30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

İTO'dan Cumhuriyetin 100. yılına özel 7 etkinlik!

İstanbul iş dünyasının 750 binden fazla üyeyle en büyük meslek örgütü olan İstanbul Ticaret Odası (İTO), Cumhuriyetin 100. yılı için düzenleyeceği kutlama etkinliklerini açıkladı.

AA13 Ekim 2023 Cuma 10:37 - Güncelleme:
İTO'dan Cumhuriyetin 100. yılına özel 7 etkinlik!

İTO'dan yapılan açıklamaya göre, Oda, ekim ayı Meclis toplantısında "Cumhuriyet Özel Oturumu" düzenleyerek, Cumhuriyetin 100. yılı kutlama etkinliklerini duyurdu.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç tarafından açıklanan programa göre, Oda, kutlamalarını kapsamlı 7 etkinlik üzerine kurdu. İTO, Cumhuriyetin 7'den 70'e milletin her ferdinde yaşayan bir bilinç olması amacıyla bir iletişim kampanyası hazırlayacak ve bu kampanyada Cumhuriyetin iş dünyası için ifade ettiği anlamı dile getirecek.

Oda'nın yayınladığı İstanbul Ticaret Gazetesi 29 Ekim haftasında "100. Yıl özel sayısı" olarak çıkarılacak. Cumhuriyetin 100. yılı anısına bir "prestij yayın" hazırlanacak.

Cumhuriyet resepsiyonu ve senfoni orkestrası eşliğinde konser, 22 Ekim'de düzenlenecek. İTO'nun Eminönü'ndeki merkez binasının Boğaziçi'ne bakan cephesinde bir ışık gösterisi yapılacak. Ayrıca en az 12 bin Türk bayrağı ve Türk bayrağı rozeti yaptırılırken, 100. yıl anısına pul ve hatıra para da bastırılacak.

"CUMHURİYET, ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN ÇALIŞMAK DEMEKTİR"

Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO Başkanı Avdagiç, 6 Ekim'de kutlanan İstanbul'un kurtuluşunun Cumhuriyetin anahtarı ve başlangıcı olduğunu kaydetti.

Avdagiç, "Muzaffer Türk ordusu, 6 Ekim'de son düşman askerinin İstanbul'u terk etmesiyle bu mübarek şehre girdi ve 29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in bize emanet ettiği İstanbul'a sahip çıktı. İstanbul'un işgalci İngiliz ordusu ve müttefiklerinden kurtuluşunun 100. yılını kutluyorum. 'Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe' İstanbul'un 'Türk ili' olarak yaşayacağına yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.

O tarihte Meclis Başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün Anayasa değişikliğinin kabul edilmesinin hemen ardından Cumhuriyetin ilk Reisicumhuru seçildiğini hatırlatan Avdagiç, Atatürk'ün yaptığı teşekkür konuşmasına dikkati çekti.

Avdagiç, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, teşekkür konuşmasının sonunda Meclis'e şöyle seslendi. 'Milletin teveccühünü daima dayanak noktası kabul ederek, hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.' İşte, bizim için Cumhuriyet, Atatürk'ün ifadesiyle saadet demektir, başarı demektir, zafer demektir. Milletimize bu üç hasleti yaşatmak için çalışmak demektir." açıklamasında bulundu.

Atatürk'ün liderliğindeki Meclis'in "Türkiye hükümetinin şekl-i hükümeti, Cumhuriyettir" hükmünü Anayasa'ya koyduğunu da hatırlatan Avdagiç, Cumhuriyetin Türk devletini bu coğrafyadan silmek isteyenlere, bu amaçla ömür biçenlere, devletin ebediyen var olacağını haykıran bir sembol olduğunu aktardı.

Avdagiç, "Türk tüccarı açısından baktığımızda ise Cumhuriyet, ekonomik bağımsızlık demektir, yerli üretim demektir, kalkınma demektir, 'kimsesiz' kimsenin kalmaması demektir, daha yaygın ve nitelikli eğitim demektir. Muasır medeniyet seviyesine ulaşmakla yetinmeyip onun önüne geçmek, bu hedeflerle donanmaktır. Cumhuriyet, ülkemiz ve milletimiz için çalışmak demektir." değerlendirmesinde bulundu.

"İSRAİL'İN SİVİL HALKA YÖNELİK BOMBARDIMANLARI DERHAL DURDURULMALIDIR"

Avdagiç, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalarına da değinerek, İsrail'in ülkesini savunma adı altında Filistinlilere yönelik katliam uyguladığını aktardı. Sivil halka yönelik bombardımanların derhal durdurulması gerektiğini belirten Avdagiç, aksi takdirde savaşın yaygınlaşmasının gündeme geleceğini kaydetti. Avdagiç, bunun hem bölge hem dünya için büyük tehlike doğuracağına dikkati çekerek, iş dünyası olarak sivil can kayıplardan büyük üzüntü duyduklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığının büyük çaba gösterdiği sükunetin bir an evvel tesis edilmesini dilediklerini kaydeden Avdagiç, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Cumhurbaşkanı'mızın açıklamasının en doğru çıkış ve çözüm yolu olduğuna inanıyoruz: Filistin meselesi hakkaniyete uygun bir şekilde çözülmelidir. Bunun esası da 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğünü haiz, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesidir. Artık bu gerçeğin ertelenemeyeceğini, Filistin topraklarında Filistin devleti olmadan bir barış olmayacağını herkesin anlaması gerekiyor. Filistin halkı yok edilemez. Filistin halkı, İsrail nüfusuyla çevrilmiş abluka mahallelerde yaşamaya mahkum edilemez. Artık öfke yerine aklın hakim olması, şiddet yerine barış dilinin konuşulması gerekiyor. Barış bölgeye en doğru yolu gösterecektir."