8 Mayıs 2024 Çarşamba / 1 Zilkade 1445

Karadeniz gazında son durum ne? Bakan Dönmez 24 TV'de açıkladı: 10 kuyudan 9'u tamamlandı

24 TV'de yayınlanan Murat Çiçek ile “Yüz Yüze” programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 'Bildiğiniz gibi 2020 yılında keşfimizi yaptıktan sonra üzerinden 2 yıl geçti. Hakikaten sahada muazzam bir çalışma var. Arama kuyuları dahil 15 kuyu açtık. Bunlardan üretim amaçlı açılan 10 kuyudan 9'unda işlemler tamamlandı.' dedi.

Star Gazetesi6 Aralık 2022 Salı 20:01 - Güncelleme:
Karadeniz gazında son durum ne? Bakan Dönmez 24 TV'de açıkladı: 10 kuyudan 9'u tamamlandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 24 TV'de yayınlanan Murat Çiçek ile "Yüz Yüze" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Murat Çiçek'in sunduğu programda; Karadeniz gazı ne zaman kullanılacak?, Doğal gaz fiyatları düşecek mi?, Akkuyu Nükleer Santrali'nde son durum ne?, Türkiye'yi enerji kavşağı haline getirecek çalışmalar hangi aşamada? soruları ele alındı.

Bakan Dönmez yöneltilen soruya ilişkin, Karadeniz'de keşfedilen 540 milyar metreküplük doğal gaz hakkında açıklamalarda bulundu.

"Yüz Yüze" programının sunucusu Murat Çiçek'in "Karadeniz gazı ne zaman kullanılacak?" sorusunu cevaplayan Bakan Dönmez, "Hemen her hafta genel müdürümüzden taze taze bilgilerden haberdar oluyoruz. İnşallah hedefimiz 2023 Mart ayı gibi gazları evimize vererek çayımızı kahvemizi içmiş olacağız." dedi.

"10 KUYUDAN 9'UNDA İŞLEMLER TAMAMLANDI"

Her ay sahaya gittiğini vurgulayan Bakan Dönmez, "Bildiğiniz gibi 2020 yılında keşfimizi yaptıktan sonra üzerinden 2 yıl geçti. Hakikaten sahada muazzam bir çalışma var. Arama kuyuları dahil 15 kuyu açtık. Bunlardan üretim amaçlı açılan 10 kuyudan 9'unda işlemler tamamlandı." ifadelerini kullandı.

Kuyu açmakla işin bitmediğini belirten Bakan Dönmez, "Kuyunun içinde yapılması gereken işler var işlemler var. Bazı ekipmanların indirilmesi dahil. Sonra kuyunun üzerine montajı yapılması gereken işlemler var. Bizim oradaki 3 gemimiz Fatih, Yavuz ve Kanuni işlemleri gerçekleştiriyor." şeklinde konuştu.

"İNSANSIZ DENİZALTI ROBOTLARI KULLANILIYOR"

Gazın karaya getirilmesi için ilettim hattı hakkında konuşan Dönmez, "Karaya çıkarılması için bir takım hatların inşaatı vardı. Biz onları söyledik o işlemler tamamlandı. Şimdi onların testleri ve kontrolleri sağlanıyor. Suyun altına biz personel indiremeyeceğiz, dolayısıyla her şey dışardan kontrol ediliyor. Ekipmanların yerleştirilmesi için gemilerimizin üzerinde operatörlerimiz var. EROVİ diye adlandırdığımız insansız denizaltı robotlarımız var." dedi.

"4 BİN METRELERDE İŞLEM YAPIYORUZ"

Gaz keşfinin yapıldığı alana ilişkin "Deniz yüzeyi ile tabanı arasında mesafe ne kadar" sorusunu cevaplayan Bakan Dönmez, "2 bin 200 metre su derinliği var, ondan sonra karada aşağıya bin 500 metre daha gidiyoruz. Rezervuarın derinliğine göre. Yani 4 bin metrelerde işlem yapıyoruz. Gayet derin bir alan, bunları da daha önce söylediğimiz operatörlerimiz ile yapıyoruz. Bu operatörlerin bir kısmi sondaj ile ilgili bir kısmı da su altı robotlarını yönetenlerle ilgili. Sadece bir robot inmiyor, büyük ekipmanları yerleştirmek için birden fazla robotu aşağı indiriyoruz ve oradaki bağlantı işleri ile bazı işleri yapıyoruz." şeklinde konuştu.

