30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

Fuat Avni fena çuvalladı

‘Twitter Fenomeni’ olarak görülen ve attığı twettler ile olay olan Fuat Avni son kehanetinde tam anlamıyla yanıldı. Özellikle son yaptığım bir söyleşi hakkındaki twetinden anlıyorum ki, birileri Fuat Avni’yi de fena halde işletiyor..

Muharrem COŞKUN22 Aralık 2014 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Fuat Avni fena çuvalladı

Olay şu; Paralel örgütün,  2008, 2011 ve 2014’te, ‘El Kaide Türkiye liderliği’ ‘IŞİD Türkiye liderliği’ gibi ağır ithamlarla 3 kez operasyon çektiği Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) ile bir röportaj yapıyorum. Bu kadar ağır suçlamaların muhatabı, ilk kez bir gazeteye konuşuyor ve uğradığı kumpası detaylarıyla anlatıyor.

Röportaj yayınlandığı gün, Gülen Cemaatini yakından tanıyan Hüseyin Gülerce ve Latif Erdoğan’ın ‘Gülen’in başında bulunduğu ekip’ dediği Fuat Avni twett atıyor.

Her twett’i ortalığı karıştıran Fuat Avni, söz konusu röportajın  ‘özel görüşme’ yani sipariş üzerine yapıldığını yazıyor.  Yani benim de paralel örgütün bazı kalemleri gibi operasyon gazetecisi olduğumu iddia ediyor.
İşte o twett:

6. Türkiye'nin mahkemelerinde savunma yapmak küfürdür diyen IŞİD destekçisi Halis Bayancuk ile özel olarak görüşüldü.

Hemen belirteyim ki; bu twett’i ile Fuat Avni benim için sıradanlaşmıştır. Zira bu twett’i yazdıranların, Fuat Avni’yi fena halde işlettiğini düşünmeye başladım.

Buradan ilan ediyorum ki, o röportaj tamamen spontane ve kendi irademle yapılmıştır.
Mağdur olan kim olursa olsun, fikirlerine katılmasam da sesini duyurabilmeyi her zaman görev kabul etmişimdir.
El Kaide liderliği ve IŞİD liderliği gibi ağır ithamların vurulduğu Halis Bayancuk’un 2011 ve 2014 operasyonlarında gözaltına alınmasında, Bayancuk’un evinin aranmasında bizzat bulunan bir gazeteci olarak kumpasın nasıl işlediğini şimdi daha iyi anlıyorum:

Peki o iki arama nasıl yapılmıştı buyurun bir kere daha anlatayım:

“Tarihler 12 Nisan 2011’i gösteriyordu.

Gece saat 03.00 sularında kapı çalıyor..  Kapıyı açtığımda Terörle Mücadele Şubesi’nden polisler apartmanın içerisinde geziniyor, apartmanın dışında da otomatik silahlı kişiler çevrelemiş..  Aynı kattaki komşunun evinin kapısı açık duruyor.  Kendilerinin polis olduğunu söyleyen kişilere mahkeme kararını soruyorum, gösteriyor: Listede en başta Halis Bayancuk var. İddia; ‘EL Kaide Türkiye lideri.’

Altta 40’ı aşkın isim değişik adreslerden… Onlara de eş zamanlı operasyon yapılmış. Polis Halis Bayancuk’un evinde arama yapılacağını, benim de gözlemci olmamı istiyor. Tabii gazetecilik dürtüsü de var..
Kabul ediyorum. Sabaha kadar evin altı üstüne getiriliyor. Her taraf kitap, defter, not kağıdı, ama evde falçata bile yok.. Hatta bir ara ‘terör örgütü lideri’ denilen Halis Bayancuk’un, eşine ‘kombiyi biraz aç memur beyler üşümesin’ dediğini duyuyorum. Arama sabah 09 sularında bitiyor. Silah ve benzeri bir şey bulunamayınca, aralarında Mısırlı alim Prof. Seyyid Kutub’un da eserlerinin yer aldığı bazı kitaplara el konuluyor. Bir de eşinin görev yaptığı medresenin sınav kağıtları.. Delil denilen bu kağıtları incelerken göz atıyorum.. Kağıtlarda, abdestin farzı, la ilahe illallah’ın anlamı, cihat nedir gibi soru ve cevapları var. Bu sınav kağıtlarına da delil olarak el konuluyor.
Bilgisayar, telefon ve  ber miktar paraya de al okunuluyor.  Bilgisayarı önce almak istiyorlar itiraz edince, kopyalamaya koyuluyorlar. Saat 09.00’u geçince, ben izin istiyor işe gidiyorum. İmzaladığım deliller birkaç kitapla birkaç sınav kağıdı ve notlar..

