Star neden hedef?

Üst üste gelen saldırılar aynı soruyu sordurttu. Neden Star Grubu? Saldırılar elbette bizim de geçmişimize dönüp bakmamızı sağladı. Ne yapmamışız ki...

HDP Eş Başkanı Sayın Selahaddin Demirtaş'ın, işine gelmeyen gazeteleri elinde sallayarak hedef yaptığı 6 Haziran manşetimize baktık mesela... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bizans bitti sanmayın" uyarısının altında, HAÇLI İTTİFAKI manşetiyle Türkiye üzerinde oynanan büyük oyunu yazmışız. Financial Times'ın "Erdoğan'a Anayasayı değiştirecek güç verilmesi feci olur. Tarihin gidişatı değişebilir", Economist'in "Erdoğan'ı durdurmanın tek yolu HDP", New York Times'ın "Gülen karizmatik vaiz. Erdoğan yoldan çıktı" sözlerinin, Türkiye'de yayın yapan bazı medya organları ile birebir nasıl ör-tüştüğüne dikkat çekmişiz.

Demirtaş'ın "HDP mitingine bomba haberini vermediler" yalanının belgesi de hemen altta, ikinci manşet... Zaten ertesi gün gereken cevabı vermişiz.

***

Seçim sonrası malum... HDP barajı aştığı için oyu düşen CHP'nin duyduğu tuhaf mutluluğu, hemen akabinde PKK'nın şehirlerde başlattığı vahşi cinayetleri, 'istikrarsızlığa sebep oluyor' diye koalisyonları yasayla engellemeye başlayan Avrupa'nın 'Koalisyon iyidir' ikiyüzlülüğünü büyük puntolarla aktarmışız okuyucumuza.

Daha 12 Haziran'da, Türkiye 'koalisyon'la meşgul olurken ABD-PYD ittifakının Suriye'de bir Kürt devleti kurmak için harekete geçtiğini, Arap ve Türkmenlerin zorla yaşadıkları bölgelerden uzaklaştırıldığını, buraya PYD ve PKK'nın yerleştirildiğini kayıtlara geçirmişiz.

Tam da o günlerde yayına çıkan Ahmet Sever'in 'Abdullah Gül ile 12 Yıl' kitabı üzerinden, Doğan grubunun AK Parti'yi karıştırmak için nasıl spekülasyon yürüttüğünü anlatmışız.

Aynı gün, Aydın Doğan'ın POAŞ üzerinden Türkmenler'e gönderilecek 1.2 milyar TL'lik yardımı nasıl hortumladığını da manşete çekmişiz.

HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ'ın, Kobani gibi halkı sokağa dökme çağrısına hem haberlerimizde, hem köşe yazılarımızda hak ettikleri cevabı çekinmeden vermişiz.

Terör örgütü PKK ve HDP'nin, Kobani yalanından hareketle başlattığı 'Terörist Türkiye' kampanyasına cevabımız da hayli yerinde olmuş.

PYD bile sonradan yalanı itiraf ederken, Türkiye'de bu kampanyayı yürütmeye devam eden terör medyasının kirli yüzünü delilleriyle ortaya dökmüşüz. Türkiye Cumhuriyeti'ne 'Şirretlik yaparak üstünü örtemezsiniz' iftirasını sürdüren Yüksekdağ'a da kendi sözleriyle karşılık vermişiz.

Daha birçok haberi es geçiyorum.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni iftiralarla diline dolayan Mimarlar Odası'nın kendi binasının kaçak olduğunu yine ispatıyla manşete çekmişiz.

Himmet paralarının kumarda nasıl yendiğini fotoğraflarıyla delillendirmiş, Paralel polislerin operasyon emrini doğrudan Gülen'den aldığını belgesiyle yayınlamışız.

***

Ve tarih 21 Temmuz. Suruç katliamındaki "DERİN KURGU"ya ilk günden dikkat çekip, ertesi gün "BUNLARA CEVAP VER HDP" çağrısıyla, komplonun ipuçlarını gösteren, HDP'nin bugün bile cevap veremediği 7 soruyu sormuşuz.

Sonrasında polis ve askerlerimizin kalleşçe şehit edildiği cici terörist vahşetini yazmışız.

PKK ile DAEŞ arasında görünmeyen ittifakı cesurca sayfalarımıza taşımışız.

Tıpkı Diyarbakır'daki HDP mitinginde patlayan bombayı PKK'nın önceden bildiğini anlatan itirafçının ifade tutanağı gibi...

Zaten bunu yayınladıktan üç gün sonra da gazetemize bombalı saldırı gerçekleştirilmiş.

***

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Terör örgütüne İran ile Almanya'nın desteğini yüreklice sayfalarımıza taşımız.

Peki bunları niye yazdık?

Belli ki birileri için artık çok olduk...

Ama milli medya olarak ülkemizin yanında durmaya devam edeceğiz.

Teröristi masum, haini kahraman ilan edenlere inat...

SUS-MA-YA-CA-ĞIZ