26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Diyarbakır annelerinin nöbeti sürüyor: İnşallah evlatlarımızı o tuzaktan çıkaracağız

Diyarbakır annelerinin, HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti sürüyor. Anneler, “Hayatımızı çaldılar, evlatlarımızı elimizden aldılar. İnşallah o tuzaktan çocuklarımızı çıkaracağız” dedi. 

16 Aralık 2019 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Diyarbakır annelerinin nöbeti sürüyor: İnşallah evlatlarımızı o tuzaktan çıkaracağız

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır anneleri, evlatlarını almadan dönmeyeceklerini söyledi. Anne Türkan Mutlu, kızı Ceylan Tekin için katıldığı oturma eylemini sürdürdüğünü söyledi. ‘Hayatımızı çaldılar, evladımı elimden aldılar. HDP’nin kapısı önünde niye oturduğumuzu soruyorlar. İspatım olmasaydı niye burada oturayım ki? Başka yer olsaydı oraya da gider elimden geleni yapardım’ diyen Mutlu, 6 yıldır kızını aradığını belirtti. Kızı için Avrupa’ya, Suriye’ye gittiğini dile getiren Mutlu, “Çocuğumun, televizyonda Kobani’de olduğunu gördüm. Perişan haldeydi. Evladımı elimden alma hakkını kimseye vermiyorum. Evladımı istiyorum” diye konuştu. 

GEL EVLADIM KORKMA 

Hatice Ceylan’ın oğlu Cafer’in gelmesinin kendilerini de umutlandırdığını anlatan Mutlu, şu ifadeleri kullandı: “İnşallah biz kazanacağız. İnşallah evladımı o tuzaktan çıkaracağım. Onu alıp evime götüreceğim. Kızım Ceylan, bu yoldan dön. Bu yol boş bir yol. Sana kızgın değilim. Gel kızım, dön, hiçbirimiz sana kızgın değiliz. Devlete teslim ol. Cafer geldi, devlet hiçbir şey yapmadı. Şimdi ailesinin yanında, evinde, sağlıklı. Gel korkma. O fırsatı Allah sana versin.” 

ÇOCUĞUMU İSTİYORUM 

Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinden gelen Bedirhan Çur da oğlu Vahit için eyleme katıldığını belirterek, “Oğlum, Vahit, durma gel, kaç gel” dedi. Oğlunun kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tuttuğunu dile getiren Çur, şunları kaydetti: “Çocuğumu HDP’den istiyorum. HDP ‘Bu ailelerin çocuklarını verin’ dese çocuklarımızı verirler, ‘verme’ dese vermezler. Sorumlu HDP’dir. Oğlum nasıl götürüldü bilmiyorum. Çobandı, ilaç mı verdiler, iğne mi vurdular, bilmiyorum. Çocuğumu almadan eylemden vazgeçmeyeceğim. Ben gidersem eşim gelecek. Eşim eve dönerse ben yine gelip eylemi devam ettireceğim. Durmak yok. Öleceksem burada öleceğim. Evladımı almadan bir yere gitmeyeceğim.” 

BİZ DE ŞAŞIRDIK   

Anne Saliha Edizer de, “Çocuğum lise öğrencisiydi. 9 Haziran 2015’te. HDP bürosuna gidip geliyordu, seçim zamanı yardımda bulunuyordu, broşürlerini mi ne dağıtmış. Sonra gidiş o gidiş, kayboldu, bir daha haber alamadık, dağa gönderdiler çocuğumu. Etrafımızdakilerden biri etkiledi Yakup’u. Aslında bizde bilmiyoruz Yakup’un nasıl dağa kaçırıldığını ve şaşırdık. Ben burada Yakup’u istiyorum ve Yakup gelinceye kadarda burada olacağım. 103 günümüz oldu buradayız. Ben Yakup’u onlar için doğurmadım ve onlardan Yakup’u istiyorum. Onlar benim çocuğumu elde edemezler benim çocuğumu göndersinler” dedi.