27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

17 Aralık operasyonu yetimleri de vurdu!

Bütün kazancını yetimlere ve muhtaç ailelere harcayan Kurabiyem Kafe, 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra STV çalışanlarının boykot etmesi nedeniyle kapanma noktasına geldi.

1 Eylül 2014 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
17 Aralık operasyonu yetimleri de vurdu!

İslamveihsan.com'dan Faruk Yasin ve Furkan Hasdemir, Badegül Dede ile Gönüllü Eller Kurabiyem Kafe’yi ve STV çalışanlarının boykotuyla ilgili detayları konuştu. 

Kurebiyem Kafe, 2011 yılının Mart ayında Üsküdar’da, Badegül Dede’nin liderliğindeki ev hanımları tarafından açıldı. Faaliyetlerini Gönüllü Eller İnsani Yardım Derneği’ne bağlı bir şekilde devam ettiren ve bütün kazancını yetimlere ve muhtaç ailelere harcayan bir kuruluş olan Kurabiyem Kafe, 17-25 aralık olaylarından sonra kafenin karşısındaki STV binasının kendilerini boykot etmesi nedeniyle kapanma noktasına geldi. 

İşte o röportaj:

“İHH’NIN YARDIMIYLA ATAKENT’TE AÇTIĞIMIZ DÜKKANLA BAŞLADIK”

Badegül Dede 41 yaşında ve beş çocuk annesi bir ev hanım. Yetimlere bakmaya karar verip hanımlarla bir araya geldikten sonra ortaya el emeği birçok ürünün çıktığını söyleyen Badegül Hanım, kafenin kuruluş sürecini şu sözlerle anlattı:

“Projeye, İHH’nın da yardımıyla Atakent’te bir dükkân açarak başladık. Buradan ihtiyaç sahiplerine yardımlar veriyorduk. Daha sonra orayı kapatmak zorunda kaldık. Kapandığı halde insanlar gelip yardım talebinde bulunuyordu. Bu talepler devam edince yardım faaliyetlerinin devam etmesi gerektiğini anladık.”

KURABİYEM KAFE NASIL KURULDU?

Badegül Hanım ve arkadaşları, uzun dükkan arayışları neticesinde paraları yetmediğinden dolayı, tam vazgeçecek iken Üsküdar – Kısıklı’da STV binasının karşısında uygun fiyatta bir dükkan bulup kiraladıklarını belirtiyor. Dükkanı kiraladıktan sonra, ‘Gönüllü Eller İnsani Yardım ve Dayanışma Derneği’nin Kurabiyem Kafe’ye dönüşme nedenini şöyle anlatıyor;

“Yardımlarda bulunduğumuz yetim sayılarımız artmaya başladı. Sadece karınlarını doyurmak, üstlerine giyecek sağlamak yeterli gelmiyordu. Biz de diğer yandan “değerler eğitimi” adı altında 3 yıllık bir eğitime tabi tutmak istedik. Müze ziyaretlerimiz, hayvanat bahçesi gezilerimiz oldu. İstekler çoğalınca kafe tarzında bir yer açmaya karar verdik.”

TEK MOTİVASYONUMUZ YETİM ÇOCUKLARIN GÜLÜŞÜ

Kafeden şahsi anlamda tek kuruş para almadıklarını belirten Badegül Hanım, “Bugün Allah rızası için bir şey yapabildik” demenin huzuruyla eve döndüklerini söylüyor. Ve “Tek motivasyon kaynağımız, yetim çocukların gülüşü” Diyor.

KAFE KAPANMA NOKTASINA GELDİ

Yaklaşık 3 buçuk yıldır Kısıklı’da, gelirinin tamamını yetim, öksüz ve yoksullara ayıran Kurabiyem Kafe, son zamanlarda yaşadığı sıkıntılarla mücadele ediyor. Dernek başkanı Badegül Hanım “Biz bu derneği açarken daha büyük sıkıntılar atlatmışken, şimdiki sıkıntılar sebebiyle kapatmak bana çok abes geliyor” diyor.

STV ÇALIŞANLARI 17-25 ARALIK SÜRECİNDEN SONRA BOYKOTA BAŞLADI

17-25 Aralık… Ülkenin, devlete darbe teşebbüsüyle çalkalandığı günlerde, Kurabiyem Kafe ve ilgilendiği yetimlerde bu süreçten olumsuz etkilenmiş. Badegül Hanım bu tarihe kadar kendileriyle abla-kardeş gibi olduklarını belirten STV çalışanlarının kendilerini neden ve nasıl boykot ettiğini şu sözlerle anlatıyor:

BOYKOTUN NEDENİ MAVİ MARMARA MİTİNGLERİ VE FİLİSTİN BAYRAĞI MI?

“17 Aralık olayları ile beraber net bir tavır aldılar. Derneğimiz Mavi Marmara Mitingleri gibi bazı mitinglere, kutlamalara gittiğinde buradan toplanıp giderdik. Tabi elimizde İHH bayrağı, Filistin bayrağı da olurdu. Onlar bizim kim olduğumuzu öncesinden biliyordu. Ama dediğimiz gibi 17 Aralık süreciyle beraber derneğimize ve kafemize karşı net bir tavır gösterdiler. İlk açıldığından bu yana çok gelip gidiyorlardı. Çünkü anne yemeği yiyorlardı, ev gibi rahat bir ortam var burada. Çaylarını bile kendileri koyardı.

KAZANCIN YETİMLERE GİTTİĞİNİ BİLİYORLAR

Bu kazancın yetimlere gittiğini bütün çalışanları bilirler. Hatta bazıları gizli gizli para verir, bağış yapardı. Abla kardeş gibiydik. Fakat ben yine çalışanları suçlamıyorum. Çünkü "yukarıdan" gelen emir olduğunu düşünüyoruz. Üç senedir burada faaliyetteyiz. Üç senedir abla-kardeş gibiydik, bir anda selam vermemeye başladılar. Buradaki arkadaşlarımıza "Onlar size selam vermiyorsa, siz de onlara selam vermeyin" dedim. Çünkü amirleri görürse onlar için kötü bir sonuç doğurabilir bu durum.

En son film ekibinden bir kadın geldi, "Abla ben çok açım ama burada yemeyeceğim. İçeriye getirsen olur mu?" dedi. Mantıları hazırlayıp, içeriye götürdüm ve danışmana bıraktım. Orada çalışanlardan biri poşeti hızla kaparak "Al götür, gitsin dükkanından alsın!" diye bağırdı. Daha sonra başka birisi "Sen karışma, bırak dursun. Kim istediyse gelip buradan alsın" diye ona çıkıştı. Zaten bir daha da o kızlar da gelmedi.”

Badegül Hanım ve arkadaşları yetimlerin mağdur olmaması için kurumu ayakta tutmak için önce Rabbimizden, sonra da gönüllü dostlarımızdan maddi ve manevi destek bekliyor.