Kurtulmuş: TSK'yı siyasetin içine çekmeye kimsenin gücü yetmez

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

KURTULMUŞ'UN AÇIKLAMALARINDAN SATIRBAŞLARI...

Dördüncü sanayi devrimi dijitalleşmenin dijital ortamların bireysel olarak daha iyi kullanılmasının önünü açacak adımdır. Türkiye maalesef birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerini geriden takip etmiştir. Şimdi bu farkı kapatabilmek için önümüzde imkan belirdi. Dördüncü sanayi devrimine ayak uydurmak için atacağımız adımlar Bakanlar Kurulu'na takdim edildi. Devletin ve üniversitelerin içinde olacağı dönüşüm alanı oluşturulmaktadır"

"İmalat sanayindeki işçilerin yüzde 12'si üniversite mezunu. Bu dönüşümün sağlanması gerekiyor. Sanayideki teknoloji kapasitesinin arttırılması lazım. KOBİ'lerimiz istihdamın üçte ikisini oluşturuyor ama KOBİ'lerimiz toplam katma değerin yüzde 45'ini oluşturuyor. KOBİ'lerimizin dönüşümden geçmesi ve bu süreçte dijital platformun etkin biçimde rol almasını ön görüyoruz. İhracatın yüzde 3,5 yüksek teknolojiden oluştuğunu düşünürsek burada atmamız gereken adımlar var.

SORU CEVAP

HÜRRİYET'İN SKANDAL BAŞLIĞI

Bu manşetin karargah rahatsız şeklinde algılanmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Birileri sivil irade ile TSK'nın uyumundan rahatsız oluyor. Birileri 15 Temmuz hain kalkışmadan sonra TSK'nın yeniden itibar kazanarak yeniden halkla bütünleşme sürecine girerek operasyon yapmasından ve bu operasyonlardan başarılı olmasından rahatsız oluyor.

TSK'YI SİYASETİN İÇİNE ÇEKMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ

TSK'nın polemiklerin içine çekilmesinin hiç bir faydası yoktur. 15 Temmuz'daki hain kalkışma sadece darbe teşebbüsü olarak kalmamış TSK'ya en fazla zarar veren algısını ve itibarını zedeleyen bir kalkışma olmuştur. Dolayısıyla 15 Temmuz'dan da çıkardığı dersle asla siyasetle ilgili değildir siyasetin içine çekilemez. TSK kendi işine odaklanmış vaziyettedir, kaldı ki Türkiye de eski Türkiye değildir. Bir manşet ile ne TSK'ya ne de siyasete ayar verilemez. Milli irade işinin başındadır. TSK da hükümetin sivil iradenin milletin görev verdiği iradenin emrinde görevini yapan Türkiye'nin önemli kuruluşlarından biridir. Siyasetin içine asla girmeyecektir ve TSK'yı siyasetin içine sokmaya da kimsenin gücü yetmez.

HERKES İŞİNE BAKSIN

Herkes işine baksın medya da işine baksın. Bu tür manşetlerle kimse tavrımızı ve TSK'nın bakışını değiştiremez. Türkiye'nin bütün anayasal kuruluşlarıyla Anayasa'da belirtilen çerçevede işbirliği içinde yoluna devam eder. Bütün kurum ve kuruluşlar da hükümetin emrinde görevini yapmaktadır.

BARZANİ’NİN TÜRKİYE ZİYARETİ

Türkiye temaslarının özü sayın Barzani ile Türkiye'nin yaptığı işbirliğinin gözden geçirilmesi bölgede barışın sağlanması ve terörle mücadelede nasıl yol izleneceği ele alınmıştır. 

İlk kez çekilmiyor o bayrak. Hem Kuzey Irak Bölgesel yönetiminin bayrağı hem Irak bayrağı hem de Türkiye bayrağı asılmıştır. Sayın Barzani'nin her gelişinde aynı uygulama olmuştur. Bunda yadırganacak bir şey değildir.

Görüşmenin detaylarını burada açıklamayalım. Kuzey Irak ve Suriye'de devam eden ciddi siyasi türbülanslar var ve çok sayıda silahlı örgüt var. Türkiye'de IKYB arasında belli konularda geçmiş dönemde de yapılan işbirliği konuları var. Bu anlamda da her iki tarafında bölgedeki yüksek ateşin giderilmesi ve barış sürecinin oluşması için iyi niyetli düşünce ve çabaları vardır. Bununla ilgili bu barış nasıl sağlanacak bununla ilgili de görüşmeler bütün taraflarla detaylıca yapılıyor.

