13 Aralık 2024 Cuma / 12 CemaziyelAhir 1446

'Dönemin savcısı' kumpası itiraf etti: Asıl hedef Erdoğan’dı

17 Aralık darbe girişiminin önde gelen isimlerinden Savcı Celal Kara, kumpas operasyonunda gerçek hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkça itiraf etti. Paralel Örgütün yayın organlarına konuşan Kara, ‘Bence’ diye başladığı cümlelerinde somut hiç bir delil gösteremeden 4 eski bakanı da suçladı.

Helin Şahin26 Ocak 2015 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
'Dönemin savcısı' kumpası itiraf etti: Asıl hedef Erdoğan’dı

17 Aralık 2014 yargı darbesi girişiminin başında bulunan ‘paralel savcı’ Celal Kara, eş zamanlı verdiği röportajlarında itiraf gibi açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından açığa alınan Celal Kara, kumpas soruşturmasında, gerçek hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

17 Aralık yargı darbesi girişimin başında olan eski özel yetkili savcı Celal Kara, geçtiğimiz günlerde HSYK tarafından açığa alınmıştı. Görevini kötüye kullandığı ve soruşturmalarda usulsüzlüklere imza attığı öne sürülen Kara, önce Sözcü’ye, sonra da Gülen örgütüne yakınlığı ile bilinen Bugün gazetesinden Nazlı Ilıcak’a ve Cumhuriyet Gazetesi’nden Can Dündar’a itiraf gibi açıklamalarda bulundu.

-Bilal Erdoğan’la ilgisi yoktu

O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hedef bendim. Oğlum üzerinden bana ulaşacaklardı” açıklamasını yorumlayan Celal Kara, “Bence” diyerek yaptığı açıklamalarıyla dikkat çekti. Kara, “Bizim dosyamızda Bilal Erdoğan ile ilgili bariz bir şey yoktu. Ama Başbakan ile ilgili bir şeyler çıkardı. Bence işin içindeydi Erdoğan” diyerek, asıl hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu, polis fezlekerine nasıl müdahale ettiklerini ve Bilal Erdoğan hakkında her hangi bir delil olmadığını itiraf etti.

-1 Numara Erdoğan’dı

Savcı Celal Kara, iki kişi arasında geçen konuşmayı kendine göre yorumlayarak “Rıza Sarraf, Abdullah Happani ile görüşmesinde Egemen Bağış’tan bahsederken ‘o beni 1 numaraya ulaştıracak’ diyor. Bağış’ın üzerindeki 1 numara kim olabilir? Başbakan’dır. Başbakanın Sarraf ile doğrudan telefon irtibatı yoktu” iddiasında bulundu. Kumpas iddianamesinde Erdoğan’a yer verdiğini anlatan Celal Kara, bazı şüpheliler arasında yapılan konuşmalara dayanarak ismi geçmediği halde Erdoğan’ın ihtimaller üzerinden hedefe konulduğunu itiraf etti. 

-Yüce Divan oyunu

Celal Kara’nın açıklamalarında dikkat çeken noktalardan biri de 4 eski Bakanın Yüce Divan’a sevk edilmesinin önünü açmak ve ardından da Bilal Erdoğan’ın yargılanmasını gerçekleştirmek yönündeki itirafı oldu. Dolayısıyla Celal Kara’nın açıklamaları ve sürece bakıldığında 4 eski Bakan’ın Yüce Divan’a sevk aşamasına gelmesinin paralel yapının oyunu olduğu gözler önüne seriliyor. Bilal Erdoğan üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoağan’a uzanacak kumpas planlarının Yüce Divan üzerinden çok önceden hesaplandığı görülüyor. Açıklamalarında somut bir delilden bahsedemeyen Savcı Celal Karar, ‘Bence’ diyerek başladığı cümlelerinde, yasadığı ve montaj olduğu tapeler üzerinden suçlamalar yapmaya çalıştı.

