29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Kürt anneler: Biz bu yola yüreğimizi koyduk

Çocukları PKK tarafından kaçırılan ve seslerini duyurmak için 22 gündür eylem yapan anneler, BDP lideri Demirtaş’ın ‘Eylemi para için yapıyorlar’ sözüne tepkili: Dağdaki de askerdeki de bizim çocuğumuz.

ŞEYHMUS ÇAKAN5 Haziran 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Kürt anneler: Biz bu yola yüreğimizi koyduk

Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından kaçırılan ve seslerini duyurmak için bir araya geldikleri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki orta refüjde oturma eylemini devam ettiren aileler, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Oturma eylemine katılanlar para alıyor” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi. Çığ gibi büyüyen tepkide, Demirtaş’ın kendilerinden özür dilemesi gerektiğini dile getiren aileler, iddiaları tespite davet etti.

30 üniversiteli götürüldü

Ellerinde çocuklarına ait fotoğraflarla günlerdir eylem yapan ailelere yenileri katıldı. Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde okuyan ve 7 ay önce dağa giden Mehmet Tuna’nın annesi Azize Tuna, “Oğlum kandırılarak dağa götürüldü. Onunla birlikte aynı gün 30 üniversite öğrencisinin dağa götürüldüğünü duyduk. Kim onu kandırarak dağa götürdü ise getirmesini de bilir” dedi. Demirtaş’ın “Para alıyorlar” şeklindeki açıklamasına tepki gösteren Tuna, “Çocuğumu dünya malına değişmem. Kimden nasıl para alırız. Tespit etsinler. Çocuğumu getirsinler” dedi. Diyarbakır’da 18 yaşındaki kızı Leyla Güneş’in kandırılarak dağa götürüldüğünü dile getiren anne Ayfer Güneş de, BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın açıklamalarını talihsizlik olarak niteledi. “Ben çocuğumu dünya malına değişmem. Bizler satılık değiliz. Tek amacım kandırılarak dağa götürülen çocuğumun geri gönderilmesidir” dedi.

BDP’nin yaptığı gibi

17 yaşındaki oğlu Remzi’nin zorla dağa götürüldüğünü belirten baba Sıddık Altanise  “Bizler para için burada değiliz. Çocuklarımız için buradayız. Yüreğimiz yanıyor. Ne parası, kimden aldık ispatlasınlar. Yüreğimiz yanıyor, onlar neyin derdinde” diye tepki gösterdi.

BDP’nin çözüm süreci öncesi barış çadırları kurduğunu belirten Erhan Eren, “Bizler onların yaptığını yapıyoruz. Bizlerde barış çadırı kurduk. Hiçbir insan buraya gelip günlerce para karşılığı haykırmaz. Sadece yüreği yanan insanlar haykırır” dedi. Bir yıl önce dağa çıkarılan kızı Filiz’in geri gönderilmesi için oturma eylemini sürdüren anne Keje Aydemir de, Demirtaş’ın açıklamalarının kendilerini çok üzdüğünü, gece uyuyamadığını belirterek, “Bizler para ile satılık insanlar değiliz. Bizler evlat acısı çeken anneleriz. Demirtaş iddiasını ispat ederse eylemden çekilirim. Yüreğimizi koyduk bu yola ve devam edeceğiz” dedi. Çocuğu yaklaşık iki ay önce dağa çıkan Erzurumlu bir kadın de, annelerin Diyarbakır’daki eylemine katılmak için 3 ineğini sattı. Oğlu yaklaşık iki ay önce dağa çıkan Erzurumlu Lütfiye Bozoğlu, diyarbakıra gelip annelere destek vermek için malvarlığı olan 3 ineğini de satışa çıkardı. Sattığı ineklerin parasını alan anne Bozoğlu, yaklaşık bir hafta önce annelerin eylemine katıldı. 

Dağdakiler de benim oğlum

Çocuğu yaklaşık iki ay önce dağa çıkan Erzurumlu anne Lütfiye Bozoğlu, şunları söylüyor: “Benim oğlum 19 yaşında, adı Serhat, iki ay önce gitti. Üç tane ineğimi sattım, oğlumun yoluna düştüm. Ben para için gelmedim, savaş için de gelmedim. Oğlum için geldim. Herhalde Selahattin Demirtaş yanlış anlamış. Para için gelip oturduğumuzu söylemiş, hayır kimse para için gelmedi, kedi yavrusunu satmaz para için anneler nasıl yavrusunu satsın. Ben televizyondan izledim annelerin eylemini. Gelip katılmaya karar verdim. Belki bu merhem benim yarama da iyi gelir diye. Bütün yetkililere çağrım ellerini vicdanına koysun bir an önce barışı getirsin. Gerçek barış yapsınlar, sahte barış ben istemiyorum. Bütün dağdaki çocuklar insin, onlarda benim oğlum gibidir. Asker de dağdaki çocuklarda herkes benim oğlumdur. Benim oğlumun hayali başkaydı. Oğlum bana, ben seni sarayda yaşatacağım derdi. Oğlumu hayatımda istiyorum, onunla birlikte geleceğimi istiyorum.”