26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Niye bu kadar telaşlandınız

McKinsey’in objektif tespitlerle uluslararası piyasada oluşturacağı alternatif kriterlerin Türkiye’yi ‘sıfırcı hocalar’ın tahakkümünden kurtaracak olması operasyoncuları korkuttu.

STAR ÖZEL HABER3 Ekim 2018 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Niye bu kadar telaşlandınız

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni oluşturulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey’den danışmanlık hizmeti alacağını açıklaması, ‘kriz lobileri’nde ‘hezeyan’a neden oldu. İş dünyası, dünyanın saygın ülke ve şirketlerinin başvurdukları standart bir danışmanlık hizmetini ‘yerinde’ bulurken, kriz lobileri ile yerli işbirlikçileri ise ‘IMF sevdası’nı iyice gün yüzüne çıkardı. Hatta Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, IMF yerine neden McKinsey’in tercih edildiğini sorgulayacak kadar ileri gitti. Bazıları ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu maliyesinin yönetiminin bir uluslararası danışmanlık şirketine devredileceğini iddia ederek gülünç duruma düştü. Hatta bu iddiayı ortaya atan son isimlerden biri de dün partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Kılıçdaroğlu, geçmişte CHP Hükümeti’nin de McKinsey’e iş verdiğini unutarak ‘ekonominin danışmanlık firmasına bırakıldığı’nı iddia etti.

ALINAN HİZMET NORMAL

‘IMF programına dönüldüğü’ gibi akla hayale gelmeyecek, mantıkla bağdaşmayan, tamamen art niyetli ve amacı provokasyon olan bu iddialar karşısında, ekonomistler ve iş dünyasının önde gelen temsilcileri ise şaşkın. McKisney’den danışmanlık hizmeti alınmasının normal olduğunu söyleyen Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu “Bence hiç tuhaf değil. Hükümet ‘Ben Yeni Ekonomi Programı’ yapacağım, McKinsey de beni denetleyecek, yanlışım varsa da açıklayacak’ diyor. Bu, kendine güvenin ifadesidir. Sözlerinin arkasında durduklarının da bir göstergesi. Sonuçta bu şirket yapılanları denetleyecek” dedi.

SPEKÜLASYON VAR

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ise “Devletler de şirketler de bazı konularda, uzmanlardan tabi ki danışmanlık alır. Bizim holding de zaman zaman bu konuda yabancı danışmanlarla çalışır. Bundan doğal bir şey olamaz. Herkesin her konuda uzman olması gibi bir durum söz konusu değil. Burada devletin aldığı danışmanlıkların da spekülasyon konusu yapılmaması daha doğru olur. Bu noktada herkesin fikrini özgürce söyleme hakkına saygı duyuyorum ama söz konusunun devlet olduğunu da düşünerek hareket etmek gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu o açığını kapatsın

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun McKinsey ile ilgili yalanlarına sert tepki gösterdi: McKinsey’in icrai bir yetkisi yok. Görüşler aldıktan sonra politikayı siyasi irade uyguluyor. Kılıçdaroğlu’nun,ezanımıza, bayrağımıza saldıranlara karşı hassasiyet ifade etmesi bir aşamadır. Devletin mali bilgileri Türkiye Cumhuriyeti’nin ajandasındadır. Sanki ortada bir yabancı kuruma devletin maliyesinin veya hazinesinin teslim edilmesi gibi bir çerçeveden bahsediliyor, böyle bir şey yok. Bir kişi sık sık ‘onur’ ve ‘haysiyet’ kelimesini kullanıyorsa kendi zihninde ve kalbinde onur ve haysiyet kavramlarıyla ilgili çok ciddi bir cari açık vardır. Kendisinin bu cari açığı kapatması lazım.

McKinsey CHP’ye de iş yaptı

1980’li yılların ortasında Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) başvuru sürecine yardımcı olan McKinsey, 1990’ların ortasında özelleştirme ve 2000’lerin başında da el konulan bankaların yeniden yapılandırılması konularında dönemin yönetimlerine danışmanlık hizmeti verdi. İstanbul ofisini 1995 yılında kuran McKinsey, bu dönemde de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na danışmanlık hizmeti sundu. Bu dönemde ise 25 Haziran 1993 tarihinde kurulan Doğru Yol Partisi ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti (18 Şubat 1995 tarihi itibariyle CHP) arasında kurulan koalisyon hükümeti görevdeydi. Bu hükümet 5 Ekim 1995 tarihine kadar görev yaptı. 1995 yılında SHP, CHP ile birleşti ve bu sefer de DYP-CHP koalisyonu 6 Mart 1996’ya kadar devam etti.