-Bir an önce gelsinler istedim

17 Aralık sürecinde yaşanan hukuksuzları savunan Celal Kara, 17 Aralık 2013’te görevden alınan Mali Şube Müdür Yakup Saygılı’nın yerine gelen Hakan Sıralı’nın fezlekeyi imzalamadan göndermesiyle ilgili ilginç bir savunma getirdi. Kara, asıl amacının şüphelilerin hemen getirilerek ifadelerini almak olduğunu öne sürdü. Hatırlanacağı üzere o dönem ifade veren birçok şüpheli Celal Kara’nın kendilerine “2 dakikan var ne diyeceksen de” şeklinde baskı yaparak alel acele tutuklamaya sevk ettiklerini söylemişlerdi.

AYNI DİL AYNI ÜSLUP

17 Aralık darbe girişimi Savcısı Celal Kara, önce Sözcü’ye, ardından, Gülen hareketinin yayın organlarından Bugün ile Cumhuriyet gazetesine konuştu. Savcı Celal Kara, darbe operasyonunda gerçek hedeflerinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkça itiraf etti.
 
DOSYALARI UYAP’A YÜKLEMEDİM
 
Celal Kara’nın açıklamalarında hukuksuzluklar da dikkat çekti. Operasyon sonrası, soruşturmanın UYAP’a girilmemesi konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine Celal Kara ilginç savunmada bulundu. Celal Kara, dosyanın UYAP sistemine kayıtlı olmadığı yönündeki iddiaları doğrular nitelikte yaptığı açıklamasında ise şunlara yer veriyor: “UYAP’a rutin olarak başlangıçtaki suç girilir. ‘Örgüt lideri’ diye bir kişiden başlarsınız. Ara kayıt olmaz. Ara aşamada şüpheliler ve suçlar UYAP’a kaydedilmez. Yani şüphelilerin UYAP’a kaydı yok.” Celal Kara, bu sözleriyle UYAP sistemine dosyayı kaydetmediğini de itiraf etmiş oldu.  
 
AMİRLERİNE BİLGİ VERMEDİ
 
En çok tartışılan konulardan biri olan dosyanın başsavcıdan gizlendiği iddiasını da kabul eden Celal Kara, “Dosya açığa çıkabilir kaygısıyla onlara haber verilmedi. Polisler de Hüseyin Çapkın’a son gün dosyayı sundular” dedi. 4 eski Bakan için dinleme kararı olmadığını belirten Celal Kara, “Neden suçüstü yapılmadığı” iddialarına ise delil toplamayı bahane gösterdi. Dönemin Savcısı Celal Kara, çoğu kanaat ve tahminlerinden oluştuğu anlaşılan suçlamalarında, ‘Bence’ diye yaptığı açıklamalarında ikinci iddianameyi yazması durumunda Erdoğan’ı suçlayacağını da inkar etmedi. 
 
CELAL KARA KİMDİR?

2007 yılında Ergenekon sürecinin başlamsıyla özel yetkili savcı olarak Beşiktaş adliyesinde görev yaptı. Birçok davanın duruşmasında görev aldı. Başta Askeri Casusluk soruşturması olmak üzere, DHKP-C ve Özdemir Sabancı suikasti soruşturmasını yürüttü. Sabancı suikasti soruşturmasında yol almayan ve dosyayı tozlu raflarda bırakan Celal Kara, özel yetkili savcılık sisteminin değişmesiyle birlikte düz savcı olarak İstanbul’daki görevine Kaçakçılık Büro Savcılığı bünyesinde devam etti. 17 Aralık soruşturmasının başında olan eski İstanbul Başsavcıvekillerinden olan Zekeriya Öz ile beraber bu soruşturmayı yürüttü. Celal Kara, 17 Aralık yargı darbesi girişimin ardından hakkında inceleme başlatıldı ve bu görevinden alındı. İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nde duruşma savcısı olarak görev yaparken HSYK tarafından açığa alındı. Silah ticareti yaptığı ortaya çıkmış ve suikast silahı olarak bilinen Glock, Sig Sauer, Beratta ve Smith Wesson’un da aralarında yer aldığı çok sayıda silahı olduğu tespit edilmişti.