1994 yılında Başkan Erdoğan İBB Başkanı seçildiğinde, şehirde toplanmayan çöpten sokaklarda dağlar oluşmuş, sular akmıyor, hava kirliliği zirve yapmış millet maskeyle dolaşmaya başlamıştı.
Başkan Erdoğan bir taraftan çöpleri kaldırarak bir taraftan doğalgazı yaygınlaştırarak ve en önemlisi de ağaçlandırma hamlesi başlatarak milleti temiz suya, temiz havaya ve temiz şehre kavuşturmuştu.
Temiz su temiz hava hissediliyordu ama ağaçlandırma kadar göze görünmüyordu.
Başkan Erdoğan'ın yaptığı ağaçlandırma hamlesiyle İstanbul'un çehresi değişmişti.
Muhalif medya bile bu yeşillendirmeyi takdir ediyor ve 'İtalya'dan pahalıya getirdiler' diye eleştiren kendi kesimine dahi 'Adam yaptı!' diye sitem ediyorlardı.
Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarında da rekor kırılarak 2019 yılına kadar 4 milyar 500 milyon ağaç dikilmişti.
Başkan Erdoğan 2019 yılında 11 Kasım gününü, "Milli Ağaçlandırma Günü" ilan ederek ağaçlandırma hamlesini "Yeşil Vatan Seferberliği"ne dönüştürdü.
2021 yılına girdiğimizde dikilen ağaç sayısı 5 milyar 400 milyon olmuştu.
Bu konuda şahsımla ilgili de bir haber yapıldı.
2021 yılı Ağustos ayının 8 ya da 9. günüydü tam hatırlamıyorum. TV 100'de Ahu Özyurt'un sunduğu Sağlı Sollu programında Metin Özkan, Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır'la tartışıyorduk.
AK Parti iktidarı döneminde 5 milyar 400 bin ağaç dikildiğini söylediğimde Yarkadaş ve Hacır itiraz ettiler 5 milyar değil 5 milyon dediler. Başkan Erdoğan'ın bir gün önce verdiği bir mülakatta 5 milyon 400 bin dediğini söylediler. Ve Başkan Erdoğan'ın o sözlerini kaydetmişler, dinlettiler.
Ben konuyu iyi biliyorum başkanın dili sürçmüş milyarı milyon olarak okumuş dedim ama ses kaydı vardı. O sırada cumhurbaşkanına bir mesaj yazarak bu rakamın düzeltilmesi gerektiğini yazdım.
Dakika geçmedi benim telefon çaldı. Arayan cumhurbaşkanıydı, canlı yayını terk ettim ve dışarı çıktım.
Başkan Erdoğan, "Program sonunda fark ettik ve 5 milyar olarak düzelttik hem programı seyretmiyorsunuz hem de konuyu tartışıyorsunuz." diye bir de sitem etti.
Stüdyoya döndüm ve arayanın Başkan Erdoğan olduğunu anılan röportajın sonunda dil sürçmesinin farkına vararak 5 milyar 400 milyon olarak düzelttiğini ifade ettim. Yayıncılık tarihinde ender rastlanan bir gelişme olduğu için durum medyada da haber konusu oldu.
İktidarının 23. Yılında Başkan Erdoğan "Son 23 yılda 7.5 milyardan fazla fidan ve tohumu toprakla buluşturduk." diyerek kırılan son rekoru hatırlattı.
Bugün ağaçlandırma günü olduğu için bu konuya özellikle temas ettim. Yoksa 23 yılda Başkan Erdoğan'ın ülkeye kazandırdığı zenginlikler saymakla bitmez.
AK Parti dönemi cumhuriyet tarihinin yükseliş dönemidir!
Ekonomide, ulaşımda, sağlıkta, tarımda, ticarette, eğitimde, sanayide, dış politikada, insan haklarında, demokratikleşmede, hülasa tüm alanlarda gerçekleştirdiği icraatlarla Türkiye tartışmasız bölgesel güç ve birçok alanda küresel güç haline gelmiştir.
Bu başarının lokomotifi de Başkan Erdoğan olmuştur.
