19 Mayıs 2024 Pazar / 12 Zilkade 1445

Adalet Bakanı Gül'den yeni kadro müjdesi

Adalet Bakanı Gül, '1000 adli hakim ve savcı için müracaatı aralık ayında alacağız. 100 idari yargı hakimi, 15 bin de personel alacağız.' dedi.

13 Ekim 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Adalet Bakanı Gül'den yeni kadro müjdesi

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, TRT Haber televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Boşanmış ailelerde, çocuk tesliminin icra daireleri aracılığıyla yapılmasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Gül, bu konuda Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı ile bir çalışmaları bulunduğunu ancak araya seçimlerin girdiğini belirterek, "Çocuk, baba ya da anne, mahkeme kararıyla diyelim haftanın bir günü görmesi gerekiyor hakkı var. Bu hakkı karşı taraf vermeyince elbette bir şekilde bir otorite çocukla teması sağlayacak." ifadesini kullandı.

Bakan Gül, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Şu anki uygulamada anne ya da baba karşı taraf göstermeyince 600-700 lira yaklaşık bir meblağ yatırıyor, icraya parayı ödüyor, kendi çocuğunu görmeye gidiyor. Biz diyoruz ki 'baba ya da anne bir ücret karşılığı değil, gösterilmemesi halinde bu ücreti almayalım.' Maliye Bakanlığımızla da görüştük. Bu konuda yıllardır, 1930'lardan beri uygulanan bu sisteme son verecek şekilde bir para ödeyerek çocuğunu görme usulünden vazgeçtik. Elbette nasıl daha insani sistem olacak, Aile Bakanlığı ile de çalışıyoruz. Ama her halükarda anne ya da baba göstermeyince bir otorite bu, alıp anne ya da babaya verecek. Ama en azından biz bir mal gibi bir eşyayı icradan alır gibi bir para ödeyerek alma usulüne son vereceğiz. Bu konuda çalışmalarımızı yapıyoruz."

Anne babalara da seslenen Gül, her şeyden önce ailelerin kendi aralarındaki ihtilafı çocukları kullanmadan çözmelerini istedi.
Kadro bekleyenlere müjde

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Bakanlığına alınacak yeni kadrolara ilişkin de bilgi verdi. Gül, adalet teşkilatı ve cezaevi personelinin yükünü azaltmak için 15 bin personel için müracaatların başlayacağını vurgulayarak, 1000 adli hakim ve savcı için de aralık ayında müracaatların alınacağını bildirdi.

Gül, "100 de idari yargı hakimlerimizi alacağız. Bunu ilk defa burada söylüyorum. İdari yargı özellikle çok uzun yıllardır bekleniyordu. 1000 adli hakim ve savcı alacağız. 100 idari yargı hakimi, 15 bin de personel alacağız. 4 bin civarında hakim ve savcı FETÖ'den ihraç olmuştu, bu sayıyı tamamladık." diye konuştu.
Hakim yardımcıları geliyor

Yargı sistemine dönük yeni çalışmaları olduğunu aktaran Gül, hakim yardımcılığı gibi eğitim süresini uzatacak 3 yıllık bir eğitim süresinin planlandığını bildirdi.

Olağanüstü dönemin geride kaldığını ve artık normal sürecin işlediğini belirten Gül, hukukun daha tecrübeli, öngörülebilir haline ulaşacaklarını ifade etti.

Bakan Gül, "Bu çerçevede kürsüye çıktığında artık 3 yıl bir hakim nezaretinde belli işlemleri yapmış, bir anlamda stajını, eğitimini hem teori, hem pratiğini artırmış ondan sonra kürsüye gelecek bir sistemi planlıyoruz. Bu da yargıya güveni artıracak önemli bir konu. Bir diğer çalışmamız da hukuki yeterlilik sınavı masamızda. Bu reform belgemizde bunu çalışacağız. Hukuk mezunları bir sınava girecek, o sınavdan sonra, avukatlar dahil, noterler dahil, bu sınavdan sonra mesleki yeterliliklerine göre hukuk hizmetini verecekler." değerlendirmesini yaptı.

Gül, yeni adli yılın hayırlı olmasını dileyerek, "Bu adli yılın, daha adaletli, daha fazla yargıya güvenin daha arttığı bir yıl olmasını temenni ediyorum." ifadesini kullandı.
"Yargılamanın öngörülebilir olmasını sağlıyoruz"

Yargıya güven ve yargının hızlanmasının iki ana stratejik hedefleri olduğuna işaret eden Gül, "yargı çalışmalarını nasıl değerlendirildiği" tüm paydaşlara sorularak bir analiz yaptıklarını aktardı.

"Yargıda hedef süre" uygulamasının dün başladığını anımsatan Gül, "Yargılamanın öngörülebilir olmasını sağlamayı amaçlıyoruz." dedi.

Abdurrahim Karakoç'un "Bu dava dedemden kaldı Hakim Bey" şiirine atıfta bulunan Gül, "Hedef süre sihirli bir değnek değil. Elbette yargılamaların kendinden kaynaklı birtakım süreleri var. Biz, çalışmamızı yaparken bin 457 ayrı dava 220 soruşturma türü için azami süre belirledik." diye konuştu.