Gazetede 11.00 toplantısına girdiğimizde, haber müdürümüz, gece İstanbul’da El Kaide’ye yapılan operasyonu heyecanla anlatıyor.. El Kaide Türkiye lideri de gözaltına alınmış falan..

Ajanslar haberleri flaş olarak veriyor.. “El Kaide Türkiye liderinin de aralarında bulunduğu 41kişi gözaltına alındı..  Evlerinde silah, patlayıcı, dijital ve örgütsel dokuman ele geçirildi” falan.. Birazdan saat 12.00’de TV’de haber izliyorum.. El Kaide Türkiye lideri gözaltında.. diye veriliyor..

Evi arıyorum, eşime soruyorum, “Hala evdeler apartmandan çıkmadılar” diyor.. Hakikaten de 13.30’dan sonra evden ayrılıyorlar. Saat 14.30 gibi de ilgili polis şefi bilgisayar evrakını bana imzalatmaya gazete binasına geliyor.. Ama, sabah 09.00’dan itibaren ‘El Kaide lideri gözaltına alındı’ diye haberler verilmeye başlanmış, haberlerde çok sayıda silah, patlayıcı, örgütsel dokumandan bahsediliyor..”

Öğleden sonra haberler akmaya devam ediyor, gazetede o sayfayı yapmak da bana nasip oluyor. Emniyet muhabirimizden gelen haber şöyle:

Terör örgütü Hizbullah'tan El Kaide'ye geçerek yeni bir oluşum kurduğu iddiasıyla gözaltına alınan Halis Bayancuk ve 41 şüphelide ele geçen çok sayıda silah ve dijital belgenin yanı sıra, şüphelilerin istihbarat toplama mahalle mahalle vatandaşlar hakkında arşivleme yaptığı, araç plakalarını not ettikleri, polis araçlarını takip ettikleri belirlendi. Örgüt, seçimlerde kime nasıl oy vereceğine kadar vatandaşlarda müdahalede bulunmuş.”

İnanamıyorum.. Ama gel de o atmosfer de itiraz et..

Halis Bayancuk yaklaşık 2 yıl hapis yatıyor.. İddia ciddi..  El Kaide Türkiye liderliği.. Sorgularda sorulan sorulardan biri de ‘Fethullah Gülen’i niçin sevmiyorsun?’ oluyor..

Ocak 2013’te serbest bırakılıyor Halis Hoca.. Çok geçmiyor.. Bir yıl sonra bir operasyon daha.. 2014’ün başı.. Aynı şekilde gece yarısı ve yine sivil polisler kapımı çalıyor.. Bu kez gerekçe farklı:. “IŞİD Türkiye sorumlusunu gözaltına alacağız.. Gözlemci ol..” Aynı şekilde aramalar.. Bu kez Halis Bayancuk uyarıyor, “Daha önceki aramalarda evime böcek yerleştirdiniz. Buldum, bu kez bari yapmayın” diyor. Alıyorlar.. Halis Bayancuk tam 8 ay cezaevinde kalıyor.. Derken 17 Aralık süreci yaşanıyor ve 8 ay geçmesine rağmen ortada iddianame bile yok.. Hakim ve savcılar değişiyor..Paralel yapı ortaya çıkıyor..  Mahkeme Halis Bayancuk’u serbest bırakıyor..