30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

Eleştirdiğin şeyi önce sen yık

Arter Reklam, bir aile şirketi ve burayı Erol Olçok’la birlikte kurduk. Siyasal iletişime ilk önce Mehmet Ali Şahin’in siyasal iletişim kampanyasını yapmıştık diye hatırlıyorum.

19 Haziran 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Eleştirdiğin şeyi önce sen yık

2001'den Bu Yana Ak Parti ile Beraberiz

Arter Reklam, bir aile şirketi ve burayı Erol Olçok’la birlikte kurduk. Siyasal iletişime ilk önce Mehmet Ali Şahin’in siyasal iletişim kampanyasını yapmıştık diye hatırlıyorum. Daha sonra Erol Bey ajansı bana bıraktı ve belediyede Tayyip Bey’in basın danışmanı olarak çalışmaya başladı. Tayyip Bey ile birlikteliğimiz böyle başladı. İsmimizi de daha çok 2001 yılında AK Parti’nin kurulmasıyla duyurduk. 2001’den bugüne de AK Parti’yle beraberiz.

Seçmene Gerçekleri Açıkça Söylemeyi Tercih Ediyoruz

Ben iki tane siyasal iletişim modeli görüyorum: Mesela Trump popülist bir dil kullandı ve ciddi bir sonuç aldı. Seçmenin duymak istediklerini söyleyerek seçim kampanyasını yönetebilirsiniz ama ben bunu çok fazla sürdürülebilir görmüyorum. Bizim tercih ettiğimiz yol seçmene gerçekleri olabildiğince açık ve net olarak söylemek. Halk oylaması kampanyasında da bunu yaptık; değişiklik paketini aldık, baştan aşağıya inceledik. Sonra bunu kamuoyuna nasıl anlatacağımızı tek tek ortaya çıkardık ve izlediğimiz yolda tamamen seçmeni bilgilendiren ve karar vermesini sağlayan bir sonuca doğru götürdük.

Rekabet Üstünlüğü Konusunda Bir Haksızlık Olduğunu Düşünmüyorum
Siyasi partiler aldıkları oy oranlarına göre devletten bütçe alırlar. Eğer siz %50 oranında oy alırsanız, devletten aldığınız kaynak daha fazladır. Ben çok fazla haksız rekabet olduğunu düşünmüyorum. Eğer medya gücüyle olsaydı, CHP’nin de İş Bankası’ndan inanılmaz bir geliri var. Bir bütçe ayırırsın ve o bütçe ile seçimi kazanırsın ama öyle bir şey yok.

Ak Parti ile Aramızda Bir Sözleşme Yok, Tayyip Erdoğan ile Gönül Birlikteliğimiz Var
AK Parti ile aramızda hiçbir zaman sözleşme olmadı. Özellikle Tayyip Erdoğan ile bir gönül birlikteliğimiz var. Ben Tayyip Erdoğan’ı çok demokratik görüyorum çünkü işin sorumluluğunu tamamen size veriyor. Halk oylamasında da Cumhurbaşkanı, Başbakan bize güvendi, bize teslim etti. Başka reklam ajanslarının da Ak Parti ile çalışmak istediğini duydum. Evet şimdiye kadar bir konkur açılmadı ama açabilir de. Bir gün AK Parti “Artık seninle çalışmıyoruz, başka bir ajansla çalışıyoruz” da diyebilir, o kadar gönül birlikteliği var.

Erol Olçok Ağabeyim, Ustam, Yoldaşım ve Dostumdu
Rahmetli ağabeyim ile beraber bu yolculuğa 1990 yılında çıktım, o zaman Erol Bey’in yanında ofisboy görevindeydim, daha sonra Erol Bey’in ortağı olarak devam ettim. Erol Ağabeyim gibi bir ajans başkanı bir daha gelmez. Türkiye’de de öyledir; her zaman Tayyip Erdoğan gibi ya da Atatürk gibi bir lider çıkmaz. Erol Bey iyi işler yaptı ama arkasında da güçlü bir ekip de bıraktı.

Brüksel’de İlk Defa Verilen Polaris Ödülleri’nden Dört Ödülle Döndük

Reklamcıların çoğu her şeyin Beşiktaş’tan ibaret olduğunu zannediyor. Türkiye’de siyasal iletişim konusunda çok iyi kampanya yapıyoruz, pek çok da teklif alıyoruz. Ama mesela Kristal Elma’da siyasal iletişimle ilgili bir kategori yok. Mutlaka ödül törenlerinde siyasal iletişimin kategorilere eklenmesi gerekiyor. Brüksel’de gerçekleşen 22. Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Konferansı’nda ilk defa düzenlenen Polaris Ödülleri’nde en iyi genel kampanya, açıkhava ve basın kategorilerinde ödüle layık görüldük.  Başarının takdir edilmesi güzel bir şey.

Ajanslar Gezi'de sergiledikleri Duruşu 15 Temmuz'da Sergileyemedi
İşte sorun da şu oluyor Gezi’de bu kadar şey üretiyorsun, sokağa çıkıyorsun. “Orada yapılanlar yanlıştı” denildi, ajanslar çok ciddi bir şekilde bir şeyler ürettiler. Peki 15 Temmuz’da neden aynı duruşu sergilemiyorsun, bir şey üretmiyorsun? Eğer üretmezsen “kutuplaşıyoruz” deme hakkını da bence kaybediyorsun. Bir şey üret, eleştirdiğin şeyi önce sen yık.