10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

Bakan Dönmez canlı yayında açıkladı: Elektrik faturalarında indirim müjdesi

Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 'Önce 150 kwh ile başlamıştık, sonra gelen talepleri değerlendirerek 210 kwh'ye çıkartılmıştır. Ocak ayı bizim meskenlerde enerji tüketiminin en fazla olduğu aydır. Kış dolayısıyla böyle bir yoğunluk olur. Neredeyse 3'te 2'si 210 kwh'yi aşmamıştır. O dönemde ticarethanelerle ilgili tek tarife uygulamasını başlatmıştık. Meskende yüzde 64, 65'ini kapsadığımızı söylemiştik. Ticarethanelerde yeni indirim tarifesi için çalışıyoruz. Burada da amacımız yüzde 65'ini indirimli tarife kapsamında karşılayacak bir çalışmadır. Ticarethanede de indirimli tarife olarak adlandıracağımız düşük tarifeli kademe olacak. Cemevlerinde yarı yarıya indirim olacak.' dedi.

18 Şubat 2022 Cuma 22:04 - Güncelleme:
Bakan Dönmez canlı yayında açıkladı: Elektrik faturalarında indirim müjdesi

Bakan Dönmez'in açıklamalarından önemli satır başları:

Sadece bizde değil dünya genelinde de enerji fiyatlarında bir yükseliş var. Elektriğin yüzde 21'i devlet, yüzde 79'u özel sektör. Santrallerden aldığı elektriği yüksek enerji hatlarıyla şehirlere kadar getiriyoruz. Elektriğin yönetimi TEİAŞ'ın üstünde. Dünyanın etrafını 42 defa dolanacak kadar şebekeyi yönetiyoruz.

TOPLAM 47 MİLYON 311 BİN 796 ABONEMİZ VAR

Şehirlerde elektrik dağıtım şirketleri var. Dağıtım şirketi bizim evlerimize elektriği getirdi ve bağladı. Burada abone gruplarımız var. Mesken grubu neredeyse 39 milyon aboneye yaklaşmış. Ticarethane diye isimlendirdiğimiz alanda 7 milyon 246 bin. Bir diğer abone grubumuz ise sanayi. 87 bin 134. Toplamda 47 milyon 311 bin 796 abonemiz var.

FİYAT REKABET İÇERİSİNDE BELİRLENİYOR

Fiyat rekabet içerisinde belirleniyor. Elektrik dağıtım şirketleri bizim evimize kadar gelen şebekenin yapımı ve işletmesinden sorumlu. Bu sistem faaliyet konuların ayrışması ve rekabete açılması hem elektrik ve hem doğal gaz alanında bizim 2021 yılında çıkan kanunlarımız var. Bu yetkiler bağımsız olarak EPDK'ya verildi. Elektrik dağıtım şirketi ve tedarikçi ekstra bir kar marjı koyamaz. Çünkü onların ne kadar bedel alacağı bu kanunlarla belirlenmiştir. Nakliye işini dağıtım şirketleri yapıyor, ürünü hazırlayan ve bize sunan üretici ile tedarikçi farklı. Serbest piyasada oluşan fiyatlar bugün daha yüksek.

HÜKÜMETİMİZ VATANDAŞIMIZI DÜŞÜNEREK SÜBVANSİYON UYGULUYOR

Yıl başına geldiğimizde elektrik üretim maliyetlerini EPDK hesapladı. Enerji borsasında günlük oluşan maliyetleri görebiliyoruz. Hükümetimiz vatandaşımızı düşünerek sübvansiyon uyguluyor. Biz elektriğin yarısını ithal kaynaklardan üretiyoruz. Örneğin doğal gaz, önemli bir kısmını kömür santrallerinden üretiyoruz. Yarısında dışa bağımlı bir üretim pozisyonunuz var. Özellikle pandemiden sonra yurt dışında bu ürünlerin 5 kat, 10 kat arttığı durumlarla karşı karşıyayız. Doğal gazın pahalandığı dönemde bizim elektrik üretim maliyetlerimiz artmış oldu. Biz onun için daha çok yerli olsun istiyoruz.

TİCARETHANELERDE YENİ İNDİRİM TARİFESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Önce 150 kwh ile başlamıştık, sonra gelen talepleri değerlendirerek 210 kwh'ye çıkartılmıştır. Ocak ayı bizim meskenlerde enerji tüketiminin en fazla olduğu aydır. Kış dolayısıyla böyle bir yoğunluk olur. Neredeyse 3'te 2'si 210 kwh'yi aşmamıştır. O dönemde ticarethanelerle ilgili tek tarife uygulamasını başlatmıştık. Meskende yüzde 64, 65'ini kapsadığımızı söylemiştik. Ticarethanelerde yeni indirim tarifesi için çalışıyoruz. Burada da amacımız yüzde 65'ini indirimli tarife kapsamında karşılayacak bir çalışmadır. Ticarethanede de indirimli tarife olarak adlandıracağımız düşük tarifeli kademe olacak. Cemevlerinde yarı yarıya indirim olacak.