2002'de iflasın eşiğine gelen devleti 23 senede küresel güç haline getirmiştir.
Milli gelir 230 milyar dolardan 1 trilyon 500 milyon dolara çıkmış;
İhracat 36 milyar dolardan 260 küsur milyar dolara ulaşmış;
Merkez bankası ihtiyat akçesi 20 milyar dolardan 180 milyar dolara yükselmiş;
IMF'ye borcu bitirip ekonomik bağımsızlık elde etmiş;
12 bin olan fabrika sayısı 70 bini aşmış;
Sadece 56 olan savunma sanayi şirket sayısı 3 bine yaklaşmış.
Savunma sanayiinde yüzde 20 yerlilik yüzde 80'lere çıkarak küresel güç olmuştur.
Tarımda hasılat 37 milyar dolardan 300 milyar doların üstüne çıkmış;
Otoyol, duble yol, sağlık, havalimanı, adalet sarayı eğitim kurumları adeta yenilenmiş ve Türkiye Yüzyılı'nın alt yapısını oluşturmuştur.
Sadece 75 üniversite varken sayı 200'ü aşmış;
Enerjide kurulu güç 32 bin megavattan 100 binleri yakalamış;
Doğalgazdan sadece 5 il faydalanırken 81 il faydalanır hale gelmiş;
276 olan baraj sayısı bine yaklaşmış;
105 olan hidroelektirik santral sayısı 700'ü aşmış;
Binlerce varil petrol çıkarılan yeni kuyular açılmış, gaz sahaları keşfedilmiş;
Kendi uçağını, kendi savaş gemisini, kendi otomobilini üreten güce erişmiş,
Rusya-Ukrayna, Somali-Etiyopya, Afganistan-Pakistan, Filistin, Azerbaycan, Libya ve Somali gibi küresel sorunlarda etkin rol oynamış;
Kürt sorununun üzerine gitmiş, Kürt vatandaşların mahrum edildikleri tüm hakları iade etmiş ve terörü bitirmiş; Alevi meselesi ele alınmış ve Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurularak sorunlara neşter vurulmuş;
Kılık kıyafet dayatmasına son vermiş ve başörtüsü sebebiyle en tabii insani haklardan mahrum bırakılan milyonlar üzerindeki prangalar kaldırılmış ve normalleşme tamamlanmıştır.
Artık eğitimden güvenliğe, yargıdan yasamaya tüm kadınlar ilk defa özgürce yaşamaya ve sosyal hayata katılmaya başlamışlardır.
Meslek liselerine getirilen engeller ortadan kaldırılmıştır.
Yapılamayan Taksim Camii yapılmış ve Ayasofya ibadete açılmıştır!
Tam bağımsızlık istikametinde atılan bu adımları, 2008 yılından beri dışardaki hasımlar ve içerdeki hainler engellemeye çalıştılar.
2008 yılında AK Parti'ye kapatma davası açtılar; 2011 yılında FETÖ içerden vurmaya başladı; 2012 yılında MİT Başkanı üzerinden Başbakanı hedef aldılar; 2013 Gezi olaylarıyla 17/25 Aralık Yargı emniyet darbesiyle; 2015 hendek çukur eylemleriyle ve 2016'da silahlı darbeyle Başkan Erdoğan'ı indirmeye teşebbüs ettiler.
Sadece bu gelişmeler bile bir ülkeyi ekonomik olarak batıracak gelişmeler olmasına rağmen halkın desteği ve Erdoğan'ın dirayetli yönetimi sayesinde hepsi bertaraf edildi ve vesayet sistemi sona erdirilirdi.
Türkiye Başkan Erdoğan yönetimiyle yıldızı yükselen, doğunun da batının da ihtiyaç duyduğu bir güce kavuştu.
Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge hedefiyle Türkiye Yüzyılı istikametinde yürüyen ülkemiz cumhuriyet tarihinin yükseliş dönemini yaşıyor.
Elbette eksikler vardır elbette eleştirilecek hususlar vardır ama Başkan Erdoğan'ın istikametinin doğru ve başarılı olduğu gören göze nihan değildir!