Çıkış yolu aranıyor... ''Türkiye'nin girişimi dünya için son şans olabilir''

Rus ordusunun Kiev'deki altyapı ve sivil tesislere yönelik büyük çaplı saldırısı sonrası tüm dünya gözünü Türkiye'ye çevirdi. Uzmanlar, Türkiye'nin Ukrayna sorununu çözmek için ortaya koyduğu zirve önerisinin barış için son şans olabileceğini vurguladı.

Cumhuriyetçi Alternatif muhalefet partisinin liderlerinden Natik Caferli, Rus-Ukrayna savaşının insan kayıplarında ciddi artışa yol açacak daha kanlı, daha vahşi bir aşamaya girdiğine inanıyor. Azerbaycanlı politikacı, Rus siyasi seçkinleri Putin'in üzerine inşa edildiği için Putin'in bu savaştaki yenilgisinin tüm seçkinlerin ortadan kaldırılmasına yol açmayacağını belirtiyor.

Başarısızlıkların Rusya'da iç entrikaların büyümesine neden olacağını ifade eden Caferli, "Ülkedeki 23 yıllık yönetim, tüm ekonomik ve siyasi elitin tam kontrol altında olduğu anlamına geliyor. Rusya'nın içinde ana hatta karşı çıkan tek bir güçlü figür yok, ancak başka bir ilginç süreç devam ediyor. Başarısızlıklarını haklı çıkarmak için bir "günah keçisi" arayışında seçkinler birbirlerini boğmaya başlayacak. "Kralın" gazabından kaçınmak için, suçu saptırarak iç entrikaların büyümesine katkıda bulunacaklar" dedi.

"TÜRKİYE'NİN GİRİŞİMİ DÜNYA İÇİN SON ŞANS OLABİLİR"

Rusya'nın iç hesaplaşmalarının yeni bir durum olmadığını ancak bunun savaşı bitirmeye yetmeyeceğini dile getiren Azerbaycanlı politikacı, "Çok tehlikeli bir döneme giriyoruz, dünya çapında on milyonlarca insanın ölümüne yol açabilecek maceracılığın eşiğindeyiz. Ve açıkçası, bu durumdan henüz bir çıkış yolu yok. Ancak Türkiye'nin son girişimi barış için son şans olabilir. Ankara, Rusya, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın katılımıyla en üst düzeyde bir zirve düzenlemeyi önerdi. Bu başarılı olursa, on milyonlarca hayat kurtarılabilir" değerlendirmesinde bulundu.

"BATI VE RUSYA KARŞILIKLI TAVİZ FIRSATLARINI TÜKETİYOR"

Rusya'nın Batı'ya karşı gösterdiği tutumun küresel bir felakete kapı araladığından bahseden Caferi, "Birçok analist şimdi mevcut durum ile 1960'ların nükleer savaşla sonuçlanabilecek Küba füze krizi arasında paralellikler kuruyor. Ama bu hatalı bir görüş. Füze krizi karşılıklı tavizlere açıktı ve bu nedenle müzakerelerle sonuçlandı: Rusya nükleer silahları Küba'dan, Amerika Birleşik Devletleri (NATO) Türkiye'den çıkardı. Artık taraflar kasıtlı olarak karşılıklı taviz fırsatlarını tüketiyor. Rusya, işgal ettiği tüm toprakları "meşru" toprakları ilan ederek bu tür tavizlerin kapısını kapattı. Batı, Rusya'yı durdurmanın tek yolunun onu askeri olarak yenmek olduğuna kendini inandırarak aynı kapıyı kapattı. Bu, felakete giden bir yoldur ve şu ana kadar bu yoldan çıkış yok. Rus seçkinleri Putin'i devirecek gücü bulsa bile, bu sorunu çözmeyecektir. Putin öyle bir konfigürasyon yaptı ki, daha da kötü "Putinler" peşinden gelecek" dedi.

STAR GAZETESİ