RSF'den yapılan açıklamada, İsrail hükümetinin Gazze'de topyekun medya karartması uygulamaya çok yakın olduğu kaydedilerek, uzun süredir uygulanan ve son zamanlarda artırılan ablukanın yerel gazeteciler ve ailelerini etkilediği bildirildi.

Açıklamada, basın mensuplarının çeşitli şekillerde tehlikeye atıldığı belirtilerek, 8'i Gazze'de olmak üzere 10 gazetecinin işlerini yaparken öldürüldüğüne ve çoğunun İsrail'in bombardımanları sonucu hayatını kaybettiğine işaret edildi.

Çatışmaları izlerken yaşamını yitirenlerin yanı sıra İsrail bombardımanları ve hava saldırıları sonucu bazı gazetecilerin de Gazze'deki evlerinde öldürüldüğü kaydedilen açıklamada, öldürülen son gazetecinin 17 Ekim'de evine düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden "Palestine Today" isimli televizyon kanalının yöneticisi Mohammad Baalouche olduğu belirtildi.

"İSRAİL'İN MEDYA KARARTMASINI KINIYORUZ"

Açıklamada Filistin Basın Sendikasına göre, çatışmaların başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki yaklaşık 50 medya kuruluşunun İsrail'in hava saldırılarıyla tamamen veya kısmen yıkıldığı bildirildi.

Bölgede yayın yapan 24 radyo istasyonunun çoğunun hava saldırıları ve bombardımanlar ya da yakıt bulmalarını engelleyen abluka nedeniyle engellendiği, ayrıca İsrail hükümetinin "devletin güvenliğine tehdit oluşturan" televizyon kanallarının kapatılabilmesine izin veren düzenlemenin onaylanmasıyla Al Jazeera ofislerinin kapatılması ve ekipmanlarına el konulması ihtimaline işaret edilerek, karar "sansür" olarak nitelendirildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, "Dış dünyanın özgürce haber alabilmesi ve olayların güvenilir şekilde aktarılabilmesi için gazetecilerin çalışabilmesi gerekiyor ancak gazetecilik her geçen gün daha tehlikeli hale geliyor. Yaklaşık 2 haftadır İsrail ordusu, görüntülerin yayılmasını engellemek için mümkün olan her şeyi yapıyor. İsrail'in uygulamaya çalıştığı medya karartmasını kınıyoruz. Gazetecilik, özellikle bu bölgeyle ilgili olarak güçlü şekilde yayılan dezenformasyonun panzehiridir." ifadelerini kullandı.

RSF, şimdiye kadar bir gazetecinin Gazze'deki çatışmalarla ilgili haberleri nedeniyle işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerince tutuklandığını, Kudüs'te "Al Araby" televizyon kanalının muhabiri Ahmad Darwasha'nın canlı yayın sırasında polis memuru tarafından tehdit edildiğini, Tel Aviv'de ise 3 BBC muhabirinin İsrail polisi tarafından silah zoruyla alıkonulduğunu raporladı.

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1524'ü çocuk, 4 bin 137 kişinin öldüğünü, 13 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 81 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.

İsrail'in saldırılarında 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.

Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 12 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.

İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim'de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28'i ağır 342 kişi yaralanmıştı.