Su altındaki işlerin büyük kısmını tamladık diyen Bakan Dönmez, "İletim hattı denen gazın taşınacağı hattın yaptık. Karada çok hummalı çalışma var. Çıkan gazın çünkü işlenmesi, filtrelenmesi başka ifadeyle rafinaj işlemleri için bir kara işleme tesisimiz var. Orada da yüzde 80-85 oranında işleri tamamladık, Filyos'tan bahsediyoruz. İnşallah hedefimiz 2023 Mart ayı gibi gazları evimize vererek çayımızı kahvemizi içmiş olacağız." dedi.

"GÜNLÜK 10 MİLYON METREKÜP ÜRETECEĞİZ"

Üretimin yapılacağı miktarı açıklayan Dönmez, "10 kuyudan 10 milyon metreküp günlük gaz üretimimiz olacak. Yıllık da 3,5-4 milyar metreküpe denk geliyor. Sonra da biz dört yıl içinde maksimum üretim seviyesine çıkartacağız. Çünkü bu 10 kuyuya belki 30 belki 40 kuyu daha ilave edeceğiz. Sonra da günlük 40-50 milyon metreküpe ulaşan bir üretim seviyemiz olacak. Bu da bizim başından beri söylediğimiz konutlarda kullanılan gazın tamamını karşılayacak aşağı yukarı 25 yıl süreyle karşılama potansiyeline sahip bir rezervden bahsediyoruz." diye ekledi.

Karadeniz gazına ilişkin Bakan Dönmez, hanelere dağıtılmaya başlanmasıyla dışa bağımlılığın azalacağını bildirdi.

Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketimine değinen Bakan Dönmez, "Biz yaklaşık 55-60 milyar metreküp doğalgaz tüketiyoruz her yıl ve bunun tamamına yakınını da ithal ediyoruz farklı kaynak ve ülkelerden. Maksimum üretim seviyesine çıktığımızda 3'te birini biz artık kendimiz üretir hale geleceğiz. Yaptığımız tüm maliyet hesaplamaları ithal ettiğimiz gaza göre yerli gazın çok daha ekonomik olacağını gösteriyor. Bu çalışmalar maliyet hesaplamaları henüz tamamlanmadı. Takdir edersiniz ki orada yapılan işlerin de bir maliyeti var. Onların da orta uzun vadede karşılanması gerekiyor." dedi.

"DOĞALGAZ FATURALARININ YÜZDE 75'İ SÜBVANSE EDİLİYOR"

Hükümetin doğalgaz faturalarının yüzde 75'lik kısmını sübvansiyon ettiğine dikkat çeken Bakan Dönmez, "Baştan beri söylediğimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği buradan hem milletimiz hem devletimiz kazançlı çıkacak. Biz bugüne kadar zaten özellikle son yıllarda biliyorsunuz artan enerji maliyetlerine karşı vatandaşlarımızı hep destekledik. Büyük oranda sübvansiyon var doğalgazda yüzde 75 demek aslında size bin lira gelmesi gereken faturanın 750 TL'sini hükümet karşılıyor 250 TL'si size yansıtılıyor demektir. " ifadelerini kullandı.

Hükümetin uyguladığı sübvanseye değinen Bakan Dönmez, "Sübvansiyon oranları enerji maliyetleri yüksek seviyelerde devam ettiği müddetçe hükümetimizin politikası olarak vatandaşlarımızı ezdirmeyeceğiz. Hiç şüphesiz yerli gazımız daha ekonomik olacağı için o zaman yine bir değerlendirme yapacağız. Elimizdeki imkanları sonuna kadar zorlarız." şekline konuştu.

"AVRUPA ÜLKELERİNDE DE BENZER DURUM YAŞANIYOR"

Geçtiğimiz yıl enerji ithalat faturasının 50,4 milyar dolar olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, "Bu sene bu rakam iki katına çıkacak neredeyse. Hakikaten ciddi bir yük var. Bu sadece bizi değil, bizim gibi enerjide dışa bağımlı bir çok ülkeyi etkiledi." dedi.

Avrupa ülkelerinin de benzer durumda olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, "Başta komşu Avrupa ülkelerine baktığınızda da benzer durumlar var. Hatta bugüne özel başka sorun da var sadece enerji fiyatlarının yüksekliği değil malın bulunabilirliği sorunu da var. Bunu da dikkate almak lazım. Biz hamdolsun bütün şartlara rağmen biz hem malı bulunabilir halde tutuyoruz hem de maliyetleri önemli bir kısmını kaynağında karşılamak suretiyle vatandaşımıza en alt seviyede yansıtmaya çalışıyoruz." şeklinde ifadeler kullandı.