Bir dava türünde 250-350 gün hedef süre konulduğunu belirten Gül, bunun keyfi bir şekilde belirlenmediğini, hakim, savcılar, avukatlar, sivil toplum kuruluşları, barolar ile görüşerek hedef sürenin belirlendiğini aktardı.
"Süre aşılınca sistem ikaz verecek"

Bakan Gül, belirlenen sürenin aşması, "nerede bir sorun var" diye sistemin ikaz vereceğini bildirdi. Gül, yargılamayı uzatan, hedef süreyi aşan hangi sıkıntılı alanlar varsa tespit edilmesini sağlayacağını söyledi.

Dava dosyaların neden geciktiğini masaya yatırma, yargı sisteminin analizini yapmaya yönelik verileri, bu hedef sürenin vereceğine dikkati çeken Gül, "Vatandaşlarımız hem şeffaf hem öngörülebilir bir sürecin ne olacağını bilecek. Dünden itibaren başlayan bir süreç oldu." ifadesini kullandı.

Gül, dava açtıktan sonra adliyeden elinde bir belgeyle çıkacak olan vatandaşların, "Devlet, adliye, yargı teşkilatı bana 200, 300 gün sonra davamın biteceğini taahhüt ediyor." diyeceğini anlattı.

Yargıya güveni artırıcı bir özellik olarak bunu hedeflediklerini belirten Gül, "1 Ocak'tan itibaren vatandaşımız da bu süreci takip edebilecek." dedi.

Gül, Türkiye'de geçen yıl itibariyle bakıldığında, yaklaşık 6 milyon dava dosyası olduğunu vurgulayarak, bu konuda İstinaf Mahkemelerinin önemine değindi. Yargıtayın ve Danıştayın bir içtihat, temyiz mahkemesi olacağı bir sürece geçileceğini aktaran Gül, Sakarya ve Konya'da da İstinaf Mahkemelerinin çalışmaya başladığını, bunun sayılarının artırılacağını hatırlattı.
"AB perspektifi çerçevesinde neler yapacağımızı konuşacağız"

Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı'nın hatırlatılması üzerine Gül, "AB'nin reformcu yaklaşımından öte bizim vatandaşımıza duymuş olduğumuz güven. Vatandaşımızın insan hakları ve daha fazla özgürlüğe ihtiyacı var. Bizim de bunu verme vizyonumuz, misyonumuz var. AB sürecinden bağımsız olarak zaten bu bizim önceliğimiz." yanıtını verdi.

Avrupa Birliği süreci, diyaloglardan geri kalınsa bile hükümet olarak reformlardan asla vazgeçmediklerini vurgulayan Gül, "Dört bakan tüm masadaki konularımızı tekrar yatırdık. 23. ve 24. fasıl ile ilgili, temel başlıklarda yargı ve insan hakları özelindeki konular, bu husustaki irademizi yineledik. 11 Aralık'ta tekrar bir araya geleceğiz. AB perspektifi çerçevesinde neler yapacağımızı konuşacağız." diye konuştu.
"Yargı reformu stratejimizi güncelleyeceğiz"

İnsan Hakları Eylem Planına işaret eden Gül, Türkiye'de insan haklarını daha da genişletmek için hangi eylem planı yapılması, hangi adımların atılması gerekir şeklinde bir rotalarının olduğunu aktardı.

Gül, bu hedefin tekrar güncelleneceğini belirterek, "İnsan Hakları Eylem Planımızı güncelledik. Yargı reformu stratejimizi güncelleyeceğiz. Bu konuda da hem AB hem sivil toplum kuruluşları hem barolarla gerçekten yargıya güveni artırıcı bir yargı reformu stratejisini oluşturacağız." bilgisini verdi.
"2019'dan itibaren trendin daha da artmasını bekliyoruz"

OHAL hukukunda anayasa ve uluslararası hukuktan kaynaklı meşru haklar kullandıklarını anımsatan Gül, OHAL sona erdikten sonra bu delegasyonları, çekinceleri kaldırdıklarını söyledi.

İnsan haklarını temel merkeze aldıklarına dikkati çeken Gül, şöyle devam etti:

"Bundan sonraki yaklaşımda elbette başlıklar, yargının bağımsız, tarafsızlığı, mesleki eğitimin niteliğinin artırılması, temel insan haklarına yönelik paradigma ve uygulamalarla ilgili teknik çalışmalar olacak. Ama burada başlık olarak 'şunlar şunlar' diye bir şey söyleyemeyiz. Çünkü bunları oturup paydaşlarımızla reform stratejisiyle beraber konuşacağız. 10 başlık desem benim aklımdaki 10 başlıktır. Ama oturduğumuzda yeni başlıklar yeni reform adımları, çıtayı daha da yükseltici kişisel verileri korumaktan, mülkiyet hakkının daha güçlenmesine, yatırım ortamının teminat altına alınmasından, iletişim hakkı vesaire tüm bunların hepsinin başlıklarının artırma mümkün. Şimdiden şu başlıklar diye sınırlandırmak yerine bu yargı reformuna yönelik irademizi ortaya koyuyoruz. Paydaşlarımızla çok öz güven içerisinde masaya oturup bunu netleştirmeyi düşünüyoruz. Başlıkları da bu süreci netleştireceğiz. Aralık'ta biraz daha netleşecek. 2019'dan itibaren hem FETÖ yargılamalarının hem OHAL hukukunun normalleşmesiyle 2019'dan sonra yargıya güvenin, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının artık vatandaşlarımız ve tüm paydaşlarımızda daha güvenilir hale gelecektir. 2019'dan itibaren trendin daha da artmasını bekliyoruz."