YERLİ İŞBİRLİKÇİLER SALDIRIYA GEÇTİ

Kılıçdaroğlu: Anlaşmayı iptal et

Kriz lobisinin yerli işbirlikçisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, McKinsey firmasıyla ilgili spekülatif sorular ortaya atarak yapılan anlaşmanın da iptal edilmesini istedi.  İktidarın tefecilere teslim olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “2001’de bir ekonomik krizden sonra iktidar oldular. 16 yıldır yönetiyorlar tek başına yönetiyorlar. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya. Yeni Ekonomi Programı açıkladılar. Ekonomiyi düzeltecekmişiz. 16 yılda bozdular 3 yılda düzeltecekler. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomisini yönetimini Amerikan şirketine teslim edeceksin yerliyim milliyim diyeceksin.”

İP’den kapitülasyon spekülasyonu

Kriz lobisinin sözcülerinden İP Genel Başkanı Meral Akşener, uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile yapılan danışmanlık anlaşmasına ilişkin, “Bu ikinci kozmik oda vakasıdır, kapitülasyonların hortlatılmasıdır, düyun-u umumiyenin tekrar kurulmasıdır” dedi. Hükümeti eleştiren Akşener, şu görüşleri öne sürdü: “Amerika ile mücadele ediyor havası satan bu beyler, meğer düşman dedikleriyle saman altından su yürütüyormuş. Bu anlaşmayı imzalayanları, uygulayanları, devletin genetik kodlarını Amerikan şirketine aktaranları affetmeyeceğiz. Günü geldiğinde kesinlikle yargılayacağız.”  

EKONOMİSTLER

‘McKinsey’e IMF nitelemesi ekonomik cahillik’

PODEM Başkanı Can Paker:

Maliye Bakanlığı’na McKinsey şirketinin danışmanlık yapacak olmasını IMF, kayyum diye nitelemek ekonomik cahilliktir. Bu uluslararası bir danışmanlık şirketidir ve icra değil raporlamacıdır. Maliye Bakanlığı’nda seçilme nedeni, bakanlığın taraf olmadığı bir şirket tarafından denetlemeye tabii olacağının uluslararası mesajıdır ama bu denetleme de sadece raporlamadan ibarettir. Denetleme yaptırır, icra yetkisi ise bakanlıktadır. 

KAYYUM İDDİALARI KOMİK

SETA Ekonomisti Dr. Şerif Dilek: 

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yeni bir ofis kurdu. Yeni ekonomi politikaların üstlenmesi için bu ofis önemli rol üstlenecek. Bu ofisin organize edilmesinde, dünyanın en iyi reorganizasyon şirketlerinden biri görev yapacak. Dünyanın pek çok ülkesine, örneğin İngiltere’ye, Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecinde bu danışmanlık hizmeti verdi. Hem ülkeler, hem kamu veya özel kuruluşlar danışmanlık hizmeti alıyor. Yoksa bir borç veren kurum değil IMF gibi. Bu şirketten danışmanlık hizmeti alınması, dönüşüm ofisinin etkin çalışacağına yönelik dünyaya yönelik önemli bir izlenimdir. Dünyanın saygın bir kurumuyla çalışması Türkiye’nin, uluslararası yatırımcılara Türkiye güven vermesi açısından önemlidir. İddia edildiği gibi Türkiye’nin ekonomik politikasının belirlenmesi ya da kritik kamu bilgilerinin paylaşılması gibi bir durumu yor. İcracı veya kredi veren bir kurum değil. IMF, kayyum iddiaları komik. IMF ile eşdeğer tutanlar ya iyi niyetli değil ya da bu kurumların fonksiyonunu bilmiyor. 

GÜLÜNÇ OLUYOR

Medipol Üniversitesi öğretim üyesi, ekonomist Prof.Dr. Kerem Alkim: 

Dünyada 6-7 uluslararası yönetim danışmanlık hizmeti veren, ülkelerin ve şirketlerin projelerine danışmanlıkla destek veren kurum var. Bunlardan biri de bu şirket. Ülkeler veya şirketler, kendi bünyelerinde yeni bir yapı yeni bir kurum oluşturma kararı aldıklarında, danışmanlık hizmeti alınır. Organizasyonun başarıya ulaşması için performans kriterlerine yönelik bir rapor hazırlamasını ister. Ve bu kriterler doğrultusunda yeni kurulan kurumun doğru bir organizasyonla ilerleyip ilerlemediğini takip etmesi ve denetlemesi istenir. Bu şirketler, uluslararası yönetim ilkesiyle gereken takibi gerçekleştirir. Bu süreçte, kurumun görev ve fonksiyonlarına karışmaz. Sadece sürecin doğru ilerleyip ilerlemediğinin takibini yapar. McKinsey’nin mali yönetimi üstlendiğine yönelik iddialar ve bunu ortaya atanlar, uluslararası alanda gülünç duruma düşürüyor.