2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

12 Eylül darbesi neden ve nasıl oldu? Demokrasiye kara leke vuran 12 Eylül darbesinin nedenleri ve sonuçları

12 Eylül Darbesinin üzerinden 43 yıl geçti. 650 bin kişi gözaltına alındığı, 230 bin kişinin yargılandığı ve 517 kişinin ölüm cezasına çarptırıldığı 12 Eylül 1980 darbesi sürecinde 50 kişi darağacına gönderildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir-komuta zinciri içinde yönetime karşı gerçekleştirdiği askerî müdahalede hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ise feshedildi. Peki 12 Eylül darbesi neden oldu? İşte 12 Eylül darbesi nedenleri ve sonuçları

10 Eylül 2023 Pazar 17:21 - Güncelleme:
12 Eylül darbesi neden ve nasıl oldu? Demokrasiye kara leke vuran 12 Eylül darbesinin nedenleri ve sonuçları

Türkiye demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 43 yıl geçti. Binlerce kişinin örgüt üyesi olmak suçundan yargılandığı, yüzlerce kişiye ise işkence edilen süreçte Anayasayı kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine hız verdi. Peki 12 Eylül darbesi neden ve nasıl oldu? İşte Türkiye demokrasisine vurulan kara leke 12 Eylül darbesinin nedenleri ve sonuçları

12 EYLÜL DARBESİ NEDEN OLDU?

12 Eylül 1980 darbesinin üstünden 43 yıl geçmesine rağmen geride bıraktığı acılar ilk günkü tazeliğini koruyor. Darbenin etkileri Türk siyasi tarihinde uzun yıllar hissedildi.

12 Eylül 1980 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından saat 03.00'te TRT, PTT ve diğer iletişim dairelerine el konularak saat 04.00'te radyolardan tüm ülkeye duyuruldu.

İlk bildiride, "Girişilen harekâtın amacı; ülke bütünlüğünü korumak, millî birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mâni olan sebepleri ortadan kaldırmaktır." ifadeleri yer aldı. İşte 12 Eylül darbesi tarihçesi...

DEMOKRASİNİN UNUTULMAYAN KARA LEKESİ 12 EYLÜL DARBESİNİN SONUÇLARI

Takvimler 12 Eylül 1980 tarihini gösteriyordu. Cuma günü saat sabaha karşı 3'tü. Türkiye bir gecede alt üst oldu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, yıllarca tartışılacak askeri darbeyi duyurdu.

Darbecilerin ilk hedefi Türkiye'nin demokratik kurumlarıydı...

Türkiye için bir karanlık dönemin sonu, bir diğerinin ise başlangıcı oldu. Kenan Evren ve kuvvet komutanlarından oluşan darbeciler, önce anayasayı rafa kaldırdı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi. Ülke genelinde sıkı yönetim ilan edildi.

Dönemin siyasi liderleri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş sürgüne gönderildi. Bu isimlere yasak konuldu. Siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu.

Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekler kapatıldı.

İDAMLAR VE DİĞER CEZALAR

Takvimler 9 Ekim 1980'i gösterdiğinde sol görüşlü Necdet Adalı ile ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.

Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren'e de idam cezası verildi. Eren'in idam hükmü, Yargıtay tarafından 2 kez iptal edilmesine rağmen Milli Güvenlik Konseyince onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.

"ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?"

Kenan Evren'in Eren için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" ifadesi, darbecilerin insan hakları ihlali konusunda sınır tanımayacaklarının itirafı oldu.

Darbe sonrası devlet yöneticilerinin emri ile anarşist ilan eden 1 milyon 683 bin kişi fişlendi,

Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

7 bin kişi için idam cezası istendi ve 517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala terör örgütü militanı). İdamları istenen 259 kişinin dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderildi.

71 bin kişi Türk Ceza Kanunu'nun 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı,

98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.

388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.

14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.

30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.

300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.

937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.

23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.

Aynı dönem 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü.

12 EYLÜL DAVASI

2010 yılında darbecilerin yargılanması için yapılan referandumda % 58 evet oyu çıktı ve 13 Eylül 2010 sabahından itibaren 12 Eylül'ün sorumluları hakkında suç duyuruları yapılmaya başlandı.

12 Eylül 2010 tarihinde sonuçlanan referandum sonrasında değiştirilen yasalar çerçevesinde 1980 yılında gerçekleştirilmiş olan ihtilalden mağdur olanların ilgililere dava açma hakkı doğdu. Bunun sonucunda referandum tarihinin ilk gününden itibaren savcılığa binlerce suç duyurusunda bulunuldu. Bütün bu suç duyuruları toplanıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 07.04.2011 yılında ilk soruşturma açıldı. Darbenin üzerinden geçen 31 yıl sonunda açılabilen ilk soruşturma oldu.

Darbenin o tarihte yaşayan isimleri Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Evren ve Şahinkaya'nın orgeneral rütbeleri de söküldü.

Dava sonucunda Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldılar.

Davanın Yargıtay süreci devam ederken Kenan Evren 10 Mayıs 2015'te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında öldü.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın, Kenan Evren'den iki ay sonra, 90 yaşında ölmesiyle Yargıtay aşamasındaki dava düştü.