Almanya'da 200 kwh için bin 525 lira aylık bir bedel ödüyor. Avrupa ülkeleri gazı hangi fiyattan alıyorsa 3 aşağı 5 yukarı biz de aynı fiyattan alıyoruz. Petrolü hangi fiyattan alıyorlarsa biz de aşağı yukarı aynı fiyattan alıyoruz. Biz vatandaşımıza daha düşük yansıtmışız. Asgari ücret üzerinden baktığımızda evine bir asgari ücret giren vatandaşımız bir ayda yüzde 5.48'ini elektriğe veriyor.

SÜRECİ ÇOK GEÇMEDEN ATLATMIŞ OLACAĞIZ

Ayarlamanın vatandaşlarımız üzerinde sıkıntı ve zorluk yarattığının farkındayız. Onun için çare arıyoruz. Geçtiğimiz yıl büyük oradan hazine üzerinden destekledik. Doğal gazda 80 milyar, elektrikte 20 milyar toplamda 100 milyarlık bir destek verdik. Elektrik ve doğal gazda 2022 yılı içerisinde bu rakam 100 milyarın üzerine çıkacak gibi. Tüm kaynakları sadece bu alandaki desteklere ayırdığımızda zorunlu yapılması gereken destekler aksayabilir. Yaklaşık 25 30 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Avrupa'da da gündemde sıcak bir konu. Bu kadar yüksek fiyatlarla bu işin sürdürülebilir olmadığını kaynak ülkeler dahil konuşuyor. Buralarda bir tansiyon düşüklüğü, bununla birlikte kuraklığın geçmesi gibi, bu sene ciddi yağışlar alıyoruz. Bu gibi etkenlerle bu süreci çok geçmeden atlatmış olacağız. Bu süreci bir şekilde atlatmamız gerekiyor.

KILIÇDAROĞLU'NUN FATURA AÇIKLAMASINA YANIT

Bu işle alakalı düzenlenmiş kurallar var. Ben de elektriğimi ödemesem elektrik şirketi elektriği keser. Onun bir süresi var. Süreçlerden sonra kesilir. Siz markete gittiniz alışveriş yaptınız parayı ödemeden çıkacağım diyorsunuz.. O ürünleri size satarlar mı satmazlar. Eğer o tasilatı yapamazlarsa geriye doğru ödemelerde problemler yaşanabilir. Bunu politika aracı olarak kullanmayı doğru bulmam.

Sektörle de bir araya geldik. Bu süreçte daha yoğun bir araya geliyoruz. Sadece üretim santrali, yakıt santrali maliyeti de değil. Personel, tesisin bakım onarım giderleri ve maliyetleri var. Bu giderleri azaltarak bir katkı beklediğimizi sektöre söyledik. Yükün tamamının bize bırakılması doğru değil. Şimdi bir çalışma içerisindeyiz, kısa sürede netleştireceğiz.

Serbest tüketici diye bir tanımımız var. Aylık 150 kwh üzerinde tüketen herkes serbest tüketici. Tedarikçisini seçme hakkına sahip. Yaklaşık 200 civarında serbest tedarikçi var. Mevzuata göre elektrik tedarikçi şirketi 30 gün olarak okumak zorunda. 5 günlük bir fark olabilir. Siz kendi evinizin çatısına, iş yerinizin çatısına veya arsanızın içine güneş santrali kurabilirsiniz. Sınırı kaldırdık. Bağlantı gücüne kadar güneş sistemi kurabilirsiniz. Örneğin eviniz bağlantı gücü 10 kilovatsa 10 kilovata kadar kurabilirsiniz. Böyle bir imkan hem konutlar, hem de iş yerleri için var.

Jeopolitik tartışma noktaları, özellikle de taraflardan biri kaynak diğeri de koridor ülkeyse bu ürünlerin pazara ulaşmasında bir takım riskler meydana getiriyor. Fiyatlar da genellikle artar. Tartışmanın alevlendiği dönemlerde uluslararası borsada doğal gaz petrolün arttığını gördük. Bugünkü olaydan sonra yarına bakmak lazım petrol ve doğal gaz nasıl olacak.