"YÖRÜKLER KUYUSUNDA SONDAJ TAMAMLANDI"

Abdülhamid Han sondaj gemisinin Taşucu-1 kuyusu sondajına yönlendiğini ve Akdeniz'de çalışma yaptığına dikkati çeken Bakan Dönmez, "Yörükler dediğimiz Antalya açıklarındaki sondajını tamamladı. Önce limana çektik şimdi de Mersin açıklarında Taşucu-1 kuyusu sondajına yöneldi. Sondajdan sonra oradan alınan örnekleri şimdi laboratuvarda ofislerde arkadaşlarımız değerlendiriyorlar. Jeolojik olarak karar verilmesi gerekiyor. Başından beri söylediğimiz bir şey var bulana kadar devam edeceğiz. Ama eninde sonunda varsa bulacağız." diye konuştu.

"AKDENİZ'DE DE ÜMİTLİ VE UMUTLUYUZ"

Akdeniz'de Türkiye'nin yetki alanındaki operasyonlara devam edileceğini ifade eden Bakan Dönmez, "Karadeniz'de daha yoğun çalışmaya devam ediyoruz. Mavi Vatan'ın her yeri bizim için bir görev alanı olarak görüyoruz. Sismik araştırma ve ardından da sondaj çalışmalarını sürdürüyoruz. Rabbim inşallah Akdeniz'de de Karadeniz'de olduğu gibi güzel bir keşif çıkartır diye ümitli ve umutluyuz." dedi.

TÜRKİYE'NİN GAZ MERKEZİ HALİNE GELMESİ

Bakan Dönmez, sunucu Murat Çiçek'in "Yabancılar Türkiye'yi çok yakından adım adım takip ediyorlar bunu net olarak görüyoruz. Doğalgaza sahip olmak elbette bir kıymet ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu enerji piyasası haline gelmesi de bambaşka bir şey herhalde değil mi? Putin'in açıklamasıyla ilgili atılan somut bir adım var mı? Bu piyasa kurulursa Türkiye'nin enerji sektöründeki konumu ne olacak?" sorusunu cevapladı.

Öncelikle iç talebi karşılamak üzere doğalgaz altyapısının güçlendirildiğine değinen Bakan Dönmez, "Biz bugüne kadar doğalgaz tarafında öncelikle iç talebi karşılamak üzere alt yapımızı güçlendirdik. Bu sürece ilk başladığımızda Rahmetli Özal zamanında sadece Romanya Bulgaristan üzerinden gelen tek hattımız vardı. O da İstanbul ve Ankara'da sonlanan 5 büyük ilimize doğalgaz verdiğimiz ve 57 ilçemize gaz verdiğimiz yapıdan bugün 81 ilimizin tamamına doğalgaz götürmüş 690'ı aşkın yerleşim biriminde neredeyse 70 milyon vatandaşımızın doğalgaza erişimine imkan sağlayan bir alt yapımız var. Ve az önce rakam verdim 55-60 milyar metreküplük tüketim bu haliyle zaten Avrupa'nın en büyük doğalgaz piyasasında 4. sıradayız tüketim olarak baktığımızda. Kaynak giriş noktaları olarak baktığımızda o batı hattından ki şu an onu kullanmıyoruz." dedi.

"SAROZ'DA BİTMEK ÜZERE ÖNÜMÜZDEKİ AY DEVREYE ALACAĞIZ"

Türkiye üzerindeki doğal gaz boru hatlarına değinen Bakan Dönmez, "İki tane Türk Akım yapıldı bunlardan biri doğrudan Türkiye'ye geliyor Mavi Akım Samsun'dan geliyor. Azerbaycan'dan ilk boru hattımız Erzurum'a kadar gelmişti. Şimdi 2018'de TANAP bitti. TANAP'ı devreye aldık ikinci kaynak oldu Azerbaycan'dan gelen. İran hattı var. 5-6 boru hattımız var. Bunun yanı sıra LNG terminalimiz 1 taneydi şu anda 4 tane terminalimiz var. Doğalgazın sıvılaştırılmış ve depolamaya müsait hali. Bunu biz orada gazlaştırıyoruz ve şebekeye basıyoruz. Beşincisi de Saroz'da bitmek üzere önümüzdeki ay belki devreye alacağız." şeklinde açıklamada bulundu.

