28 Nisan 2024 Pazar / 20 Sevval 1445

Şenocak'tan Suçlamalara Cevap

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Başkanı Abdurrahim Şenocak, son günlerde bazı siyasilerin ve sendikaların yönetici atama süreciyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

İZMİR/ STAR24 Ekim 2014 Cuma 07:00 - Güncelleme:


Sendikayı hedef alan önyargılı, gerçek dışı ve mesnetsiz suçlamalara şahit olduklarını belirten Şenocak, "Öncelikle belirtmemiz gerekirse, yönetici atamaları ilgili mevzuat çerçevesinde ve mevcut personel içerisinden yapılmaktadır. Eğitim-Bir-Sen, yönetici atamalarının adalet, liyakat ve ehliyet esaslarına göre yapılması gerektiğini pek çok platformda dile getirmiştir" dedi.



Sendikamıza yönelik üretilen iddiaları mülakatlarda üyelerimize düşük not verilmesi için yapılmış bir kamuoyu baskısı olarak değerlendiriyoruz" diyen Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Başkanı Abdurrahim Şenocak, açıklamalarına şu şekilde devam etti: 



CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam'ın sendikayı hedef alan bir beyanat verdiğini söyleyen Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Başkanı Abdurrahim Şenocak, "Kendisi bilmelidir ki, Eğitim-Bir-Sen sivil itaatsizliğin, sivil duruşun öncüsü; milli iradenin yanında, her türlü vesayete ve darbe girişimine karşıdır. Eğitim hizmet kolunda verdiği emek mücadelesi sonucu elde ettiği kazanımlar, çalışanların yüzünü güldürmüştür. Sendikamız, kendi hedef kitlesinin gerek özlük, gerek sosyal, gerekse ekonomik sorunlarını bir bir çözüme kavuşturmaktadır. Ancak şunu ifade etmeliyiz ki, eğitim söz konusu olunca "ağzı olan konuşuyor." Sayın Susam, acaba İzmir'in en yakıcı sorunu olan ulaşım sorunuyla hiç ilgilendi mi? Biz duymadık! Yoksa Başkan Kocaoğlu'ndan çekindiği için mi konuşamıyor? Sayın Susam'ın okul müdürlerinin görevden alınmasını, "Milli Eğitim'in hafızasının silinmesi" olarak değerlendirmesi son derece yanlıştır. Milli Eğitimin hafızası, kişilerle değil kurumsallaşma ile muhafaza edilebilir. Ayrıca, İzmir'de yapılan müdür değerlendirmelerinde Eğitim-Bir-Sen'den 136, Eğitim-Sen'den 114 ve Türk Eğitim-Sen'den 104 müdür 75 puanın altında kalmıştır. Bu tablo, "müdür olmak ya da müdür kalmak için Eğitim-Bir-Sen'e üye olmak gerekir" iddiasında bulunan Sayın Susam'ı ve onu gibi düşünenleri çürüten apaçık bir kanıttır"  diye konuştu.

Yönetimleri tehdit ederek var olmaya çalışan sendikacılık döneminin sona erdiğini belirten Şenocak, "Bazı eğitim sendikaları, Kobani saldırılarını bahane ederek binlerce masum insanın kanına giren terör odaklarının çağrısına uyup öğretmenleri sokağa dökmeye çalışmıştır. Ancak sağduyuyla davranan sendika mensupları, bu eyleme destek vermemiştir. Kamu kurumlarının, okulların ve diğer kültür merkezlerinin yakıldığı bir yerde eğitim sendikasına düşen rol şiddeti, sokak olaylarını, vandallığı ve terörizmi destelemek olmamalıdır.  Bugün Eğitim-Bir-Sen'i fütursuzca eleştiren ve iftira atan bazı sendikalara geçmişi hatırlatmak isteriz. 28 Şubat dönemindeki uygulamaları, insan hakları ihlallerini, muhafazakâr kamu çalışanlarına, öğretmenlere ve idarecilere yönelik fişlemeleri ve kıyımları henüz unutmadık. Dinsel, etnik ve kültürel her türlü ayrımcılığın yapıldığı bu dönemlerde onlar, başörtüsü takanların meslekten ihraç edilmesini, üniversiteli kızların ikna odalarına alınmalarını normal karşıladılar, hakarete uğramalarına ve aşağılanmalarına ses çıkarmadılar. Her türlü anti-demokratik uygulamayı alkışlayan ya da sessizlikleriyle destek veren bu sözde sivil sendikaların bugün Eğitim-Bir-Sen'i eleştirmeye hakları yoktur" şeklinde konuştu.