5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Fidan Doğan toprağa verildi

FRANSA'nın başkenti Paris'teki Kürt Enformasyon Bürosu'nda 9 Ocak'ta silahlı saldırıda öldürülen PKK'lı 3 kadından Fidan Doğan'ın cenazesi Kahramanmaraş'ın Nurhak İlçesi'ne bağlı Barış Beldesi'nde toprağa verildi.

Ahmet KAYA- Yusuf BAŞTUĞ- Ömer KOÇ- Ali PER/NURHAK (Kahramanmaraş), (DHA) 18 Ocak 2013 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Fidan Doğan toprağa verildi
Diyarbakır'daki törenin ardından Adıyaman'a getirilen Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan'ın cenazesi Gölbaşı İlçesi'nde toplanan BDP'lilerin de katılımıyla yaklaşık 200 araçlık konvoy eşliğinde toprağa verileceği Nurhak İlçesi'nin Barış Beldesi'ne getirildi. Cemevi ve Kültür Merkezi'ne getirilen Fidan Doğan'ın cenazesi için düzenlenen törene BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP'li milletvekilleri Nursel Aydoğan, Ayla Akat, Hasip Kaplan, İbrahim Binici, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Fidan Doğan'ın babası Hasan, annesi Fatma, kardeşleri Dilara, Ali ve Uzay Doğan ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı.


Törene katılanlar yası simgeleyen siyah elbiseler ile barışı simgeleyen beyaz kaşkol taktı. Tabuta PKK flaması örtülürken, Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı. Fransa'da öldürülen 3 kadının posterlerinin taşındığı cenazede güvenlik güçlerinin törenin yapılacağı bölgeden uzakta beklemesi dikkati çekti.


BABA: KIZIMIN GÖZÜ OYULMUŞ


Cenaze töreni sırasında Fidan Doğan'ın annesi Fatma Doğan fenalık geçirdi. Cemevinde yapılan törende bir konuşma yapan baba Hasan Doğan, "Fidan Doğan barış ve demokrasi isteği için katledildi. Ey Fransa, demokrasi ve insan hakların bu muydu? Bir insan bir kurşunla ölür, bir insan 4 kurşunla ölmez, Kadınların gözleri oyulmaz" dedi.


Cenaze törenine katılanlara, kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür eden Hasan Doğan, kızının gözünün oyulduğuna ilişkin gazetecilerin sorusu üzerine şunları söyledi:


"Her birinin yüzüne 3 mermi sıkılmış, Sakine ve Leyla'nın beyni dağılmış, benim kızımın gözü oyulmuş. Bu şekilde vahşice katledildiler. Sayın Başbakan'a sesleniyorum. Annesinin ayağının altını öptüğünü söyledi. Bu annelerin gözyaşını dindir. Barış bu kadar zor değil, barış olsun benim acım son olsun."


BAYDEMİR VE KIŞANAK KONUŞTU


Daha sonra Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, 5 dakika süren Kürtçe bir konuşma yaptı. Ardından da Gültan Kışanak kürsüye gelerek yaptığı konuşmada şunları söyledi:


"Keşke daha çok mücadele etseydik, keşke daha çok direnseydik. Keşke kadınlarımız bizimle beraber olsaydı. Doğdukları topraklara hasret gitmeselerdi. Kürt kadınlarına söz veriyoruz bu üç kadına söz veriyoruz. Bu topraklara barışı ve özgürlüğü getireceğiz. Artık Kürt halkı Kürdistan'da kendi değerleriyle yaşayacak. Artık hiçbir Kürt kadını memleketine hasret gitmeyecek. Fidan Doğan ile yurt dışında görüştüğümüzde bize 'Hadi çabuk olun artık memleket hasretine dayanamıyoruz, özgürlüğü yaşayalım' diyordu. Yoldaşlarımızı yitirmenin acısı yüreğimizde kor gibi yanacak. Belki özgürlüğü getirirsek acılarımız biraz olsun diner, sözümüzü de tutmuş oluruz. Fidan'ımızı kırarak bu soluğu kesmek istediler ama yanılıyorlar, bu topraklarda tohumu atılmış Fidan'ın bayrağını devralacak binlerce Fidan var. Bu topraklarda dünyanın ilk barış anlaşmasına imza atan kadın var. Puduhepa var Elbistan'da Fidan da bu toprakların kadınıdır. Bu halk mücadele etmesini de barışmasını da bilir. Acımız çok büyük, 3 kadını katlederek Sayın Öcalan'ın İmralı'daki barış girişimlerini de baltalamak istediler. Ama başarılı olamayacaklar."


Gültan Kışanak, 3 PKK'lı kadının nasıl öldürüldüğüne ilişkin soruları yanıtlarken, "Paris'te iken avukatları otopsiden sonra ailelere cenazelere teslim etmek için geldiklerinde 'Rica ediyoruz aileler cenazelere bakmasın' dediler. Bunun üzerine aileden bunu rica ettik. 'Fidan'ın gülen yüzünü hatırlayalım' dedik. Ama baktılar mı bilmiyoruz. Kafalarına kurşun sıkılması kafalarının da dağılması anlamına geliyor. Katiller bu kadar vahşi, acımasız ve insanlıklarını yitirmişlerdi" dedi.


ALEVİ DEDESİ CENAZE NAMAZI KILDIRDI


Daha sonra Alevi dedesi cenaze namazı kıldırdı. Ardından cenaze kadınlar tarafından omuzlara alınarak Diyarbakır Belediyesi'ne ait cenaze aracına konuldu. Cenaze yine konvoy eşliğinde Barış Beldesi'ne 5 kilometre uzaklıktaki Hançıplak Mahallesi'ne getirildi. Cenaze mahalle mezarlığında kadınların ağıtları arasında toprağa verildi.