Avrupa'ya giden doğalgaz boru hatlarının yapılmasında önemli roller üstlenildiğini vurgulayan Bakan Dönmez, "Bu haliyle biz Türkiye'deki 60 milyar metreküplük doğalgazı belki talep olması halinde karşılayacak bir alt yapımızı kurmuş olduk. Bununla birlikte özellikle Avrupa'ya giden doğalgaz boru hatlarının yapılmasında önemli roller üstlendik. Sadece kendi arz güvenliğimizi değil bir yerde Avrupa'nın enerji arz güvenliğine katkı sunmak adına önemli projelerde önemli kritik görevler üstlendik. Bu bize şöyle bir fırsat getirmiş oldu." dedi.

YENİ GAZ MERKEZİ MÜJDESİ

Türkiye'nin enerji alanında bir ticaret merkezi haline dönüştürülmesine yönelik çalışmaların sürdüğüne değinen Bakan Dönmez, "Bu kadar kaynağın çeşitli ülkelerden sağlandığı bir piyasa doğal olarak zaten böyle bir pazar olmaya müsait bir alt yapıya sahip demektir. Bu fiziki altyapımızı piyasa mantığıyla bir ticaret bölgesi ticaret merkezi haline dönüştürmenin adımlarını atıyoruz. Bu da Sayın Putin'in teklifi son derece değerli, kritik. Ardından Aliyev'in biz bu projeyi desteklemeye hazırız dedi. Ben birkaç aydır birçok ülkeye temaslarım oldu. Gerek ülkemizin doğalgaz tedarikini sağlamak üzere gerekse bu projeyi de onlarla istişare ediyoruz. Onlara da bu fikri açtığımda hepsi bize görev düşerse orada bulunmaya hazırız cevabını verdiler." ifadelerini kullandı.

15 farklı hattan Türkiye'ye doğalgaz akışının sağlandığına dikkat çeken Bakan Dönmez, "Biz doğudan batıya neredeyse boru hatları dahil 15 değişik kaynaktan, ülkeden doğalgaz getiren bir ülkeyiz. Avrupa'da bu kadar çeşitli kaynağa sahip bir ülke hemen hemen yok gibi bir şey. Bu neyi getirecek biraz önce sorduğunuz soruya örnek olarak pazar olması için tabii ki kaynakların uygun koşullarda getirilmesi lazım. Halkımızın anlayacağı şekliyle biz aslında süpermarket olma yolunda hızla ilerliyoruz." dedi.

Murat Çiçek'in "Vana eskiden onların elindeydi bizden hat geçiyordu. Bu son hamle ile beraber aslında vana bizde oluyor. Bize satılacak biz üzerine karını koyup mu satacağız?" sorusuna cevap veren Bakan Dönmez, tedarikçilerin ve alıcıların bir araya getirilmesi rolünü Türkiye'nin üstleneceğini açıkladı.

Bakan Dönmez, şu ifadeleri kullandı:

"Belki çok öznel yaklaşmak doğru değil. Tedarikçiler ve alıcıları biz bir araya getireceğiz. Dijital platform oluşturuyoruz. Ama bu platformun arkasında Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Bir çok kaynaktan buraya getirmiş. Neredeyse son 20 yılda birçok projeyi zamanından önce hayata geçirmiş bir ülke var. Cumhurbaşkanımız gibi bir siyasi liderimiz var. Kararlı, projelerinin ve taahhütlerinin arkasında durabilen güvenilir bir liderimiz var. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde bu pazarın en büyük artılarının avantajların bunlar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Burada sadece bir dağıtım merkezi olmayacağız. Piyasanın alım satımın gerçekleştiği bir merkez olacağız. Biz bunu ulusal çapta zaten yapıyoruz. Bizim enerji borsamızda günlük ve vadeli olarak elektrik ve doğalgaz alınıp satılıyor. Aynı mantıkla şimdi uluslararası pazarı da işletmiş olacağız. Bu kapsamda belki bu paydaşlarımızla da bir araya gelmeyi hedefliyoruz."

Sunucu Çiçek, "Sayın Cumhurbaşkanı ile G20 için Endonezya'da bulunduğumuzda dönüşte röportajımızda bu enerji üssü ile ilgili olarak Rusya'nın haricinde bir ülke daha var dedi. Hatta ben Rusya değil başka ülkeden bahsediyorsunuz dedim. Rusya gibi somut anlamda biz de bu işin içerisindeyiz diyen ülke hangisi?" diye sordu.

