29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Adil yargıçlar arıyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içerisinde olursa suçludur; peki, yargıç ihaneti vataniye içinde olursa necidir?” diye sordu. “Aslolan yasa değil hukuk ve adalettir” diyen Erdoğan, “Adalet yoksa cumhurbaşkanı da, başbakan da, bakan da olsanız farketmez, mahfolmuşsunuz demektir” diye konuştu.

Mustafa Meydan 25 Kasım 2014 Salı 07:00 - Güncelleme:
Adil yargıçlar arıyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yasa ve hukukun aynı şey olmadığını söyledi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlarının vatana ihanetten yargılandığını hatırlatarak “Ya yargıçlar böyle bir ihanet içindeyse necidir” diye sordu.

Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 1. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’ndeki konuşmasına, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başladı. Erdoğan’ın konuşmasının ana gündemi hukuk,yasa ve adalet kavramları oldu. Dünyanın karşılaştığı sorunlara karşı zihinlerin ve vicdanların  ‘kompartmanlara’ bölündüğünü anlatan Erdoğan, kendi ilgi alanlarına yoğunlaşan kesimlerin başka sorunlara duyarsız hale geldiği bir çağda yaşandığına dikkat çekti.

Tüm sorunların çözümü adalette

Erdoğan, antisemitizmin de islamofobianın da çözümünün adalet olduğunu vurgulayarak, “Çevre kirlenmesinin, demokrasi ve insan hakları ihlallerinin gerçek çözümü adalettir. Yoksulluğun, işsizliğin azaltılmasında, savaşların, çatışmaların son bulmasında ihtiyacımız olan yegane duygu adalettir” dedi. Hukuk ve ‘yasa’nın iki farklı kavram olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ben hukuk arıyorum. Yasa benim için önemli değil. Hakkımı arıyorum, adil yöneticiler, adil yargıçlar arıyorum. Bunlar olduğu anda o ülkede huzuru bulursunuz, yoksa bulamazsınız. İstediğiniz kadar cumhurbaşkanı, başbakan , meclis başkanı olun eğer adil yargıçlar yoksa durumunuz felakettir” dedi.

Yasa hukuka uygunsa değerli

Eşitlik olacağını ve hakların hukukla korunacağını söyleyen Erdoğan,”Eğer yasa hukuka uygunsa değerlidir, değilse hiçbir değeri yoktur. Eşitlik olsa bile yasa hukuka uygun değilse, adalet yoksa sorunlara gerçek çözümler üretilemez, haklar gerçek manada sahiplerine teslim edilemez” dedi. Konuşmasında Galataport ihalesi örneğini anlatan Erdoğan, ihalenin verilişinden iki sene sonra mahkemenin yürütmeyi durdurmasını eleştirdi.

Birileri cüzdanlarını unutmuş

Oradaki yatırımcının bundan sonra ‘yönetime ve yargıya’ güven sorunu içinde olacağını belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içerisinde olursa suçludur; peki, yargıç ihaneti vataniye içinde olursa necidir? İki yıl geçiyor, böyle bir kararı veriyorsunuz. Bu vatanperverlik midir, milliyetperverlik midir? Bunu konuşmak zorundayız. Böyle sürdüğü zaman, biz ülkemizi ayağa kaldıramayız.” Galataport benzeri birçok projenin benzeri şekilde engellendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer devlet insanları  yasalarını hak üzerine inşa ederse adalet zuhur eder. Fakat, güzel bir söz var: ‘Yasalar ne kadar kötü olursa olsun eğer adil bir sultanın elindeyse oradan güzel neticeler doğar. Yasalar ne kadar güzel olursa olsun eğer zalim bir sultanın elindeyse oradan zulüm doğar.’ Burada da aynen bunu görüyoruz. Bir zamanlar da bir yargıç söylemişti ya ‘Vicdanıyla cüzdanı arasında’ demişti. Herhalde böyle bir şey var burada da. Birileri cüzdanı bir yerde unutmuş. Vicdan da olmayınca netice böyle olur” ifadelerini kullandı.

 

Çevre sorunu kadar GAZZE’Yİ savunmadılar

ERDOĞAN geçtiğimiz hafta katıldığı Afrika Zirvesi’nde bazı Afrikalı liderlerin kendisine “İşte X ülkenin lideriyle bir barışsanız” dediklerini ifade ederek, şunları kaydetti: Barışamam. Niye? Çünkü bir günde 3 bin insanın öldürüldüğü yakın tarihte görülmüş hiçbir ülke yok. Mısır bunu yaşadı.  ‘Demokratız’ diyen ülkeler ne dedi? Ses çıkardılar mı? Çevre sorunlarını savunduğun kadar Filistinli, Suriyeli çocukların, kadınların insan haklarını da ilgi alanına almıyorsan samimi olamazsın, dürüst olamazsın, adil olamazsın.

ÇİFTE STANDARTA KARŞI BATSIN BU DÜNYA

FokLARIN avlanmasını küresel mesele haline getirenlerin Filistin, Gazze ve Suriye’de binlerce çocuk ve kadının katledilmesine tepki göstermediğini anlatan Erdoğan, “Dün bir misafirim vardı. Evladının Mısır’da sniperle öldürülüşünü anlatıyor. Uluslararası mahkemeye gidip gidemeyeceğini soruyor. Böyle dünyada yaşıyoruz. Bu çifte standart, sorunların çözümünde eksiğin adalet olduğunu gösteriyor. Hani Gencebay’ımız var ya, ‘batsın bu dünya’ diyor ya, işte batsın bu dünya” dedi.

Aslolan adalet karşısındaki eşitliktir

KONUŞMASINDA“Kardeşlerim! Kadınların ihtiyacı olan şey nedir?” diye soran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen erkek-kadın eşitliği diyorlar. Kadın-kadına eşitlik ve erkek-erkeğe eşitlik doğru olandır ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği aslolandır. Bunu yerine getirmeliyiz. Kadınların ihtiyacı eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Adalettir. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklı.”

Annemin ayağını öperdim

İslam dininin kadına “annelik” makamı verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Cenneti ayakları altına sermiş. Dolayısıyla annenin ayağının altı öpülür. Ben anacığımın ayağının altını öperdim. Anam nazlanırdı. ‘Anacığım çekme ayağını’ derdim, burada cennetin kokusu var. Anne başka bir şey ve makamların en yükseğidir.  Bunu anlayanlar olur, anlamayanlar olur. Bunu feministlere anlatamazsın mesela. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyor, böyle dertleri yok. Anlayanlar yeter bize diyoruz” dedi.