27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

‘Komşu lafıyla Borsa’ya girenin kaybedeceğine garanti veririm’

“Borsa oyun yeri değil, heyecan isteyen Veliefendi’ye gitsin. Komşu lafıyla yatırım yapanın parasını kaybedeceğine garanti veririm...” Bu sözler Borsa İstanbul’un Başkanı İbrahim Turhan’a ait. ABD Borsası Nasdaq ile ortaklık yapan Turhan, İstanbul’u bölgenin finans merkezi yapmak üzere kolları sıvadı.

Fulya ERDEM23 Kasım 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
‘Komşu lafıyla Borsa’ya girenin kaybedeceğine garanti veririm’

AMERIKA’DAKI teknoloji borsası Nasdaq ile yaptığı stratejik ortaklıkla sermaye piyasalarında yeni bir çağın ilk adımını atan Borsa İstanbul (BİST) Başkanı İbrahim Turhan, İstanbul’u Doğu’nun ve Batı’nın finans merkezi haline getirmek için kolları sıvadıklarını söyledi. Turhan “İnsanlar komşu tavsiyesiyle tanımadığı şirketlerin hisselerini alıyor. Borsa’da oynuyorum diyor. Borsa oyun yeri değil. Heyecan yaşamak isteyen Veliefendi’ye gitsin. Komşu lafıyla yatırım yapanın parasını kaybedeceğine garanti veririm” dedi.

 - Geçtiğimiz yıl kimlik değiştiren Borsa İstanbul’un başındasınız. BİST’i anlatır mısınız?

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası,1986’da işleme açıldı. Geçtiğimiz yıl nisan ayında da İMKB, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası (VOB) ve İstanbul Altın Borsası’nı (İAB) aynı çatı altında toplayan olşum Borsa İstanbul adını aldı. Şu anda BİST’in yüzde 49’u Hazine’ye, yüzde 36.6’sı Borsa İstanbul’a, yüzde 5’i Nasdaq OMX’e, yüzde 1.3’ü Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’ne ait. Sermaye piyasası araçlarına yatırım ve likidite imkanı sağlamak ve büyümenin finansmanına destek olmak amacıyla oluşan Borsa İstanbul’un sermayesi ise 423.3 milyon TL.

 - ABD borsası Nasdaq’la ortaklık yaptınız, entegrasyon sürecini anlatır mısınız?

Hayalimiz İstanbul’u finansal bölgenin merkezi haline  getirmek. Bunun yolu da uluslararası piyasalarla etkin çalışan etkin bir sermaye piyasası oluşturmaktan geçiyor. Ayrıca bölgesel bağlantılar geliştirmek ve İstanbul’u küresel finans ağı içinde önemli bir hale getirmek gerekiyor. Amacımız teknoloji ve piyasa uygulamaları açısında eksiklerimizi kapatmak. Bizi teknolojinin uygulayıcısı değil üreticisi haline getirecek bu anlaşma, üç yıl içerisinde know how’ın telif haklarının borsamıza aktarılmasını sağlayacak ve kendi elemanlarımızın teknoloji üretir hale gelmesine imkan vererek bölgedeki ülkelere satma hakkı tanıyacak.

 - Geçtiğimiz günlerde girişimcilerle yatırımcıları bir araya getirecek bir platformu hayata geçirdiniz... Sistem kimlere ne fayda sağlayacak?

Özel Pazar ile girişimcilerin bir araya gelebileceği, yatırımcıların da onlara rahatlıkla ulaşabileceği bir alt yapı mekanizması üretmeye çalışıyoruz. Şu an 119 üyemiz var. Şirketlere halka açılmadan finansman bulma, payını satmak isteyen şirket ortaklarına likidite sağlama, yatırımcılara ise hem yeni yatırım seçenekleri hem de yatırımlarını likide edebilme imkanı sunan Özel Pazar, web tabanlı ve üyelik esasına dayalı bir yapı. Yatırımcılar ve girişimciler birbirlerini bu dijital platform üzerinden bulabilecek. Avrupa Melek Yatırımcılar Ağı ile işbirliği anlaşmalarıyla Özel Pazar’ı yurtdışına da açmayı düşünüyoruz.

 - Siz kimsiniz, Borsa’yla tanışmanız nasıl oldu?

Akademisyen olarak başladım iş hayatıma. Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme okudum, bankacılık doktoramı tamamladığım dönemde aynı zamanda öğretim elemanı olarak görev yaptım. Cenevre ve İngiltere’de bulundum. TCMB Banka Meclisi üyeliği, Para Politikası Kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı yaptım. 2012’de İMKB Başkanı olarak atandım ve 5 Nisan 2013’ten itibaren de Borsa İstanbul Başkanı ve Genel Müdürü olarak atandım. Bir yandan da akademik çalışma ve sosyal faaliyetlere devam ediyorum.