Bakan Dönmez, Azerbaycan'ın da Türkiye'nin enerji üssü haline getirilmesi konusunu desteklediğini ifade etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham Aliyev'in de söz konusu projeyi desteklediğine dikkat çeken Bakan Dönmez, "Sayın Aliyev'in böyle bir ifadesi oldu yanlış hatırlamıyorsam. Onlar da projemizi destekliyorlar. Hatta bu hafta sonu enerjiden sorumlu bakanları misafirim olacak İstanbul'da çeşitli konuları görüşeceğiz. Azerbaycan ile birçok alanda işbirliği yapıyoruz. Onların milli şirketi SOCAR ile bizim ortaklıklarımız var. TANAP projesinde onlar da var BOTAŞ da var. TPAO Azerbaycan'da arama üretim faaliyetlerini SOCAR ve diğer şirketlerle birlikte hareket ediyor. Bizim de orada yatırımlarımız var. Zaten işbirliklerimiz var. Uyumlu da bir çalışma içerisindeyiz. Azerbaycan da bir kaynak ülke olarak projede yer alması bizi mutlu edecektir." dedi.

Hazar Denizi etrafındaki Türk ülkelerinin de enerji kaynakları açısından zengin olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, "İsimlerini zikretmemiz uygun olmaz ama bölgesel olarak baktığımızda Hazar ve bölgesindeki ülkeler ki hepsi Türk devletleri enerji kaynakları açısından zengin ülkeler. Bunlar yine ürünlerini getirip burada satabilir. Körfez ülkeleri Katar, Umman, İran keza boru hattıyla bize doğalgaz sağlıyor. Bunlar yine bu pazarda yer alabilir." dedi.

Öte yandan Türkiye'nin yıllardır Cezayir ve Nijerya ile LNG ticareti yaptığını açıklayan Bakan Dönmez, "Geçtiğimiz haftalarda Cezayir'de bulunmuştum. Orada da bu konuları masaya yatırmıştık. Şimdi yavaş yavaş Libya örneğin orada petrol ve gazla alakalı arama faaliyetlerinde birlikte olacağız. Orada da çalışmalarımız devam ediyor. Bunlarla da sınırlı tutmak istemiyoruz. Doğu Akdeniz'de Mısır İsrail gibi şu anda kaynak ülke durumunda olanlar, belki yarın Lübnan gaz bulabilir. Bu ülkelerin hepsinin gazı ya boru hatlarıyla ya da tankerlerle LNG sistemi ile Türkiye'ye getirilebilir. Biz dolayısıyla stratejik konum olarak öne çıkıyoruz." dedi.

Bakan Dönmez, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Bir taraftan da komşu ülkelerle bizim doğalgaz ticaretimiz zaman zaman oluyor. Bulgaristan'la oluyor kamuoyu belki bilmiyor ama bizim Yunanistan'a doğalgaz satışımız var. Keza TANAP Yunanistan'dan sonra Arnavutluk ve İtalya'ya kadar gidiyoruz. Türk Akım'ın gittiği yerler Bulgaristan'dan sonra balkan ülkeleri Sırbistan, Macaristan. Bizim ülkemizden geçen boru hatları Avrupa'nın göbeğine kadar gidiyor. Burada bir pazar oluşturabilirsek fiyatı burada oluşturabilirsek. Alıcı ve satıcının mutlu olduğu güvendiği şeffaf bir pazara kimse hayır demeyecektir. Biz iddialıyız tabii ki kimseyi zorlamayacağız. Bir alternatif kaynak pazar sunmuş olacağız."

BÖYLE BİR PAZARIN TÜRKİYE'YE KAZANDIRACAĞI GÜÇ NEDİR?

Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gayretleriyle küresel ölçekte bir gıda krizinin önüne geçildiğini vurgulayan Bakan Dönmez, enerji krizinin çözümünde de Türkiye'nin katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Bakan Dönmez, "Mesela biliyorsunuz Ukrayna ve Rusya arasında bir savaş var. O enerji tarafına yansımalarına olduğu kadar gıda tarafına da oldu. Ülkemizin her iki ülkeyle başta Sayın Cumhurbaşkanımızın diyalog içerisinde olması sadece bu coğrafyanın değil dünyanın da gıda krizine girmesine engel olmuş oldu. Fiyatlar kıtlıkta artar. Buğday, arpa, yağlık tohum maddeleri gibi bunlar insanlığın temel ihtiyaçları. Erişiminde bir sınırlama getirildiğinde bulamıyorsunuz. Paranız olsa da bulamıyorsunuz. Orada çözüm odaklı bir yaklaşımla bu sorunu çözdük. Enerjide de küresel bir kriz yaşanıyor. Türkiye bunun çözümüne de katkı sağlayabilir." şeklinde konuşmasını tamamladı.