3 Mayıs 2024 Cuma / 25 Sevval 1445

Türkiye'nin rolüne dikkati çekti: TDT'ye katılmakla çok yerinde bir karar aldık

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Macaristan'ın Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) gözlemci olarak katılmakla çok yerinde bir karar aldığını belirterek, hem Türkiye hem de bölgedeki Türk devletlerinin rollerinin belirleyici bir düzeyde değiştiğini, bu nedenle gelinen noktada aldıkları bu kararın ne kadar doğru olduğunu söyledi.

AA31 Ocak 2023 Salı 23:07 - Güncelleme:
Türkiye'nin rolüne dikkati çekti: TDT'ye katılmakla çok yerinde bir karar aldık

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Orta Avrupa ülkelerinin, Batı ile Doğu arasındaki çatışmalardan her zaman olumsuz etkilendiğini, bu yüzden iki blok arasındaki ilişkilerin düzeltilmesinin ülkesinin çıkarına olduğunu söyledi.

Bakan Szijjarto, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Antalya Diplomasi Forumu (ADF) ve Macar Dış İlişkiler ve Dış Ticaret Enstitüsü işbirliğiyle Budapeşte'de düzenlenen panelde konuştu.

Son dönemde mevcut siyasi ve ekonomik dünya düzeninin değiştiğini kaydeden Szijjarto, bununla birlikte Avrupa'nın şimdiye kadarki ekonomik kalkınmasının temeli olan Batı teknolojisiyle ucuz Rus enerji kaynaklarının kombinasyonunun da son bulduğunu söyledi.

Szijjarto, bu durumun gelecekte düzeltilip düzeltilemeyeceğini hiç kimsenin bilmediğini belirterek, ülkesinin ve Orta Avrupa ülkelerinin, Batı ile Doğu arasındaki çatışmalardan her zaman olumsuz etkilendiğini dile getirdi.

Macaristan'ın 10 milyon nüfuslu bir ülke olduğunu, doğal kaynaklarının bulunmadığını ve limanlarının da olmadığını aktaran Szijjarto, ülkesinin ekonomik başarısının ihracat ve uluslararası ticaretle kurduğu işbirliğiyle doğrudan ilişkili olduğunu anlattı.

Szijjarto, güçlü bir Avrupa Birliği'nin (AB) kendi çıkarları açısından önemli olduğunu, Macaristan'ın ihracatının yüzde 80'nin Birlik üyesi ülkelere yapıldığını dile getirerek, AB'nin geleceğine ilişkin tartışmaların kendilerini doğrudan ilgilendirdiğini aktardı.

AB'nin geleceğine ilişkin Avrupa Birleşik Devleti konseptini desteklemediklerini, bunun AB'nin gücünü zayıflattığını vurgulayan Szijjarto, "Güçlü AB'nin güçlü üye devletlere dayanması gerekiyor. Üye devletlerin de kendi siyasi, kültürel ve dini miraslarını gururlu bir şekilde temsil etmesi gerekiyor. Kendine has özellikleri olması gerekiyor. Avrupa Birleşik Devleti veya Federal Avrupa, bana göre AB fikrini zayıflatan yaklaşımlardır." diye konuştu.

Szijjarto, ülkesinin batılı ve doğulu yatırımcıların buluşma noktası olduğunu belirterek, bütün yatırımcılara yönelik adil bir yaklaşım içinde olduklarını, tek beklentilerinin Macaristan'ın kurallarına uyulması yönünde olduğunu anlattı.

Küresel ekonomide e-hareketliliğin (elektronik hareketlilik ve gelişme) önemine dikkati çeken Szijjarto, Avrupa ve Çin ekonomisinin ayrıştırılmasına ilişkin yaklaşımları doğru bulmadığını, Asya'da elektrikli araçların akülerinin üretildiğini, Batı'da da otomobillerin üretildiğini, bu iki unsurun birbirine ihtiyaç duyduğunu ve doğru olanın birlikte hareket etmek olduğunu söyledi.

Szijjarto, AB içindeki bölgesel işbirliğini desteklediklerini, bu nedenle Polonya, Çekya, Macaristan ve Slovakya'nın oluşturduğu Vişegrad Grubu Ülkeleri (V4) oluşumu içinde yer aldıklarını, Macaristan'ın dış politikası açısından V4'ün çok önemli katkılar sağladığını ifade etti.

Savaşla birlikte V4'teki işbirliğinin karmaşık hal aldığına, buna rağmen hala çok önemli işbirliği alanları olduğuna değinen Szijjarto, "Bu alanlarda kesinlikle ortak çıkarlarımız bulunuyor. Savaştan öncesinde de V4'ü yıkmak için pek çok çaba vardı. Batılı devlet adamlarının veya Batılı medyanın V4'ün uzun süre önce bittiğine dair ne kadar çok açıklama yaptığını size anlatamam. Bu işbirliği devam ediyor." dedi.

Szijjarto, Macaristan'da Avrupa'nın en düşük vergi oranlarını uyguladıklarını, yatırımlara teşvik için bunu yaptıklarını, çok çeşitli teşvik imkanları sunduklarını, bu imkanlardan Türk şirketlerinin de istifade ettiğini anlattı.

Macaristan'ı özellikle e-hareketlilik alanında yatırım merkezi yapmayı hedeflediklerini kaydeden Szijjarto, şöyle devam etti:

"Doğulular aküyü üretiyor, batılılar da elektrikli arabaları üretiyor. Biri olmadan diğeri yapılamıyor elbette. Bu yüzden de batılı ekonomilerin doğulu ekonomilerden ayrıştırılması, bana göre her iki tarafın da kaybı olur. Ekonominin zarar görmesinden şunu anlamamız lazım, eğer bunu yaparsanız istihdam kaybı doğacak, bu da sokaktaki insanların yaşam standartlarının düşmesi anlamına gelir. Biz de Macarlar olarak özellikle Macaristan'ı bir yatırım merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Bu herkesin çok hoşlandığı bir düşünce olmayabilir. Ancak Macaristan hükümetinin görevi Macarların çıkar ve beklentilerini yerine getirmek, uluslararası liberal ana akım veya sömürgeci görüşlerin isteklerini yerine getirmek değil."

Szijjarto, Macaristan'ın Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci olarak katılmakla çok yerinde bir karar aldığını belirterek, özellikle mevcut savaş sonrasında hem Türkiye hem de bölgedeki Türk devletlerinin rollerinin belirleyici bir düzeyde değiştiğini, bu nedenle gelinen noktada aldıkları bu kararın ne kadar doğru olduğunu sözlerine ekledi.