 - Kafası karışık küçük yatırımcı için yatırım araçlarını değerlendirir misiniz?

Yatırım denince akla altın, döviz, gayrimenkul, banka mevduatı geliyor. Altın ithal ediliyor, altına verilen para yurt dışına gidiyor ve bu da cari açığı artırıyor. Altının ons fiyatının 400 dolar olduğun da 1.700 dolar olduğunu da gördüm. Fiyatı bu kadar oynak bir emtiaya yatırım yapmak çok akılcı değil. Döviz de yabancı bir ülkenin merkez bankasına faizsiz kredi açmak anlamına gelir. Gayrimenkul için harcanan para ise ekonomide dönmüyor. Borsa, bilinçli yatırımcı için cazip bir alan. Bir şirketin hissesini aldığınızda ve sonra sattığınızda bir başkası değerlendiriyor. Herkesin ihtiyacı karşılanıyor.

 - Yani Borsa’da işlem gören şirketlerin hisselerini alsınlar...

Genelde insanlarımız kulaktan dolma bilgilerle, komşu tavsiyeleriyle takibi kolay olmayan şirketlerin hisselerini doğrudan satın alma yoluna gidiyor. Oysa onlar için bireysel emeklilik hesabı en güzeli. Yatırım fonlarına ya da sigorta şirketlerine yönelebilirler. Bu şirketler hem kazandırır hem para riske girmez. Borsa oynanacak bir yer değil, Borsa yatırım yeri. Heyecan yaşamak isteyenler Veliefendi’ye gitsin. Kısa vadeli alım satımları profesyonellere bıraksınlar.

 - 2023’te İstanbul’u nerede görüyorsunuz?

İstanbul’u Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın finansal merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu bağlamda 2016 yılında halka açılma planımız var. Asya’nın batısı ve Avrupa’nın doğusunda kesişim merkezi İstanbul olacak. Kişi başına milli gelirin 25 bin dolar olduğu bir hedefimiz var. Bu 1.5 Türkiye daha demek. Bunun için yeni iş üretmemiz gerekiyor, bu da yatırımla olur. Unutmamak gerekir ki kredi başkasının parasıdır. Öz sermaye gücümüzü artırmamız gerekir, bu da sermaye piyasaları yoluyla olur.

Elmas Borsası engelli istihdamını artıracak
 
Elmas Borsası’nın aktif faaliyette bulunması için önümüzde bir takım sıkıntılar vardı, onları aştık. Şimdi elmas borsası üye sayımız artıyor. Elmasın işlenmesi ciddi istihdam yaratır. Özellikle kadın ve engelli istihdamı açısından önemli. Elmas konusunda lisanslama işi dünyada iki merkezde ABD NewYork ve Belçika Antwerp’te yapılıyor. İstanbul’u üçüncü merkez yapacağız. Her elmasa sertifika vereceğiz. Elmasın içine lazerle seri numarası işleyecek bir teknolojiyi kullanacak hale geliyoruz.
 
Yaptığım yemekler yenilebilir türden
 
Öğrencilik yıllarımda yurtta ve öğrenci evlerinde kaldığım dönemlerde yemek yapmayı öğrendim. Öyle yumurta, makarna değil sadece... Değişik sebze yemekleri de yapardım ve herkes de çok beğenirdi. Evliliğimin ilk yıllarında da eşimin öğrenci olması nedeniyle yine mutfağa girerdim. Şimdi yoğun iş temposu nedeniyle fırsat olmuyor ama olsa yemek yaparım. İzmirli olmam nedeniyle Ege mutfağını tercih ederim. Eşim Fatma Hanım Trabzonlu, o nedenle Karadeniz yemeklerine de ilgim var.
 
Tanıtım elçisi gibi çalışıyor
 
Gezi olayları sırasında dünya elmas borsalarının başkanlarına ve yöneticilerine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyorduk. Ancak yatırımcılar kötü haberler geldiğini ve toplantıyı iptal etmek istediklerini iletti. Ben de güvenlik konusunda şahsi teminat verdim. İstanbul’un ortasında bir savaş muhabirinin yüzünde gaz maskesiyle verdiği haber yatırımcıyı korkutuyor. Ben kişisel itibarımla onları Türkiye’ye gelmeleri konusunda ikna ettim ve etkinliği de Beşiktaş’ta bir otelde düzenledik. Boğaz’da bir tekne turu, Tarihi Yarımada gezisi ve bir yemekte ağırladık onları. Elmas Borsaları Federasyonu Başkanı “Bundan sonra izlediğim herşeye inanmayacağım” dedi.