11 Mayıs 2024 Cumartesi / 4 Zilkade 1445

Altına dayalı bir para birimi sistemi şart

12 ülkeden 500’ü aşkın akademisyen Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumu’nda buluştu. Mevcut küresel ekonomik sistemin sürdürülemez olduğu görüşünün ağırlık kazandığı toplantıda konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş “Artık dünyada altına dayalı para birimi kurulması konuşulmaya başlanmalı” dedi.

9 Aralık 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Altına dayalı bir para birimi sistemi şart

İstanbul İktisatçılar Derneği (İKDER) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumu bu yıl 10. defa kapılarını araladı. 12 ülkeden 500’den fazla akademisyen, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı sempozyum İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı. AK Parti Genel Başkan Vekili  Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Nurettin Nebati, İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in açılış konuşmalarını yaptığı zirvede mevcut küresel ekonomik sistemin sürdürülemez olduğu görüşü ağırlık kazındı. 

3. DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI

‘21. Yüzyılda İslam Ekonomisi’ni Yeniden Düşünmek’ temalı 6 farklı oturumun düzenlendiği zirvede konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili  Prof. Dr. Numan Kurtulmuş “Önümüzdeki 10 yılda yaşanacak çatışmalar kuzeydeki zenginlerle güneydeki fakirler arasında yaşanacaktır. Dünya çoktan başlatılmış olan 3. Dünya savaşının fitilini ateşlemiştir. Yaşanan ticaret savaşları da bunun önemli bir göstergesidir” dedi.

YENİ SİSTEM MECBURİ

Kurtulmuş “Mevcut küresel ekonomik sistem insanları borçlandırarak ayakta kalmaktadır. İnsanlar doğar doğmaz borçlandırılmaktadır. Bu adeta bir kölelik sistemidir. Şu anda savaşın galibi Amerika olduğu için dünya ticaretinin yüzde 65’i dolar üzerinden yapılmaktadır. Fakat dolar altın karşılığı olmayan bir kağıt parçasıdır. Bu sisteme dahil olmak yerine milli paramız üzerinden ticaret yaparak ekonomik büyümemizi sağlamalıyız. Artık dünyada altına dayalı bir para birimi kurulması konuşulmaya başlanmalıdır. İslam ekonomisi toplumların sorunlarına önemli bir çözüm modeli olacaktır. Artık yeni bir paradigmanın inşası mecburidir. Hakkaniyete, adalete, paylaşımcılığa, üretime, kazancın helalliğine dönük insanlığın yeni bir ekonomik sistem arayışı mecburidir” diye konuştu. 

Bakan Kasapoğlu ise konuşmasında “İslam dünyası akıl dışı kavgalarla tüm enerjisini toprağa vermektedir. İslam dünyasının kendisini ciddi bir özeleştiriye çekmesi kaçınılmazdır. İslam dünyasının en büyük sorunu az üretmek ve miskinlik etmektir. Müslümanlar pasif birer tüketici ve dünyadaki bilgi üretimini seyreden insanlar olamamalıdır” dedi.

İSLAMİ FİNANS MERKEZİ

İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise “İslam ekonomisi insanın, yaşadığı çevrenin ve evrenin dengesini gözetir. Bu haliyle bana göre mutedil bir ekonomiyi ortaya koyar” dedi. İKDER Başkanı Mustafa Bolat da “Sempozyumu İstanbul’un İslami finansın da merkezi olması yolunda önemli bir adım olarak görüyoruz. İstanbul, global manada İslami finansa başkentlik yapmak için bütün imkan ve kapasiteye sahiptir” dedi. Sempozyum kapsamında oturumlar bugün akşamına kadar devam edecek. 

Nebati: Dünyada güç merkezleri değişiyor

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, “Dünyada güç merkezleri değişiyor ve değişmeye mahkum. Aktörler yer değiştiriyor ve aktörlerin yer değiştirmesi elbette sancılı” dedi. Nebati “ Dünyada güç merkezleri değişiyor ve değişmeye mahkum. Aktörler yer değiştiriyor ve aktörlerin yer değiştirmesi elbette sancılı. 1980 yılında dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 70’i gelişmiş ekonomilerdeydi. Bugün yüzde 50” diye konuştu.

ÜRETİM DOĞU’YA KAYIYOR

Nureddin Nebati “Benzer biçimde üretim merkezlerinde yavaş yavaş doğuya kaymaya başladı. Finans sektörünün temel fonksiyonu toplumların refah düzeylerinin artırılmasında gerekli olan kaynakların oluşturulması ve atıl kaynakların ekonomiye kazandırılarak ekonomik faaliyet iş birliğinin artırılmasıdır. Ancak bugün mevcut küresel finansal sistem bu amacı paylaşmıyor. Küresel finansal krizin tetikleyici sebepleri arasında belki de en başında insanoğlunun ne pahasına olursa olsun kazanma hırsı ortaya çıkıyor ve bu hırs hiçbir ahlak,hukuk, vicdan gözetmiyor” dedi.