RAKKA OPERASYONU

"Resmi olarak hükümet tarafından açıklanmayan görüşlerin gerçekmiş gibi gündeme getirilmesi doğru değil. Evet çok sayıda duyum oluyor  ama resmi olarak açıklanmadıkça itibar etmemek lazım. Rakka konusunda görüşmeler devam ediyor. Türkiye'nin başka ülkenin topraklarında gözü yoktur. Bu operasyonlar Türkiye'nin ulusal güvenliğini korumaya alan operasyonlardır. Buradaki temel meselemiz kiminle nerede hangi sorunu çözmek. Suriye'de, Irak'ta bir an evvel barışın sağlanmasıdır bizim derdimiz. Bu bölgelerin barışa kavuşması ve barış olduktan sonra da yerli halkların gelerek o şehirlerde oturmalarıdır. Herhangi bir şehirden terör örgütünü çıkartırken başka terör örgütünü getirmek barışa hizmet etmez. İlgili bütün ülkelerle defaatla paylaşıyoruz. Bu çerçevede yapılacak operasyonlara destek vereceğimizi belirttik"

ABD'NİN SİLAH SEVKİYATI

Burada da biz başından itibaren uyarılarımızı yapıyoruz. ABD'nin YPG, PYD'ye ve diğer unsurlara silah yardımı yapması sorunları çözecek bir mesele değildir. Buradaki örgütleri silahlandırarak başka örgütü yok etmeye çalışırsanız o silahlar diğer örgütlerin eline de geçer. Bizim görüşümüz açık ve nettir.

AVUSTURYA'YI İLGİLENDİREN BİR DURUM DEĞİL

Biz de Avusturya'nın Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarını hoş karşılamıyoruz. Makul meşru zeminlerde görüşlerini belirtmesini isteriz. Orada yapılacak faaliyet Avusturya halkına yönelik değildir. Avusturya'da Almanya'da ve diğer şehirlerde YSK seçim çevreleri oluşturmuştur. Biz nasıl Türkiye'deki seçim çevrelerinde kampanyalar yürüteceksek Avrupa ülkelerinde de faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Onları ilgilendiren bir durum değildir. Evet diyenler de kampanya yapacak hayır diyenler de yapacak. Bu eşyanın tabiatı gereğidir demokrasinin gereğidir.

Buna mani olmak veya buna ilişkin söz söylemek demokrasiyi eksik ve yanlış anlamaktır. Ben de diyorum ki bu sözü hiç duymamış olalım.

HACILARIMIZ 3,500 TL DAHA UYGUNA HACCA GİDECEK

Geçen yıl kurlar 2,90 idi. Bu yıl en başından bu yana Diyanet bunu 3,5'den sabitledi. Kestirmeden söylemek gerekirse kur üzerinden hesap yapmış olsak 3,500 TL civarında geçen yıla göre ucuzlatmış olduk. 18 bin TL civarında ödeme yapılıyordu geçen yıllara göre. Şimdi 12 bin TL civarında açıklandı. Hayırlı uğurlu olsun. Şimdi bir çok kişi sıra bekliyor. Bu yıl 80 bin vatandaşımız Hac vazifesini yerine getirebilecek. Ama elde olmayan maliyet kalemleri Suudi Arabistan'daki kira ve uçak biletlerinin yüksek olması sebebiyle yapılabilecek maksimum indirim budur. Daha fazla çalışacağız önümüzdeki yıllarda bu fiyatları daha da aşağı çekeceğiz kontenjanı da daha fazla arttırma imkanımız olur.

21 MART RESMİ TÖREN DEĞİLDİR

21 Mart önemli bir tarihtir itibari bir tarihtir. 1980 darbesinin ardından bu törenler yapılamamış. Şimdi bu törenler Kültür Bakanlığımızın verdiği bir destekle Ankara ve Hacı Bektaş'ta bu törenler ve anmalar yapılacak. Böylece uzun yıllar sonra Türkiye'de devletle alevi kardeşlerimiz bir araya gelerek böyle bir anma gününde bir arada olma fırsatı bulacaklar. Bu resmi bir tören değildir ama kuruluşun bu toplantının sahibi STK'lardır.