19 Mayıs 2024 Pazar / 12 Zilkade 1445

Mevlana Haftası ne zaman? En güzel, en anlamlı Mevlana sözleri haberimizde

Mevlana Haftası ne zaman? sorusunun yanıtı yoğun bir şekilde araştırılıyor. Türk mutasavvıfı ve düşünürü Mevlana, yüzlerce yıldır hoşgörü ve barışın sembolü olarak biliniyor. Mevlana'nın 746. Vuslat Yıldönümü kapsamında gerçekleşecek olan etkinlikler Mevlana Haftası olarak kabul edilen 7-17 Aralık tarihlerinde vatandaşlarla buluşacak. En güzel Mevlana sözlerine haberimizin içerisinden ulaşabilirsiniz. İşte tüm detaylar...

19 Aralık 2019 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Mevlana Haftası ne zaman? En güzel, en anlamlı Mevlana sözleri haberimizde
Mevlana Haftası ne zaman? sorusunun yanıtı merak ediliyor. Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, "İyiyle kötünün, hakla batılın savaşı bugün de sürüyor. ‘Biz Haçlıyız, biz Budistiz, biz inançsızız, biz üstün ırkız, biz güçlüyüz, biz şuyuz buyuz’ seslerini hala duymaktayız. Açıktan savaş ve yıkım çağrıları yapan odaklar, güçler bugün de var" dedi. Mevlana Haftası hakkında tüm merak edilenlere haberimizin içerisinden ulaşabilirsiniz. İşte tüm detaylar.. 
 
MEVLANA HAFTASI NE ZAMAN?
Mevlana'nın 744. Vuslat Yıldönümü kapsamında gerçekleşecek olan etkinlikler 7-17 Aralık tarihlerinde vatandaşlarla buluşturulacak. 
 
Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, "İyiyle kötünün, hakla batılın savaşı bugün de sürüyor. ‘Biz Haçlıyız, biz Budistiz, biz inançsızız, biz üstün ırkız, biz güçlüyüz, biz şuyuzbuyuz’ seslerini hala duymaktayız. Açıktan savaş ve yıkım çağrıları yapan odaklar, güçler bugün de var" dedi.
 

 
 
EN GÜZEL MEVLANA SÖZLERİ SİZLERLE.. 
 
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
 
İstediğin kadar inançlıyım de namaz kıl, sadaka ver. Umut verip, güven aşılayıp da yarıyolda bıraktığın insanın gönül sadakasını her iki dünyada da veremezsin.
 
Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
 
Ey zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun.
 
Korku erkektir, umut ise dişi; onlardan ölümsüz ve temiz şeyler doğar.
 
Kendine gel, yepyeni bir söz söyle de dünya yenilensin! Sözün öylesine bir söz olmalı ki; Dünya’nın da sınırını
aşmalı. Sınır nedir, ölçü ne? Bilmemeli!
 
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
 
Mademki kendinde bir dert veya pişmanlık hissediyorsun; bu, Allah’ın sana olan yardımının ve sevgisinin bir delilidir.
 
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
 
Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin! İşte o zaman kusursuz olursun.
 
Çirkinlikle güzelliği görünüşle değil, akılla ayırt edin.
 
Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman, yıl gibi gelir.
 

MEVLANA KİMDİR?
Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesinin Belh şehrinde doğmuştur.
 
Mevlâna'nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında "Bilginlerin Sultanı" unvanını almış olan Hüseyin Hatibi oğlu Bahâeddin Veled'tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur. Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh’ den ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'I-Ulemâ 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh’ den ayrıldı. Mevlana dervişler Sultânü'I-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaştılar. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır. Sultânü'I Ulemâ Nişabur'dan Bağdat'a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâbe’ye hareket etti. Hac farizasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldiler. Karaman'da Subaşı Emir Mûsâ'nın yaptırdıkları medreseye yerleştiler.
 
1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'l-Ulemâ ve ailesi burada 7 yıl kaldılar. Mevlâna 1225 yılında Şerafettin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Âlim Çelebi adlı iki oğlu ile Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi. Bu yıllarda Anadolu’nun büyük bir kısmı Selçuklu Devleti'nin egemenliği altında idi. Konya'da bu devletin baş şehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkârlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşıyordu ve Devletin hükümdarı Alâeddin Keykubad idi. Alâeddin Keykubad Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi. Bahaeddin Veled Sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldiler. Sultan Alâeddin kendilerini Mevlana Celalettin Rumi muhteşem bir törenle karşıladı ve Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni ikametlerine tahsis ettiler. Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak, Selçuklu Sarayının Gül Bahçesi seçildi. Halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhındaki bugünkü yerine defnolundu.