5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Star Gazetesi Yazarı Özkan'dan Emine Bulut cinayetine sert tepki: Artık yeter, seferberlik ilan edilsin

Kırıkkale’de esi eşi Fedai Baran (45) tarafından 10 yaşındaki kızının önünde vahşice katledilen Emine Bulut cinayetine Star Gazetesi Yazarı Fadime Özkan sert tepki gösterdi. Özkan, “İnsan kıymetlidir, canı azizdir. Boşandı diye, artık sevmiyor diye kimse kimsenin canına kast edemez. Bunu bellemek, belletmek, hissettirmek gerek. Hangi araçlar, süreçler kullanılacaksa bir an önce kullanılsın. Artık yeter, seferberlik ilan edilsin.' dedi.

star.com.tr23 Ağustos 2019 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Star Gazetesi Yazarı Özkan'dan Emine Bulut cinayetine sert tepki: Artık yeter, seferberlik ilan edilsin
Kırıkkale’de esi eşi Fedai Baran (45) tarafından 10 yaşındaki kızının önünde vahşice katledilen Emine Bulut cinayetine sosyal medyada büyük tepki var. Emine Bulut’un “Ben ölmek istemiyorum”, kızı F.B.B’nin ise “Anne lütfen ölme” diyerek ağlaması yürekleri dağladı.
 
Star Gazetesi Yazarı Fadime Özkan yaşanan şiddet olayına sert tepki gösterdi. İşte Fadime Özkan’ın tepkisi…
 
“Emine Bulut’un eski eşi tarafından ama en kötüsü 10 yaşındaki kızının gözleri önünde öldürülüşünü ve anne-kızın tüyler ürperten, insanın içini deşen son diyaloğunu gözyaşları içinde izledim. Allah kahretsin!
 
Bir insanı ama bir zamanlar sevdiği, evlendiği, çocuk sahibi olduğu bir insanı böyle vahşice, canice öldürebilmesine, gözünü kırpmadan kızında hayatı boyunca kanayacak büyük bir yara açabilmesine isyan ediyorum!
 
Yüzlerce binlerce kadın bir şekilde sevdikleri bir erkek eliyle benzer bir ölümle koparılıyor hayattan. Bu böyle sürüp gitmesin artık. Bunu durduracak bir akla ve kalbe kavuşalım bir an önce.
 
İnsan insana emanettir. Eşler, evlatlar, kardeşler mal değildir, mülk değildir, köle değildir! Alınmaz, satılmaz, rızası hilafına davranılmaz.
 
İnsan kıymetlidir, canı azizdir. Boşandı diye, artık sevmiyor diye, başkasını sevdi diye, itaat etmiyor diye, velayet vermiyor diye kimse kimsenin canına kast edemez.
 
Bunu bellemek, belletmek, hissettirmek gerek. Hangi araçlar, süreçler kullanılacaksa bir an önce kullanılsın. Artık yeter, seferberlik ilan edilsin.
 
İşin yasal boyutunda, mevzuatta çok önemli değişiklikler yapıldı ama cezaların tek başına önleyici etkisi olmadığını da tecrübe ettik ne yazık ki bütün bu sürede. Emine Bulut cinayetinde olduğu gibi katilin kimliği, kastı, cinayet sonrası tavrı apaçık ortada iken bu kişiye verilecek en yüksek ceza ömür boyu hapis olacaktır.
 
Katil bir başka insanı bu şekilde öldürse de yaşamaya devam edeceğini biliyor yani. Aklına cinayeti koyan, bunu planlayan, cinayette kullanacağı aracı -silah ya da bıçak- yanında taşıyan, o anı kollayan, öldürdükten sonra kaçacağı yeri, gerekçelerini hazırlayan canilere mevcut cezalar fıkra gibi geliyor olmalı.
 
Başka bir caydırıcıya ihtiyaç olduğu açık. Öldürürse öleceğini bilmeli katiller.
 
Emine Bulut cinayetinde olduğu gibi katil cinayet işleme niyetiyle gelmiş o kafeye. Bir insan yanında bıçak taşır mı? Hayatın olağan akışına uygun mu bu? “Kızımın velayetini almak istedim” diyor. İnsan velayetini istediği kızını böyle yaralamak ister mi? Annesini feci şekilde elinden alıp yerine ömür boyu acıyla taşıyacağı bir ölüm anı bırakır mı? Kanlar içinde “ölmek istemiyorum” diyen anne sesinin, “lütfen ölme anne” diye inleyen o yaralı çocuğun bütün uykularını böleceğini bilmez mi? Düşünmez mi? Kahretsin! Taksiye binip kaçmayı akıl edecek kadar da kendinde, İlk ifadesinde sakince cinayete gerekçeler üretmiş. Hayır, taammüden cinayetlerin cezası hapis olmamalı.
 
Katil, öldürürse öleceğini bilmeli!