NÜFUSUN YÜZDE 75'İ 80'İ DOĞAL GAZA ULAŞMIŞ DURUMDA

Ülkemizde nüfusun neredeyse yüzde 75'i 80'i doğal gaza ulaşmış durumda. Mavi Akım projemiz var o çalışıyor. Son birkaç yılda kaynak giriş noktalarını artırdık. Azerbaycan'dan daha önce Erzurum'a gelen giriş noktasına ilave olarak Eskişehir'den bağlanan bir hat daha yapıldı. Bu hat Çanakkale boğazı geçişli, Yunanistan üzerinden İtalya'ya kadar giden boru hattı. İran'dan biri giriş noktamız var. Ülkemiz büyük sadece boru hatlarıyla bu kadar talebi karşılamak o kadar kolay değil. Türkiye'nin LNG kapasitesi 4 kat arttı. 2002 yılında günlük sadece 92 milyon metreküp olan kapasiteyi 369 milyon metreküpe çıkartmış durumdayız.

BU KIŞI ATLATACAK KADAR GAZIMIZ VAR

Şu anda bizim normal akışın yüzde 60'ı seviyesinde bir gaz akışı var. Bu akış gelmeye başladıktan sonra sanayi için kısıtlamaları kaldırmış olduk. Muhalefete maalesef birileri sağdan soldan bilgi vererek depolar boştu gibisinden. Sürekli çalışan tesisler değil, ihtiyaç olduğunda çalışan tesisler. Düşünün, ülkede bir anda yoğun kış şartları var talep arttı. O artışı biz bu yer altı depolarından karşılıyoruz. Bu sene de yine planlandığı şekilde bu çalışma rejimi oldu. İhtiyaç olduğunda sisteme depolanmış gazı kullandık. Şu anda her iki depomuzda da bu kışı atlatacak kadar gazımız var. Depolardaki gaz ülke ulusal tüketiminin tamamını karşılayamaz. Hiçbir ülkede de depolarda bu kapasite yok.

Bir önceki bölümde elektrik üzerinde konuşmuştuk. Elektrikte en ucuz Avrupa'da 3. ülke olduğumuzu söylemiştik. Türkiye'de ortalama 100 metreküp için 281 lira öderken bize en yakın Ukrayna'da bu rakam 416. Almanya'da 3 bin 500 lira rakam ediyor. Asgari ücretteki payına gelince en ucuz üçüncü ülke durumunda. Yine bir asgari ücretli yüzde 5,6'sını doğal gaz için ödüyor. Yunanistan yüzde 13'ler seviyesinde. Doğal gaz faturasının yüzde 75'ini devlet karşılıyor.

KARADENİZ GAZI 2023'TE EVLERDE

Yerli kaynakları arayıp üretime geçirmek son derece önem arz ediyor. Dışarıdaki fiyatlamaların etkisinden kurtulmak için. Hem karada hem de denizde aramalarımıza yoğunluk verdik. 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfi var. 8. 9. kuyuları açıyoruz. Hedefimiz 10 kuyuyu tamamlayıp bir hatla Filyos'a bağlantıyı yapmak. Yaklaşık 170 kilometrelik bir hat çekeceğiz. Niyetimizde de 2023'te bu gazı vatandaşlarımıza ulaştırmak. Sismik gemilerimizin ayrı bir görev planı var. Karasu diye isimlendirdiğimiz kuyu da keşif amaçlı arama sondajına pazartesi başlamış olduk. Yaklaşık 2 3 aylık bir süreç. Ümitliyiz, bu günden bir rakam söylemek çok zor orada da bir keşifle sonuçlanabilir.

FARKLI BİR MODEL ORTAYA KOYUK

Karadeniz'de bizden önce Türkiye petrolleriyle ortaklaşa uluslararası şirketlerin sondaj faaliyetleri vardı. Küresel ölçekte büyük kuruluşlar. Ama bulamadılar. Biz Doğu Akdeniz'de edindiğimiz tecrübe ile birlikte bu sahaları jeolojik olarak yeniden değerlendirme fırsatı bulduk. Klasik arama yöntemlerinin dışında farklı bir model ortaya koyduk. O model netice verdi ve vermeye devam ediyor. İyi ki de gemilerimizi aldık.

SADECE 4 REAKTÖR İLE ELEKTRİĞİMİZİN YÜZDE 10'UNU KARŞILAMIŞ OLACAĞIZ

Dünyadaki durum şunu gösteriyor Türkiye çok geç kalmış. Biz iktidarda olmasaydık, bu anlaşma yapıldı inşaat devam ediyor. 4 tane reaktör yapılacak. 2023 yılında ilk reaktörü çalıştırmaya başlayacağız. Biz bunu bir tek santral gibi görüyoruz ama birbirinden bağımsız 4 tane santral gibi düşünebiliriz. 4 reaktörün tamamıyla yüzde 10'luk bir enerjiyi karşılamış olacağız. İklim değişikliği ile birlikte kömür santrallerine karşı negatif bakış var. Özellikle AB ülkeleri 2050 yılında net sıfır emisyon hedefi kurdular. Bizde de sayın cumhurbaşkanımız açıkladı 2053 yılında olacak.